Pes etmeyeceğim перевод на английский
322 параллельный перевод
Hiç merak etme, Fantomas ya da Chaleck, gerçekleri öğrenene kadar pes etmeyeceğim.
- Do not worry. Fantômas or Chaleck, I will not give up until I know the truth.
Emin ol, pes etmeyeceğim!
Go ahead : give up!
Pes etmeyeceğim!
I won't give up!
Annem için asla pes etmeyeceğim ve bu son.
- I won't give up Mother this soon.
Ne olursa olsun, asla pes etmeyeceğim.
Whatever happens, I do not give up.
Ama ben pes etmeyeceğim.
Except that I'm not.
Benim kanımca, bu iş gereklidir ve Fransa'nın kurtuluşu sağlanana kadar pes etmeyeceğim. Bu yüzden sizden beni anlamanızı ve işime destek olmaya çalışmanızı istiyorum.
A visit to Sigmaringen Castle accompanied by a former volunteer in the Waffen SS Charlemagne Division.
Pes etmeyeceğim!
I won't give in!
Ama işverenine söyle, pes etmeyeceğim.
But you can tell your employer that I'm not about to give up.
Pes etmeyeceğim. Hoşça kalın bayanlar.
Well, I won't give up.
- Pes etmeyeceğim.
- I will not.
Asla pes etmeyeceğim.
I'll never give up.
- Pes etmeyeceğim.
- I won't give up.
Ben pes etmeyeceğim. Gerekirse oraya bir çakıyla girerim.
I'll go in there with a pocket knife!
Pes etmeyeceğim.
I will not give it up!
Pes etmeyeceğim.
I will not give it up.
Hayır, pes etmeyeceğim.
No, I am not going to lose.
Seni ahmak, pes etmeyeceğim.
You fool, I will not lose.
Pes etmeyeceğim. Garda çalışan birine falan söyleyebilirim.
I won't let it pass, I don't know, I could tell someone at the station...
Pes etmeyeceğim.
I won't be bullied.
Fakat işin peşini bırakmayacağım öyle hemen pes etmeyeceğim!
But I'm not going to roll over and play dead.
Hayır, pes etmeyeceğim.
Then I could explain to them, how it was once.
Bana söylemezsen pes etmeyeceğim.
I'll not give up if you don't tell me
Sizden öğrendiğim bir şey varsa o da asla pes etmediğinizdir ve ben de pes etmeyeceğim.
If there is one thing that I've learned from you it's that you don't quit, and I'm not going to quit now.
Pes etmeyeceğim. Bu kadar yaklaştım.
I'm not giving up yet not after coming so close to cracking this thing.
Hepinizin boğulduğunu görsem bile, pes etmeyeceğim!
I'll see y'all drown before I quit.
Pes etmeyeceğim.
I'm not gonna quit on this.
Hayır, asla pes etmeyeceğim!
No, I'll never give up!
Pes etmeyeceğim.
I will not give up.
Pes etmeyeceğim!
I will not give up.
Pes etmeyeceğim.
I am not giving up!
Ben - - Ben pes etmeyeceğim.
I'm not going to give up.
Kimin umurunda? Ben pes etmeyeceğim.
I'm gonna fight this ruling.
Pes etmeyeceğim.
I'm not gonna give up.
Asla pes etmeyeceğim!
I will never give up!
Eğer ben sokaktayken, kanama başlarsa kanım tükenene kadar pes etmeyeceğim.
If I'm out on the street and it starts to go down I don't back off until it's finished.
Tamam, pes etmeyeceğim.
Okay, I'm not gonna give up.
Eğer bana inanıyorsan, pes etmeyeceğim.
If you believe in me then I'm not going to give up.
- Pes etmeyeceğim be, moruk!
- Dude, I'm not gonna cave in!
Bugün dünyanın sonu olsa bile savaşmadan pes etmeyeceğim.
So what if it's the last day of the world? I'm not gonna give in without a fight.
Bak Rupert, bana kızgın olduğunu biliyorum ve seni suçlamıyorum. Ama hemen pes etmeyeceğim.
Rupert, I know you're angry at me, and I don't blame you, but I am not just gonna go away.
Pes etmeyeceğim!
I'm not gonna give up!
Ve pes etmeyeceğim.
You know, I'm not giving up.
Bu kez pes etmeyeceğim.
No, I'm not giving in to you this time.
- Hayır, pes etmeyeceğim.
No! I'm not willing to give up!
Sapığın teki telefon açtı diye pes etmeyeceğim, George.
I'm not gonna quit because of one creepy phone call, George.
Asla pes etmeyeceğim.
I will never...
Pes etmeyeceğim!
- I'm not givin'upl
Ama pes edemem, etmeyeceğim de.
But I can't give up and I won't give up.
Pes etmeyeceğim, Peg.
Oh, hi, you guys.
Pes etmeyeceğim, biliyorsun.
I won't back off, you know.