Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ S ] / Supervisor

Supervisor перевод на английский

2,057 параллельный перевод
Yardımcı şef pozisyonuna başvurdum.
I'm putting for the primary relief supervisor's position.
Yardımcı şef pozisyonuna başvurdum.
I put in to be your primary relief supervisor.
Nöbet komutanın olarak işe geri dönmeni sabırsızlıkla bekliyorum.
As your relief supervisor, you know, I just, I can't wait to have you back on the job, so...
Amiriyle konuştum.
I spoke to his supervisor.
Bak, Dick mesleğinde yükselen bölge danışmanıydı, biliyorum bunu partiye sadakat olarak görebilirsiniz, ama bu adam bir "vızıltı".
Look, Dick was a ward supervisor who worked his way up, and I know you guys see that as party loyal, but the guy's a grunt.
Sen kıdemli yöneticisin.
You're senior supervisor.
Ve hepsi de benim, yani amirin tarafından imzalandılar.
And they were signed off by me, your supervisor
- Üst-ast mı? - Hayır.
Supervisor-subordinate?
Personel sayısını arttırma zamanı geldiğinde, denetmenim benim için uygun bir eş bulacaktır.
When the time comes to increase the staff, my supervisor will approve a mate for me.
Daha önceleri... Thomas Harrot cinayetinden önce..... hep bir şefin altında çalış mışsınız?
Prior to the Thomas Harrot murder, you always worked under a supervisor?
Ama bütün çalışmalarım şefim tarafından tekrar inceleniyordu.
But all my casework was reviewed by my supervisor.
Denetimin kendisine geçtiğini Nick'e bildirmem gerek.
I-I need to call Nick. Let him know he's the acting supervisor.
Bugün disiplinde ilk gününüz olduğundan danışman olmayı talep ettim ki bunun ne kadar kötü olabileceğini anlayın diye.
- Since this is the first day of detention, I requested to be the supervisor so that you would all know just how bad it can be.
Sorumlu hemşire ikinci kata lütfen.
Nursing supervisor to second floor, please.
Ve ben de havalimanindaki denetcime dedim ki,
I am on it. So I said to my supervisor at the airline,
Tam şurada, senin gözetmen öğretmen olacağın yazıyor.
It's right here and it says that you're a teacher supervisor.
Amiriniz kim sizin?
Who's your supervisor?
Az önce amirimden, Memur Knox'un, Russo davasının baş şüphelisi olarak sorgulanacağı emri çıkardığınıza dair telefon aldım.
I just got a call from my supervisor telling me that you put in an official request to question marshal Knox as a person of interest in the Russo case.
İçgüvenlik Şubesi amirinin, Bay Herb Stanton'ın kaybolması.
Disappearance of your supervisor at Homeland, Mr. Herb Stanton.
Ana bilgisayarı devre dışı bırakamadan güvenlik bizi yakaladı ve yöneticimiz de Veronica olduğundan bizi ona götürdüler.
Security stopped us before we could crash the mainframe. And since Veronica was our supervisor, that's who they took us to see.
Yöneticime danışayım.
Let me get my supervisor.
Pekala, acilen üstünle konuşmak istiyorum.
Okay, let me speak with your immediate supervisor.
Ve gönderdiler beni oraya ve orada birkaç sene kontrol şefliği yaptım.
They sent me there all the same. I did a year or so as a control supervisor.
Üstlerim ilgilendiği sürece, .. ben bu davada çalışacağım.
As far as my supervisor's concerned, I'm workin'on a case.
Sanırım amirine bunun şarbonla ilgili olduğunu söylemeliyiz.
I think we should Tell the supervisor That this is About anthrax.
Linda'nın amiri olarak onu kopyalayıcıyı satmaya çalışırken gördüğünü söyler misin?
As Linda's supervisor, would you be comfortable saying you caught her trying to sell the copier?
5795 nolu adli tıp analizi üzerinde çalışan da siz miydiniz, Profesör?
And you're the lab supervisor who worked on analysis 5795. The rape kit in this case, professor?
Jason yokken sorumlu ben oluyorum.
I-I'm supervisor when Jason's not here.
Âmirin sana bir vak'ayı vermişse, sızlanmadan alırsın. Bunu biliyor.
When your supervisor assigns you a case, you don't whine about it, you take it ; he knows that.
Ama amirimden gelecek bir uyarı mesajı daha etkili olur ve bunun için seni suçlamam.
Memo from my supervisor to that effect would have been helpful, not that I'm blaming you.
Karanlıktaki âmirin yeni yardımcısı sensin.
You are now assistant supervisor on grave.
Onun amiriydiniz, değil mi?
You were her direct supervisor, is that right?
Şefimiz.
He's our supervisor.
Emirler kesin. - Git amirinle konuş!
- Go talk to your supervisor.
Git amirinle konuş.
Go talk to your supervisor.
Bu arada yeni pozisyonun için kutlarım, müdürüm.
By the way, congrats on your new gig, supervisor.
Amirimi arayabilirsiniz.
You can call my supervisor.
"Müfettiş Lisbon'un hareketleri şehir yetkilileri ve polis arkadaşları tarafından kahramanca bulundu" dedi amir Samuel Bosco.
"Inspector Lisbon's actions were lauded as heroic by city officials and her SFPD colleagues, said her supervisor, Lieutenant Samuel Bosco"?
Firmada çalışırken üstümüzde çok baskı vardı yönetici ne zaman gelse ne olup bittiğini en ince detayına kadar bilmen gerekirdi ki bu imkansız bir şeydi.
You know, when I worked for the company, there was always this pressure whenever the supervisor came around, having to know absolutely everything about absolutely everything. Which is, obviously, impossible.
Kendisinin şefi konumundayım, sürekli konuşuruz.
I'm his direct supervisor ; we talk all the time.
Yöneticisine anlatmaya çalıştı, fakat işe yaramadı. Böylece ipucunu kendisi takip etti.
He tried to take it to his supervisor, got blown off, and then he went and followed the evidence for himself.
Leonard güvenlik kodunuzdaki açığı keşfetti. Bunu müdürüne bildirdi fakat o her zamanki gibi okumamıştı bile.
Leonard discovered the leak in your security code and reported it to your supervisor who, as always, passed it off to you.
Şefimiz.
Our supervisor.
Kat, şu an tüm kokulu mumlar için üretilen fitil ve balmumlarının denetçisine bakıyorsun.
Kat, you are looking at the reinstated supervisor of wicks and waxes for all scented candles.
Müdürünüzün adı nedir?
What is the name of your supervisor?
30'unda müdür yapıldı.
Made supervisor at 30.
Ayrıca Ajan Fuller'ın müdürüyle konuştum.
I also spoke to Agent Fuller's supervisor.
Yani, ne babası ne denetmeni, ne de sevgilisisin, o yüzden...
I mean, you're not her father, you're not her supervisor, you're not her boyfriend, so.
Ve birden FBI'dan bir telefon geliyor 16 yaşındaki bir çocuğu incelemem iş icabı mı yoksa tamamen eğlenmek için mi diye?
Then all of a sudden I get this call from my FBI supervisor wondering if my interest in 16-year-old boys is business or purely recreational.
Amirime dosyayı rapor eder etmez dosyanız resmi olarak kapanacak ve sonra hayatınıza devam edebilirsiniz.
As soon as I file my report with my supervisor your case will be officially closed and then you can go on with your life.
Hadi. Herkes dışarı.
The supervisor'll be here soon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]