Adamımız o перевод на английский
1,127 параллельный перевод
Adamımız o, yakalayın onu.
That's our man! Take him.
Bence adamımız o, Ray.
He's my doer, Ray.
- Adamımız o.
Is that the guy you cheated with his wife?
Adamımız o değil.
He's not the guy.
Scully haklı. Adamımız o.
Scully's right. lt is the guy.
Adamımız o.
He's the guy.
Adamımız o.
Scully's right. It's the guy.
- Trafik'teki adamımız o.
- That's our connect in the DMV.
1982'de, adamımız O'Malley büyük bir sanat soygununu araştırıyormuş.
Back in 1982 our man, O'Malley, here, was assigned to some big art heist.
Adamımız o.
That's our guy.
Adamımız o ama hâlâ kabul etmiyor.
He's our guy, but he's still not talking.
Adamımız o mu?
Is this the man?
Adamımız o.
He's the shooter.
artık 100 $'ımız var ve Radyoaktif Adam'ı almak istiyoruz neden uslu uslu gidip o dergiyi getirmiyorsun?
We've got $ 100, and we'd like to buy Radioactive Man. Why don't you just waddle over and get it?
- O, kızımı okuldan bir adamın aldığını söyledi?
HILLARY? I THOUGHT YOU KNEW.
O bizim adamımız.
He's our boy.
Gerald'la ilk tanıştığımız zamanı hatırlıyotum da, karıma şöyle demiştim : - her ne kadar O'nun annesinin tarafını tutsa da sevgi doludur - "Bu adam ya ciddi bir beyin travmasından dolayı acı çekiyor, ya da yeni aldığımız parazit önleyen elektrikli süpürgeden çok etkilendi."
I remember the first time I met Gerald, I said to my wife she's the lovely woman propping up that old lush of a mother of his either this man is suffering from serious brain damage or the new vacuum cleaner's just arrived.
Bir çok iyi adamımızı o gün kaybettik.
So many good men were lost this day.
O adamın kızı mı?
The famous... He had a daughter?
O bizim adamımız.
He's our man.
O yaşlı adam Pablo Picasso'ydu... ve o peçete hesabımızı ödedi.
The old guy was Pablo Picasso... and that napkin paid our bill.
Telefon hatlarınızda çalışan bir adamımız var. O yüzden acaba... Önümüzdeki beş dakika falana telefonu açmayabilir misiniz?
We've got a man working on your phone lines so would you not pick up the phone for the next five minutes or so or he'll be electrocuted.
Düşüncem, zavallı adam anlamsız bir şeyler mırıldandı ve o kızda onları anlamsız bir mesaj haline getirdi.
I fancy the poor fellow murmured some incoherent words and she twisted them into a meaningless message.
O adamın dışarıda, özgür bir adam olması kızımın ise toprakta sonsuza kadar ölü olması düşüncesine dayanamıyorum.
I just can't bear the thought of him being out, a free man and her buried in the ground and dead forever.
6. bölgedeki adamımız, ayrılmak istiyordu fakat binbaşı onu diplomatla birlikte gitmesi için ikna etti.İşte o programcı. Yaş : 28. Onu hatırladın mı?
He was the guy Section 6 was trying so hard to keep from defecting.
- Bu işin en iyi yanı o salak, gelişmemiş gerizekalı Petterson'dan uzak kalırız. - O bir orospu çocuğu adamım.
We wouldn't have to put up with any more crap from Patterson.
- O adam erkek arkadaşınız mı?
That man - he is your boyfriend?
O adam seni rahatsız mı ediyor?
ls this guy bothering you?
Bu bizim şansımız, o adamın adını bilmiyoruz..
This is indeed our good fortune!
O kibar bir adam, ben de kibar bir adamın kızıyım.
He's a gentleman, I'm a gentleman's daughter.
Bir adam gelir beni kurtarır diye koridorda beklemeye karar verdim. Ya da şansımı deneyip o zifiri karanlıkta sokağa çıkıp at hırsızı kılıklılara rastlayacaktım.
I stood there trying to decide whether to come back up here, or take my chances in the streets with the muggers and the weirdos.
O tanıdığımız ve sevdiğimiz Alaska dağ adamını oynuyor.
Just being that Alaskan mountain man we know and love.
Burada Savunma Bakanlığı'ndan birkaç adam var. Konuştuğumuz gibi eşyalarımızı inceliyorlar.
There are some D.O.D. guys here... going through our stuff as we speak.
O zaman ben sizin adamınızım.
Then I am your man.
O tanklara ışıklarını açma emri..... Tanrı bilir kaç adamımızın hayatını kurtardı.
Ordering those tanks to turn on their lights..... saved the lives of God knows how many of our men.
- O bizim adamımız.
- He's our guy.
Smolly, Smolly, bizim adamımız! Eğer o yapamazsa, kimse yapamaz!
If he can't do it, no one can!
Adamım, o kadar küçük ki, işemek için, cımbız kullanıyor.
Man, it's so small he needs tweezers to take a piss.
Bıçaklı adam bıçağını bebeğin üzerine doğru kaldırdı,... ve o zaman Terri ve ben canımızı kurtarmak için kaçmaya başladık.
The man with the knife raised the knife up over the baby, And that's when terri and i just ran for our lives.
Bahse girerim ; O, bizim adamımız.
I bet you he's our guy.
Gerçeği söylemek gerekirse, o adamı oltadan kaçırdığımızı düşünüyordum.
Again. - Thanks.
Adam kızın yanına gidip "neden ağlıyorsun?" diye sormuş. O da " Yirmi bir yaşındayım.
So he asks her why.
Aradığımız adam... uyuşturucuları o temin ediyor.
The person we're looking for... he's providing opportunity, drugs.
İnsanlar, "O kız kalbimi kırdı" derler. Saçmalık adamım.
People say, "She broke my heart." That's bullshit, man.
Çünkü o yaptıysa, kötü adamı içeri tıktığımız için ferahlayabiliriz.
Because if it's him, we can be relieved that the bad guy's off the street.
Aradığımız şu adam, yani yaşlı adam, o aslında sensin.
The man we're looking for, the old man, he's you.
İntihar eğilimim olduğunu düşünüyor. Bay Z'yi hemen seçmemiz lazım ve bu adam ta kendisi. Cliff O'Malley.
We have to choose our Mr. z right now, and this guy... he is it, man.
O güçlü bir kız, adamım.
Hell, she's strong, man.
Başarımız o adamın başarısızlığına bağlı, Christian.
our success depends on the other guy screwing'up, christian.
- Adamımızın o taraklarda bezi yok...
- that the guy who's doing it- -
Hayır, o bizim adamımız.
No, he's our man.