Sorarım перевод на английский
2,437 параллельный перевод
Şimdi seni ve Brier'ı tekrar meydanda görürsem önce ateş ederim, sonra soruları sorarım.
Now, if I see you and brier show up again, I'll shoot first and ask questions later.
Karl'a sorarım.
I'm gonna ask Karl.
Penny'e sorarım.
I'll ask Penny.
Alicia'ya sorarım.
I'll ask Alicia.
Tamam. Sorarım.
Okay, I'll ask.
Ona sorarım!
I will ask him!
Sorarım.
- I'll ask.
Peki, ona sorarım.
All right. I'll ask him.
Barmenlere sorarım.
Ari? Uh, I will ask the bartender.
Sence adam ikisini de mi öldürdü? - Gidince sorarım.
You think he killed Walter Burns and Richard Adams?
Yardıma ihtiyacın var mı? " diye sorarım.
Can I give you a hand with that? "
Genelde soruları ben sorarım.
I'm usually the one who asks the questions.
Eğer onu yanına alırsan seni bir daha ne arar, ne de sorarım.
If you take her, I won't call or write you no more.
Ben sorarım sen de devam et.
I'll go ask her. You, uh, bag it up.
Elimdeki işleri bir halledeyim, kayıt masasındaki memura sorarım,.
I tell you what... uh, let me go throw my weight around, See if I can get the desk cop to make you a top priority.
Eğer onlarla takılabilmenin bir yolunu bulabilirsem niye olduğunu sorarım.
I'll ask the guys later today if I can figure out a way to bond with them.
- Eşime sorarım.
I'll ask my wife.
Sonunda zamanımız kalırsa, size sorarım.
If there's time at the end, I'll ask you.
Evet. Onlara sorarım.
Yes, I'll ask them.
Ne düşündüğünü öğrenmek istersem sana sorarım.
If I need to know what you think, I'll ask.
Okur sonra sana sorular sorarım, evet.
I'll read it, and I'll ask you the questions, yeah.
Sorarım.
I'll ask her
Arkadaşlarımdan birine sorarım.
I'll talk to one of my friends.
Küçük bir bahisten sonra sorarım.
I'll name it after we come up with a small wager.
Burda soruları ben sorarım
Tell you what. Why don't you sit there and answer the got dang question.
Olabilir, belki sorarım.
Yeah. Well, maybe I will.
Ama sorarım tekrardan.
But I can ask again.
Ben ona sorarım.
I'll ask her.
- Laugesen yapar mıymış, sorarım.
I'll ask if Laugesen's game.
Sevgili Bayan Nyborg'un yerel halkları pek sevdiğini biliyorum ama sorarım sana, nereye kadar yerellik?
Know the wee Mrs. Nyborg loves indigenous people - but just how indigenous can you be, ask you?
- Aynen, kahretsin. Bu konudaki yorumunu sorarım.
I'll ask him for a comment on that.
Yani soruları ben sorarım.
Means question time's for me.
Neyse, yarın sorarım.
Well, I'll ask them tomorrow.
Ben sana soru sorarım, eğer akıllıysan cevap verirsin.
I ask you a question, if you're smart, you answer it.
Kendime, "Mücadelen nerede?" diye sorarım.
I ask myself... where I fight.
Tatlım, bana nasıl olduğumu sorar mısın lütfen?
Sweetie, can you ask me how I am, please?
Abed, ne yaparım biliyor musun? Konuşmadan önce kendime şunu sorarım :
Before I talk, I ask myself :
- İçeriye bir sorar mısın?
Uh, would you mind asking inside?
Carter'a, Frank Gephart'ı sorar mısın?
Oh, and ask Carter about Frank Gephart.
Benim için Bayan Winrow sorar mısın yeniden Yale'a tavsiye mektupu yazar mı?
I want to ask Mrs. Winrow how the rewrite's going on my Yale recommendation letter.
Belki bu biyografiyi okulda sorarım.
I'll check out that biography at school, what's it called?
O zaman, ona sorarım.
Well, then, I'll ask her.
O da ne? Burada soruları ben sorarım.
What the hell is that?
Sutton'a sorar mısın tekrar ayarlayabilir miyiz?
Would you ask Sutton if we can reschedule?
Gidip Frost ve Korsak'a bir şey bulmuşlar mı diye sorar mısın?
Hey, um, can you go ask Frost and Korsak if they've got anything yet?
Bo, Mayer'e, onun adını kimin lekelemek isteyebileceğini sorar mısın?
Bo? Could you ask mayer Who would want to ruin his reputation?
Olay yerine ilk gelen sen olsaydın kadına, katilin kimliğini tespit etmek için parmağını hareket ettirmesini isteyerek sorular sorar mıydın?
If that was you who responded to the scene, would you have known to try to get an I.D. By asking her to move her finger up and down?
Onu bulduğumuzda neler olup bittiğini sorarız tamam mı?
When we find him, we're gonna ask him what the hell has been going on, all right?
Lütfen memurunuza ajanımı nerede bulabileceğimi sorar mısınız?
- Please ask your officer where I may find my agent.
Hiç sorar mısın?
Do you ever ask?
Sence erkek arkadaşı olmasaydın fikrini sorar mıydı?
Do you really think she'd ask for your advice If you weren't her boyfriend?