Siz ne düşünüyorsunuz перевод на английский
476 параллельный перевод
Ya siz ne düşünüyorsunuz beyler?
Oh. Well, what do you think, fellas?
Siz ne düşünüyorsunuz?
What do you think?
Şimdi, siz ne düşünüyorsunuz?
What do you think?
Siz ne düşünüyorsunuz, Rosenthal? Siz bir sporcusunuz.
And you, Rosenthal, the sportsman...
Bir ayağı çukurda... gibi duruyor. Siz ne düşünüyorsunuz, Bayan Eliza?
He seems to have aged a great deal in the last few weeks, don't you think so, Miss Eliza?
Monte Carlo hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
What do you think of Monte Carlo?
Mösyö Vincent, siz ne düşünüyorsunuz?
What do you think, Monsieur Vincent?
- Siz ne düşünüyorsunuz?
What did you have in mind?
Siz ne düşünüyorsunuz bilmem ama bence iyi geçecek.
I think it'll be good. I don't know how you feel.
Siz ne düşünüyorsunuz bunun için?
What do you think of it?
Bence diğer ikisine ihtiyacı kalmayacak, siz ne düşünüyorsunuz?
I don't think he needs the other two, do you?
- Siz ne düşünüyorsunuz, Dr Matos?
- What do you think, Dr Matos?
Bay Farnham, siz ne düşünüyorsunuz?
Mr. Farnham, what do you think?
Siz ne düşünüyorsunuz, Bay Halloran?
What do you think, Mr. Halloran?
Siz ne düşünüyorsunuz efendim?
What do you think, sir?
Siz ne düşünüyorsunuz?
- What do you think?
- Siz ne düşünüyorsunuz?
- What do you think of it?
Ben, atıştırma yapmak istemiştim, siz ne düşünüyorsunuz?
I wanted to do a bread-time, and what do I find?
Daha açık sorayım, bebeklik cinselliği hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
To be specific, what do you think of infantile sexuality?
Siz ne düşünüyorsunuz?
Well, what do you think?
- Siz ne düşünüyorsunuz, Van Camp?
- What do you think, Van Camp?
Siz ne düşünüyorsunuz bayım?
What do you think, mister? Isn't it a great pattern?
Şimdi Kaptan Mueller'in disiplin tutumu hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Now... what is your opinion... of Captain Mueller's approach to discipline?
Siz ne düşünüyorsunuz Bay Pollock?
What about you, Mr. Pollock?
Doktor, bu rezalet hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Doctor, what do you think about this reproachable event?
- Siz ne düşünüyorsunuz bayım?
- You must decide that.
Arkadaşlarımın baskısıyla gelecek seçimlerde aday olmayı kabul ettim. Siz ne düşünüyorsunuz?
Yielding to pressure from my friends, I intend to become... the party's candidate in the next elections.
Sayın Kâtip, siz ne düşünüyorsunuz?
Mr Clerk, what do you think?
Siz ne düşünüyorsunuz?
What are your thoughts?
Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?
What do you think?
Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda.
You know that, right?
- Siz ne düşünüyorsunuz, doktor?
- What do you think, Doctor?
Ve şu anda siz ne düşünüyorsunuz, umurumda değil.
And I don't really care what you might be thinking right now.
Beyefendi siz ne düşünüyorsunuz bu konuda.
What is your idea about this, Sir?
Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?
What do you think about that, Madam?
Siz ne düşünüyorsunuz?
How do you feel about it?
Siz ne düşünüyorsunuz, Mr. Prince?
What do you think, Mr. Prince?
Siz ne düşünüyorsunuz, Bay Marcus?
What do you think, Mr. Marcus?
Siz ne düşünüyorsunuz?
But what do you think?
Siz ne düşünüyorsunuz, biraderlerim?
What are your opinions, brothers?
Nazır hazretleri, siz ne düşünüyorsunuz?
Chamberlain, what do you think?
Siz ne düşünüyorsunuz?
What do you guys say to that?
Bayan Martineau, Bay Lewis siz ne düşünüyorsunuz?
Mrs. Martineau, Mr. Lewis what do you think?
- Siz ne düşünüyorsunuz?
- What do you make of it?
- Siz ne düşünüyorsunuz?
What do you guys think?
Siz kızlar, fuhuşu önleme yasası hakkında ne düşünüyorsunuz?
What do you girls think of the Anti-Prostitution Bill?
Teğmen, siz Yanbo hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yes, lieutenant? What do you think about Yenbo?
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Ne düşünecekler?
What do you think?
Siz gençler ne düşünüyorsunuz?
What do you young people think?
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
What do you think?
Ve siz ne olduğunu düşünüyorsunuz?
And what do you think happened?