Parayı aldım перевод на английский
795 параллельный перевод
Arabamdan indim, yürüdüm ve parayı aldım.
Got out of my car, I walked over and I took the money.
Parayı aldım, diyelim.
Supposing I take the money.
- Parayı aldım, değil mi?
- l got the money, didn't I?
Ben de Guiseppe'nin yanına döndüm, kağıtları imzaladım, parayı aldım karım bebeği doğurdu. Her şey iyiydi.
So I go back to Guiseppe, sign paper, get the money... my wife have the baby, everything okay.
Evet, parayı aldım.
Yeah, I got it.
- Parayı aldım dedim ya, yetmez mi?
Isn't it enough that I said I took the money?
- Bakın, parayı aldım.
Look, I took the money!
Sahip olduğu tüm parayı aldım.
I took every penny he had.
Gaston, parayı aldın mı?
Gaston, did you take the money?
Parayı kasasından aldım.
I took money from her cash register.
- Masters'dan aldın mı o parayı?
- Okay. - Did you get that dough from Masters?
- Parayı aldı mı?
- Did she get the money?
Ve aldığımızda parayı, çarçur eder gideriz.
And when we do we throw our pay away
Aldığımızda parayı çarçur eder gideriz.
When we get our pay we throw our money all away
Parayı aldıktan sonra dağıtım için ana karargâha götür.
When we give you the money, take it to Hannigan's. - He'll distribute it.
Parayı aldım.
I took the money.
Bay Walters, aldığım parayı hak ettim mi?
Well, Mr. Walters, have I earned my money?
Tatlım parayı aldığım ilk gün Sana mükemmel bir ziyafet vereceğim
Honey, first thing I'm gonna get you out of that reward money is the biggest steak in Kansas, for that cheek.
Eğer bu parayı tanımadığınız birinden aldıysanız o kişi aradığımız kişi olabilir.
You see, if you got this money from someone you didn't know I mean, that might be the very person we're looking for.
Parayı aldın. Haydi hemen gidelim ve buradan dönmemek üzere çıkalım.
Let's take off and get out of here for good.
- Parayı aldın mı?
- Got the money?
Parayı aldın mı?
Did you get the money?
- Parayı aldın mı?
- You got the money?
Ona parayı nasıl aldığımızı ve hakkımız olduğunu anlatırsınız.
Tell her how we got it and that it's rightfully ours.
- Parayı aldı, almadı mı?
- He's got the money, ain't he?
Aldığım parayı falan, her şeyi bana geri yerine koydurttu.
All the money and things that I took, he made me put back,
Parayı aldınız, benim de ihtiyacım var. Şimdi ödemek zorundasınız, hemen.
You've got the money and I need it, and you ought to pay me now, right now.
Kazandığım tüm parayı aldınız.
Taken every cent I've got.
- Parayı aldın mı?
- Did you take the money?
Aldığın parayı kaçırmadığımı mı düşünüyorsun?
You think I haven't missed the money you've been taking?
Ve aldığım emir parayı toplamak.
And the order I got is collect the dough.
Parayı, o öldüğünde, elinden aldım.
I took that money from his hand when he was dead.
Sonra benimle konuştu ve beni, parayı büyükannemden aldığımı itiraf etmeye zorladı.
Then she made me confess I'd taken it from my grandma
Aldığım parayı hak etmeliyim.
I'll have done something for my money.
Aldığım parayı yerine koymak için.
To put back the money I took.
Parayı aldın mı?
Did you get that money?
.. aldığım parayı, dişimden tırnağımdan Arttırdıklarımı bir araya koyuyorum.. .. ama bu para nereye gidiyor anlamıyorum!
You scrimp and save, beg and borrow, and where does half the money go?
Sana soruyorum, sefil, parayı nereden aldın?
I'm asking you, wretch, where do you get the money from?
Benden buna inanmamı mı bekliyorsun? Wada yaşıyor ve parayı o aldı öyle mi?
You expect me to believe that Wada's alive and that he took the money?
- Parayı neden aldığımı şimdi anlıyor musun?
- Now do you understand why I took the money?
- Parayı neden aldığımı söyletirler.
- Make me say why I took it.
Bu parayı Ushitora'dan aldım! Alın onu!
Take it.
- Sanırım parayı Tex'in aldığı konusunda yanılıyorum.
- I think I was wrong about Tex having the money.
Aldığım tüm parayı geri vermek zorundaysam veririm.
They can have my salary back. I don't want it.
Yapmadım. Parayı yalnızca soruşturma için ödünç aldım.
No, I just borrowed the money for investigation.
Parayı aldın mı?
Did you receive the money?
- Parayı aldın mı?
- Did you get the money?
30 gümüş parayı ben aldım.
I took the 30 pieces of silver.
Eğer bahiste kazandığım 100 ryoyu diyorsan ben o parayı çoktan aldım.
If you mean the 100 ryo from the bet, I've already received it.
Efendi Kurobe anlaşmayı kabul ettiğini söyledi ve bu parayı onun için aldım.
Master Kurobe said you agreed to it and that I could collect the money for him.
Parayı aldınız mı Bayan?
Did you get the money. ma'am?