Prensip meselesi перевод на английский
196 параллельный перевод
Bir prensip meselesi Dr. Rivers.
A matter of principle, Dr. Rivers.
- Bu bir prensip meselesi.
- It's a matter of principle.
Bu hoşgörüden ziyade prensip meselesi, Ozira.
It is a matter of principle rather than graciousness, Ozira.
Bu prensip meselesi Bay Harris.
It's a matter of principle, Mr. Harris.
Bu bir prensip meselesi.
It's a matter of principle.
Prensip meselesi.
It's a question of principle.
Cezanın miktari önemsiz, Jenkins, bir prensip meselesi.
The amount of the fine is irrelevant, Jenkins, this is a matter of principle.
Konu prensip meselesi.
It's the principle involved.
- Ben de. Prensip meselesi.
- Neither do I. It's the principle.
Bu bir prensip meselesi.
You understand, this is just a matter of principal.
Bizim için prensip meselesi.
It's a question of policy with us.
Benim için, siyasete karışmamak bir prensip meselesi.
With me it's a matter of principle, not to get involved in politics.
Prensip meselesi.
There's a principle involved.
Ne yaparsın, prensip meselesi işte.
It's a matter of principles.
Olanları prensip meselesi hâline getirdiklerine göre de artık yıllarca direnebilirler.
They now consider this to be a matter of principles... they can go on for years.
Bu bir prensip meselesi.
- It's a question of principle.
Prensip meselesi bunlar bir ihtilalde gönülsüzlerle sempatizanlardan vazgeçilmesi de olağandır.
They are matters of principle and it's usual in a revolution for the half-hearted and the fellow-travellers to be dropped.
Bu bir prensip meselesi.
What I am doing is for principle.
Kişisel olarak, bunu prensip meselesi yüzünden yaptığına inanıyorum.
Personally, I believe you, that it was a matter of principle.
Prensip meselesi.
Question of principle.
Bu prensip meselesi Bayan Lee.
A matter of principle, Miss Lee.... It's a matter of crap.
Prensip meselesi, Jason.
It's the principle, Jason.
Sadece prensip meselesi. Bu teklifi kafamda oluşturmalıyım...
No, just a few priorities I've got to get straight in my head.
Prensip meselesi, Bakanım.
It's a matterof principle.
Hayır, bu prensip meselesi.
No, that's the matter of principle.
Bu prensip meselesi.
It's the principle of the thing.
Prensip meselesi.
It's a matter of principle.
Bu, prensip meselesi.
It's a matter of principle.
Prensip meselesi. Anlaşılan sizi pek ilgilendirmiyor.
The trouble is you don't give a damn about principle.
Bu prensip meselesi.Anlıyor musun?
It's the principle. See?
Prensip meselesi.
It's the principle.
Prensip meselesi.
It's about principles.
Benim kadar malı olan biri için 8000 dolar önemsiz dersin ama... bu bir prensip meselesi.
I guess you'd think that $ 8,000... wouldn't mean too much to a man with my portfolio, but it's the principle of the thing.
Hayır, bu bir prensip meselesi.
No, this is a matter of principle.
Bu, prensip meselesi.
It " s the principal of the thing.
Prensip meselesi.
It's the principle of the thing.
Marge, bu bir prensip meselesi.
Marge, it's a matter of principle.
- Prensip meselesi.
- It's just a rule with me.
- Prensip meselesi bu.
It's the principle.
Hiç bekleme. Bu bir prensip meselesi.
It's a matter of principle.
Prensip meselesi mi?
The principle or something?
Bu sadece prensip meselesi.
It's for the principle.
bu bir prensip meselesi eğer baban bugün 500.000 ödeyeceğine söz verdiyse, sözünde durmalı
"lf your father has promised to pay 500,000 today, he ought to pay up"
Önce prensip meselesi yapıp istifa ediyorsun sonra rüşvet organize edip şövalye havalarına giriyorsun.
First quitting out of principle, then orchestrating a bribe... ... to seem like a shining knight.
Bu bir prensip meselesi.
It's the principle of the thing.
Prensip meselesi, senden beni desteklemeni istiyorum.
It's a matter of principle, and I need you to support me in this.
Prensip meselesi. Vermez.
He won't budge, it's the principle.
Mesele 150 değil, mesele prensip meselesi, anlıyor musun?
It's not because of the 150.00, It's the fucking Princible, you understand?
- Prensip meselesi.
- It's the Princible.
- Bu bir prensip meselesi.
He used a line.
Prensip meselesi.
A matter of principle.