Superhero перевод на английский

Sen bir süper kahramansın.

You're a superhero.

Sen süper kahraman değilsin.

And you're not a superhero.

Grendel'ın ölüm haberi hızlı bir şekilde yayılır ve Beowulf bir süper kahraman olarak göklere çıkarılır.

News of Grendel's death spreads fast across the land, and Beowulf is celebrated as a superhero.

Güneşte yanmış bir süper kahraman da olabilir.

Could be a sunburnt superhero.

En güzel süper güç ne olurdu biliyor musunuz?

Do you know what the perfect superhero power would be?

Bak sen, kızımız gücünü kullanıp süper kahraman da olurmuş.

Well, look at you, using your powers, being all superhero.

Şu haline bak, güçlerini kullanıyorsun, süper kahramanlıklar yapıyorsun.

Well, look at you, using your powers, being all superhero.

"Barack Amerika" ile çalışmak benim için gurur verici. " o bir süper kahraman değil ki, salak.

I'm proud to work with Barack America. he's not a superhero, you idiot.

Böyle bir süper kahraman beklemiyordunuz, ha?

You all weren't expecting no superhero shit like that, huh?

Süper kahraman benliğiniz Ozymandias'ı milyar dolarlık endüstri haline getirerek büyük kazanç sağladınız.

And you've certainly profited greatly by it turning your superhero alter ego, Ozymandias, into a billion-dollar industry :

Kitabında, benim ortaya çıkışımı "Bir süper kahramanın şafağı" adıyla veriyor.

In it, he calls my arrival the dawn of the superhero.

Kendini süper kahraman filan mı sanıyor?

Does she think herself some kind of superhero?

Bilirsin, Emayı tek dişli halini... ve Fletcher'i onun süper kahraman aletlerinin içinde.

You know, Emma with one tooth, and Fletcher in his little superhero outfits.

Emily kendisini, senin bir süper kahraman olduğuna inandırmış.

Well, Emily has kind of concocted this idea that you're a superhero.

- Yani süper kahraman değil misin?

- So, you're not a superhero?

Emily, ilk önce benden süper kahraman olmamı istiyor...

Emily, one minute she wants me to be a superhero,

Kahraman ol, aslan ol, ne istiyorsa onu ol.

Be a superhero, be a lion, be whatever she wants.

Benim bir kahraman olmamı istediğini biliyorum Emily.

I know you wanted me to be a superhero, Emily.

- Bazı küçük kızlar doğum günü partilerinin ortasına uçarak gelen süper kahraman isterler.

- Some little girl wants a superhero to fly into her birthday party.

Kızının doğum günü için süper kahraman olmak istedi.

Ah, he wanted to be a superhero for his daughter's birthday.

Bakın çocuklar, süper kahraman, aynen istediğiniz gibi.

Look, guys, it's a superhero, just like you wanted.

Ben süper kahraman değilim çocuklar.

I'm not a superhero, kids.

Hey, August, en sevdiğin süper kahraman kim?

Hey, August, who is our favorite superhero?

Toonpur'un Süper kahramanı gel ve onları kurtar.

'When will Toonpur's Superhero...''... come and save them? '

Şimdi bizi sadece süper kahraman kurtarabilir.

Now only a superhero can save us.

Ben öyle bir süper kahraman biliyorum.

I know one such superhero.

Süper kahraman.

"Superhero."

Toonpur'un Süper kahramanı.

"Superhero of Toonpur."

O benim süper kahramanım.

He is my superhero.

Benim Süper kahramanım tam önümde duruyor.

Here stands my superhero.

Süper kahraman.

" Superhero.

Süper kahraman.

Superhero.

Toonpur'un Süper kahramanı.

Toonpur's superhero. "

Aditya Kumar, bizim süper kahramanımız.

Aditya Kumar, our superhero.

Toonpur'un süper kahramanı, okunu at.

Toonpur's superhero, shoot your arrow.

Devtoonlar süper kahramanlarını buldular.

'Devtoons found their superhero.'

Aptal süper kahramanlara benziyorsun.

You look like some dorky superhero.

O bizim süper kahramanımız.

He's our superhero.

Bu şekilde senin süper kahraman, daha çabuk iyileşirdi.

That way your superhero would've come back in shape.

Resmi haberleri sorgulamak ayrı süper kahraman olduğum yönünde çılgınca imalarda bulunmak apayrı.

It is one thing to question the official story, and another thing entirely to make wild accusations, or insinuate that I'm a superhero.

O da hemen bana Gus adında bir süper kahramanın yardımıyla tuttuğu dev balıkla ilgili epik bir hikaye anlattı.

And he immediately... launched into this epic tale... about a giant fish that he caught with help... from a certain superhero named Gus.

Hayatımızın bazı noktalarında hepimiz süper kahraman olmak istemişizdir.

At some point in our lives, we all wanted to be a superhero.

Sanırım süper kahraman olması beklenecek en son kişi bendim.

I guess I was the last person you'd expect to become a superhero.

Neden şimdiye kadar kimse süper kahraman olmayı denemedi ki?

How come nobody's ever tried to be a superhero?

O süper kahramanlık değil ki.

That's not superhero, though.

Süper kahraman olmak için travmaya, kozmik dalgalara ya da güç yüzüklerine gerek yoktu.

It didn't take a trauma or cosmic rays or a power ring to make a superhero.

Süper kahraman kısmına değil, Frankie. Mal gerçekten biri tarafından araklanmış olabilir.

Well, not the part about the superhero, Frankie, but just that he might have really been gaffled by somebody.

Dışarıda bir sürü herifi döven süper kahraman gibi giyinmiş bir herif var.

Hey, there's a dude dressed like a superhero out there fighting a bunch of guys.

Bu aralar herkesin en sevdiği süper kahraman Kıça-Tekme, değil mi?

Yeah, everybody's favorite superhero right now, Kick-Ass, right?

Ama süper kahramanlara pek düşkün değilim.

I'm not really into the whole superhero thing, though.

Ama bu resimdeki herif bence televizyonun süper kahraman dediği kaçığın ta kendisi.

I think it's that superhero nutjob from the TV.