Paniklemeyin перевод на английский
72 параллельный перевод
Sakin olun ve paniklemeyin.
Stay calm and don't be too alarmed.
Paniklemeyin!
- Get that head down.
Paniklemeyin!
Don't panic!
Şimdi, Sizin yanınızda, kendini koyverirse, sakın paniklemeyin.
Now, don't be alarmed if she drifts off on you.
Büyük ihtimalle silah sesleri duyabilirsiniz, paniklemeyin, tamam mı?
You might hear shooting. And no panic, right?
- Paniklemeyin millet!
- Don't panic, folks!
Paniklemeyin.
Don't panic.
Paniklemeyin!
Do not panic!
Paniklemeyin.
Now don't panic!
- Paniklemeyin.
He'll just remove it for free.
Ve derler ki, yangın sırasında ne olursa olsun paniklemeyin.
They always tell you, whatever you do in a hotel fire, do not panic.
Ve derler ki, yangin sirasinda ne olursa olsun paniklemeyin.
They always tell you, whatever you do in a hotel fire, do not panic.
Yeni birşey olduğu için paniklemeyin.
Don't be afraid of it just because it's new.
Çocuklar, her şey düzelecek! Paniklemeyin!
Kids, everything's gonna be okay!
Paniklemeyin, sizi aptallar!
Don't panic, you fools!
... paniklemeyin.
... not to panic.
Ama hemen paniklemeyin. Yanına tanıdık bir arkadaşını da alıyor.
But don't panic, he's taking a familiar sidekick with him.
- Paniklemeyin!
- Don't panic!
Tamam çocuklar paniklemeyin daha çok zamanımız var.
Okay, you guys, just don't panic, because there's plenty of time.
Tamam tamam, paniklemeyin.
Okay, okay, okay, let's not panic.
Paniklemeyin, çocuklar.
- Don't panic, guys.
Paniklemeyin.
Do not panic.
Pekala, paniklemeyin.
All right, don't panic.
Lütfen, lütfen paniklemeyin, Bayan Quinn.
Oh, please- - please don't panic, Miss Quinn.
Paniklemeyin diyorum, tamam mı?
All I'm saying is let's not panic, all right?
Paniklemeyin.
Don't panic!
Paniklemeyin, tamam mı?
Don't panic, all right.
Ama hemen paniklemeyin bir ya da en fazla iki gün sürer.
But don't be alarmed it will pass, within a day or two at the most.
... böyle şeyler olabileceğini bilin, paniklemeyin.
it happens, don't panic.
Henüz paniklemeyin.
But don't panic yet.
Sakın.. sakın.. paniklemeyin, beyler!
Don't panic, men!
- Pekala, paniklemeyin.
- Okay, hold it together.
Paniklemeyin.
Just hold it together.
Hızlı koşun, paniklemeyin. Gözleriniz açık olsun Kral ve Tanrı sizi koruyacak.
Run fast, keep your wits about you, keep your eyes open, and God and the King will keep an eye on you.
Çocuklar, paniklemeyin, olur mu?
Guys, guys, try not to panic, OK?
Padawanlar, lütfen hemen beni takip edin de şurdan çıkalım ve sakın paniklemeyin!
Padawans, please follow me out of here immediately, and don't panic!
Çocuklardan duygusal bir tepki almak için sınırları zorlarsam paniklemeyin.
Don't be alarmed if I push for an emotional response from the kids.
Tamam, paniklemeyin.
All right, don't panic.
Doktor bey, doctor bey, paniklemeyin.
Doctor. Doctor, relax.
Sakın paniklemeyin!
Don't panic!
Paniklemeyin. Hepinizi koruyacağız.
Do not panic, we will protect you.
Memurların emirlerine uyun ve paniklemeyin.
Follow the direction of the officers and do not panic.
Kimse paniğe kapılmasın, paniklemeyin.
NOBODY PANIC, NOBODY PANIC.
Paniklemeyin, normal davranın.
- Don't panic. Act normal!
- Paniklemeyin!
- Let's get it over with!
- Paniklemeyin
Don't panic, guys.
Paniklemeyin!
Don't panic.
Paniklemeyin, yalnızca uygulamalar.
Next we'll talk about storm preparation, no panic here, just practicalities.
- Paniklemeyin.
- Don't panic.
Paniklemeyin Bayan McCarthy.
Oh, holy God, who would want to take a baby? Don't panic, Mrs McCarthy.
- Paniklemeyin.
Don't panic.