Ona iyi davran перевод на английский
504 параллельный перевод
Eun chae, ona iyi davran.
Eunchae, do a good job.
Ona iyi davran.
Be nice to her.
Ona iyi davran.
Be good to him.
Lütfen ona iyi davran.
Please be good to her.
Yüzbaşı Butler ona iyi davran.
Captain Butler. - Be kind to him.
Ben burada oldukça ona iyi davranılacak. Buradaki tek markiz olduğumu unutmayın. Toprakları tefecilerin elinden kurtarmak için yıllardır uğraşıyorum.
Remember that I am the only man under the rank of marquis have fought for ten years to extract land hands of moneylenders and I will not be like them.
Sen de ona iyi davran.
And you better be nice to him too.
Ona iyi davranıyor musun?
Well, are you treating her right?
Ona iyi davran Janet. Hiç olmazsa seçimler sona erene kadar.
And you must be nice to him, Janet, anyway until after the election.
Ona iyi davran.
Treat her well.
Onu anlamaya çalış ve ona iyi davran, tatlım.
- Try to understand her and be nice to her. - All right.
Ona iyi davran Alice.
Now, be kind to the ensign, Alice.
Lütfen, ona iyi davran.
Please, be kind to her.
Ona iyi davranırsan o da sana iyi davranır.
You be good to it, and it'll always be good to you.
Benim hatırıma, ona iyi davran.
For my sake, be good to him.
Ona iyi davran.
Treat her right.
Ona iyi davran, duydun mu beni?
Treat her right, ya hear me?
Kırıcı olsa bile ona iyi davran, olur mu?
Listen, be nice to her, will you, even if it hurts?
Françoise... ona iyi davran, evet... çünkü o iyilerin en iyisidir.
Françoise... be good to him, ja... because he is the best of the best. - All right, all right.
Ona iyi davran!
Ride her good!
Ona iyi davranırsan, hemen gevşer.
All right, be nice to him and he'll fall apart in small pieces.
"o patronun oğlu. ona iyi davran." Bu bana göre değil.
"He's the boss'son. Be nice to him." That's not for me.
Bayan Annie, lütfen ona iyi davranın.
Miss Annie, please be good to her.
Ona iyi davranın efendim.
Have a care, sir.
Ona iyi davran evlat.
Treat her gently, son.
- Ona iyi davran.
- Easy with her.
Ona iyi davran yazıyor.
It says to be good to her.
Ona iyi davranın, yani onun rahat ettiğinden emin olmak istiyorum.
You want him to treat you well, so make sure not to offend him.
Ona iyi davranıyorlar mı?
Is the boy hurt, ill-treated? I can't say no more.
Ona iyi davranıyor.
She's nice to him
Ve bana "Ricardo ona iyi davran" dedi.
And he said, " Ricardo be nice to her.
Biraz garip bazı... adetleri de vardır, ama ona iyi davranın.
I know he's got some... very funny habits, but make him feel at home.
Federasyon ile Catualla arasındaki antlaşma görüşmeleri kritik bir safhada olduğu için ona iyi davranılması emrini verdik.
We have been ordered to handle him with extreme delicacy because the treaty negotiations now in progress between the Federation and Catualla are in a crucial phase.
- Ona iyi davran.
Well, be nice to her.
Eğer ona iyi davranırsanız, o da size iyi bakar.
If you are good to him, he'll be good to you.
Ona iyi davran Tanrım.
Be sweet to her, God.
Ona iyi davranın.
Treat him good.
Şimdi ona iyi davran, Kazanova.
Go to her. Go on, Casanova.
Ona karşı çok iyi davranıyorsun.
You are terribly good to him.
Ona çok iyi davranıyordu.
She was very kind to him.
Annem ona bebekten bahsedene kadar bana karşı hep iyi davranıyordu.
He was nice to me always, until Mother told him about her baby.
O, çok inatçı bir kadındı ama sonumuzun böyle olacağını bilseydim ona çok daha iyi davranırdım hayattayken.
She was a headstrong woman, but if I had known things would come to this, I'd have been kinder to her while she was alive.
Ona kendi kızından çok daha iyi davranıyor.
He doesn't even speak openly to his daughter.
Ona karşı tatlı, nazik ve iyi davranırım.
I'll be sweet and kind and good.
Binbaşı Montagu, ona her ne yapacaksanız bunun iyi ve ona layık bir şey olacağına, bir subay ve bir centilmen sözü verebilir misiniz. İsteğinizi kabul edersem oğlumun bedenine nezaket ve saygıyla davranılacağına, Hıristiyan töreniyle gömüleceğine söz verebilir misiniz?
Can you assure me, Commander Montagu... as an officer and a gentleman... that this thing you are going to do is good... and worthy ofhim... that if I agree to your request... my son's body will be treated decently and with respect... and that finally he will have Christian burial?
Ona karşı iyi davranıyorsun, Bolie.
I'M HIS GOOD AND CLOSE FRI EN D.
Çünkü Komançiler ona sizden daha iyi davranıyorlardı.
Because she was treated much better by the Comanches than she's been treated by some of you.
Ona lütfen iyi davran, kendisi hamile.
She's pregnant, so be nice to her.
Ona çok iyi davranıyorsunuz.
You're so good to him.
Ormanda dolaşırlarken, ona bir çok şey gösterdi, ve... çok iyi davranıyorlardı.
They wandered through the forest, he showed her a lot of things, and... they got to that well.
Gardiyan geldiğinde, Ona haraç olarak gümüş ödenir ve sana iyi davranılır
When the warden comes, you give it to him along with some silver