Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ O ] / Orası kesin

Orası kesin перевод на английский

953 параллельный перевод
Orası kesin.
That much is clear.
Orası kesin.
That's definite.
Katile benzemiyorsun, orası kesin.
You don't look like a murderer, that's for sure.
Bu topraklar görünüşte güzel, orası kesin.
There's a fair face to the land, surely.
Orası kesin.
I sure would.
Orası kesin.
That's for sure.
Bir şeyler oluyor, orası kesin.
Something's happening, that's certain.
Tarihe göre hayat gül bahçesi değil Orası kesin işte
# History discloses life's no bed of roses And that's for darn sure
Orası kesin.
That's obvious.
Burada öleceğiz, orası kesin.
We're gonna die here, that's for sure.
Biz de gelini bekliyorduk. David, bir şey oldu, orası kesin.
So we waited for the bride... david, something must have happened, sure as hell.
Hayatta bir polise ötmem, orası kesin.
I ain't going to eat cheese for no cop and that's for sure.
Satıcı değil, orası kesin.
He's no salesman, that's sure.
Orası kesin...
No doubt about it.
Bir kısmı Arkadin'in malı, orası kesin, fakat nasıl?
Some of that Arkadin money, of course, but how?
Vahşice, orası kesin, fakat o böyle biri.
- [Cheering] - Savage, of course, but then so is he.
- Orası kesin.
- That's for sure.
- Orası kesin. - Kesin olan bir şey daha var.
Another thing's for sure.
Açlıktan ölmek üzereyim, orası kesin.
- All I know is, I'm starved.
Orası kesin.
Yeah, that's for certain.
- Doğaüstü değil, orası kesin.
- Nothing supernatural, I'm sure.
Giyinip kuşanmış, evet. Orası kesin.
All dressed up, all right, ain't no doubt about that.
Güzel bir çiftlik, orası kesin.
It's a dandy farm, there's no denyin'that.
Orası kesin!
That's for sure.
- Orası kesin.
- She sure has.
Ama 2 dolar 85 sentim var ve karnım aç, orası kesin.
BUT I GOT $ 2.85, AND I'M H U NG RY- -
Orası kesin değil.
It's not sure.
Orası kesin. Ancak hala bir ekibiz.
( Colonel ) COREY, WE'RE IN BAD SHAPE.
Yürüyerek gidemeyiz. Orası kesin.
Now, we're not going to be able to walk out.
Bugün suya inmeyecek, orası kesin.
THE ONLY JOB I'VE HELD FOR MORE THAN SIX MONTHS WAS DU RING THE SECON D WORLD WAR WHEN I WAS IN THE NAVY.
Ben emekli olunca, beni burada göremeyecekler, orası kesin.
When I get to retire, they won't see me here, that's for sure.
Orası kesin.
We sure are.
Kötü... onu kötü hissettirecek orası kesin.
Bad... he'll make him feel bad, that's for sure.
- Orası kesin.
- I sure wasn't.
Orası kesin.
That much is certain.
Zor bir iş olacak, orası kesin.
It will be difficult, that's for sure.
Çünkü sana yerini söylediğimi öğrenirse derimi diri diri yüzer. Orası kesin.
Because if he finds out that I told you he'll skin me alive.
Orası kesin, Nick!
You betcha, Nick!
- Cadı kazana girdi, orası kesin. O dalkavuk istedi diye siperleri indirecek değilim.
The haggis is in the fire for sure, but I'll not lower my defences on the word of that mealy-mouthed gentleman down below.
O burada, orası kesin.
It's here, all right.
Orası kesin.
That's clear.
Bu arabalı lokantadan bıktım, orası kesin.
I'm sick of this drive-in, I'll tell you that.
Artık onu geri getiremeyiz, orası kesin.
Well, we can't bring him back now, that's for sure.
Peki, Kardeş Sara... Rahibe olmaktan yorulursanız,... birinci sınıf bir mezar kazıcı olma şansınız var. Orası kesin.
Well, Sister Sara, if you ever get tired of being a nun, you'll be an A-1 gravedigger.
Evet, orası kesin.
That's for sure.
- Yuvarlamıyorum, orası kesin.
- Well, I haven't got a roll, that's for sure.
Kesin olan bir şey var, orası bir kadına uygun değil.
One thing for sure, it's no place for you or any other woman.
ve sonunda kesin olarak gideceğiniz yer orası olacak.
- tried for it, and to prison you shall go.
Orası kesin!
Well, you're no help for me.
Orasını bilmem ama Çin'e verecekleri kesin.
I don't know, but to the Chinese, in any case.
Orası kesin.
That's a fact.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]