Olacağını перевод на английский
54,766 параллельный перевод
Kendi kendime bunun son yalanım olacağını söyleyip durdum.
Kept telling myself this was gonna be my last lie.
Böyle bir şey olacağını bilemezdin.
You couldn't have known.
Kaniel Outis'in bu depoda olacağını söyleyen anonim bir ihbar.
An anonymous tip saying that Kaniel Outis would be at this warehouse.
İşe yarar bir bilgi olacağını sanmıyorum.
You guys are the heroes here. Not sure that'll be the takeaway.
Bana Seattle'ın zombi vatanının başkenti olacağını söyledi.
She told that me that Seattle was going to be the capital of a zombie homeland.
Bu olduğunda ne olacağını düşünüyorsun Liv?
What do you think happens then, Liv?
Genç bir kızken etrafımda çok fazla ceset olacağını hiç düşünmezdim.
As a young girl, I never would have expected I'd be surrounded by so many dead bodies.
Şirketlere olan inancımızı sarsacak inanılmaz bir hikaye olacağını iddia ediyor.
Who, they claim, has an unbelievable story to tell that will shake our faith in our institutions.
Bunun yalnızca bir iş görüşmesi olacağını sanıyordum.
I thought you said this was strictly a business meeting.
Ben de Vincent'a bir büyü yapıp bunun nasıl mümkün olacağını sordum.
So I had Vincent cast a spell to figure out how that could be.
Senin Marcel'in yalakası olacağını düşünmezdim.
I never figured you for Marcel's lackey.
Ve o... Seni beslememe izin verirsen bunun ikimiz için de iyileştirici olacağını düşünüyor.
And she... feels that it would be healing for the both of us if you allowed me to feed you.
Ben de telefonuma baktım ve ortaya çıktı ki dün gece, ben temsilciye röportajın konusunun beslenme ve kanser arasındaki korelasyonla ilgili olacağını söylediğimde, kendisi bu röportajı artık yapamayacağını söyledi.
So, I went into my phone and it turns out last night, after I told her that the interview's gonna be about the correlation between diet and cancer, she said she could no longer do the interview.
Doktorum bunun 30 gün içinde olacağını söyledi.
And she said probably within the next 30 days.
İnsanların yediklerinin şeker hastalığına yol açtığını düşündüklerini sanmıyorum, ebeveynlerinde varsa, kendilerinde olacağını sanıyorlar.
I don't think people really think that what they ate led to diabetes, I think, "Oh, my parents had it, I was gonna get it,"
Burada olacağım. Benim misyonum, herkese, ailelerinde biri yaşadı diye, doktorlar olacağını söyledi diye, diyabet, kanser ya da kalp hastalıkları sorunu yaşamak zorunda olmadıklarını anlatmak.
My mission is to let everybody know you do not have to suffer from diabetes and cancer and heart disease because someone in your family had it or because the doctors are telling you this is what's gonna happen.
Ne kadar harika bir katil olursan ol sonunun böyle olacağını bilmeliydin.
You had to know it would end like this... No matter how great a killer you are.
Her hareket için eşit ve karşıt tepki olacağını biliyorsun değil mi?
You know that to every action, there's an equal and opposite reaction, right?
Doktorlar bunun olacağını, yani, İlaçların etkisi ortadan kalktıkça o geceyi daha net hatılayabileceğimi söylemişlerdi.
The doctors said that it would happen, that the drugs would... wear off and that I would remember things.
Şu Kraliçe Elizabeth'in davanda sana yardımcı olacağını sanıyorsan delirmişsin.
You cracked if you think Queen Elizabeth here ever gonna help you with your case?
Ayrıca olayın asıl mağduru ile görüşmenin kararda davasının lehine olacağını belirttim.
I also pointed out it could benefit his case to have the victim provide sympathetic input for sentencing.
Bu açık uçlu bir görüşme değildir. Müvekkilimin davasını olumsuz etkisi olacağını düşündüğüm herhangi bir gelişme olursa duruma müdahil olurum.
Now, this is not an interview, and if there is any exchange that I deem detrimental to my client's case, I will end things here.
Ve önerecekleri bir teklifi geri çevirmenin zor olacağını düşünüyorum.
And I would imagine that anything that they offered would be hard to turn down.
Muhtemelen bunun zararsız olacağını düşünmüştür.
He probably thought it was harmless.
Ne olacağını bilemezsin.
You never know.
- Milyoner olacağını sandın, değil mi?
Thought you were gonna be a millionaire, huh?
Arkamdan iş çevirmeye kalktığınızda ne olacağını göstereyim.
This is what happens when you doublecross me.
Bunun sonunun senin için hayırlı olacağını düşünüyorsun değil mi?
You really think this is gonna end well for you, huh?
Bugün yaptığım en garip şeyin kurşun yarasını tedavi etmek olacağını sanıyordum.
I thought patching up a bullet wound was gonna be the strangest thing I did today.
Ne olacağını düşünüyordu, bilmiyorum.
I don't know where she thought it was gonna go.
Daha fazla zamanımız olacağını sanmıştım.
I just figured we'd get more time.
Kara büyü olacağını biliyorum...
I know this is considered dark magic, but...
Ne zaman lazım olacağını bilmiyorum.
When that time will come, I'm not so sure.
Ama sonucun nasıl olacağını bilemezsin.
But you never know what you're gonna get back.
İmtihan olacağını bilsem seni göndermezdim.
I had no idea there'd be a purity trial, otherwise I never would have sent you.
- Böyle olacağını düşünmemiştim.
Not where I thought this was going.
Ama çektiğin zaman biricik kız kardeşine neler olacağını bir düşün.
But once you do, think about what will happen to your sweet baby sister.
Çılgınlık olacağını nereden çıkardın?
Where does it say anything about a rave?
Sizinle tanışma fırsatım olacağını sanmıyordum da.
So weird. Uh, because I didn't think I'd get the chance to meet you.
Lütfen pişman olacağın bir şey yapma.
Please, don't do anything you're gonna regret.
Gerçekten insanlığın ilk tepkisinin zombileri yok etmek olacağına inanıyorlar.
- They really seem to believe humanity's first impulse will be to exterminate zombies.
Yeni adamın hazır olduğundan emin olacağım.
I'll make sure the new guy's ready to roll.
Michaela'nın evinde olacağım.
Um... I'll be at Michaela's.
Evlat katili kıçının davama yardımı olacağı dünya da hangisiymiş?
In what world can your child-murdering ass help me with my case?
Aksi hâlde ikimiz de Michaela'nın kanepesinde uyuyor olacağız.
Otherwise, we're both gonna be sleeping on Michaela's couch.
Bu basına sızarsa neler olacağını tahmin edebiliyor musun?
- Can you imagine what would happen if this got slipped to the press?
- Bu hapishaneyi liderleri Ramal'ı özgür kılmak için gelecekler ve buraya geldiklerinde, Ramal'ın boğazına bir bıçak dayamış olacağız o zaman ipler bizim elimizde olacak.
When they take this prison, it will be to liberate their leader, ramal. But if, when they get here, we have him with a knife to his throat, then we call the shots.
Bunu yaptığın zaman da, tatlım bağırsaklarını yerden temizleyen ben olacağım.
And when you do, sweet meat, I'll be mopping your guts off the floor.
Duruşmada, karakter tanığın ben olacağım.
At the trial, I'm gonna be your character witness.
Bu akşam Bones Billiards'ın arka tarafında olacağım.
All right, look, I'll be at the back of Bones Billiards tonight.
Ruhuna âşık olacağın bir büyücü bul.
So, find a warlock soul to fall in love with.
olacağım 136
olacağız 25
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41
olacağız 25
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41