Tamamiyla перевод на английский
27 параллельный перевод
Evli, yabancı çiftler için tamamiyla mükemmel.
Now, it's perfectly all right for a couple of strangers to get married,
Bunlar tamamiyla gerçek.
That is all absolutely true.
Tamamiyla çiplak bir kadin, sadece bir parçasi degil.
The whole naked woman, not just parts.
Tamamiyla açiga vurmak.
To expose it all.
Bu tamamiyla dogru degil.
- That's not entirely true.
Doktorlar hafizasini tamamiyla kaybettigini söylüyorlar.
The doctors say that she has lost her mind completely.
Evet, tamamiyla anlasildi, Mickey.
Yeah, that's perfectly clear, Mickey.
Böyle bir şey planlamamıştım, ama tamamiyla da öyle bir fikrin karşısında değilim.
I wasn't planning on it, but I'm not completely against it either.
Tamam mı? Tamamiyla şaşkınım.
I'm just unclear.
Bence ne oldugunu tamamiyla biliyorsun.
I think you know exactly what just happened.
KIYAFETLERİMİZİN ALTINDA TAMAMIYLA ÇIPLAK DEĞİLİZ
we are not all naked under our clothes
Bakin, açikça görülüyor ki ortada tamamiyla bir yanlis anlasilma söz konusu.
Now, look, this was obviously a very simple misunderstanding.
Benim gördügüm, diri diri gömülecegini bilen tamamiyla güçsüz biri.
All I can see is how utterly powerless you are knowing that you're about to be buried alive.
60'larinda, dünyanin en zengin adamiydi. ve tamamiyla inzivaya cekilmisti.
At age 60, he's the 12th richest man in the world, and a total recluse.
Tamamiyla normal.
Totally normal.
Kahvalti hazirladim, tamamiyla normal.
Breakfast, it's normal.
Öncelikle arkadasligimizi tamamiyla yok edelim.
First let's destroy our friendship completely.
Tamamiyla farklı bir rotada saatte 22000 mil hızla geliyor.
It's going 22,000 miles an hours on a completely different course.
Maggie bana da nazik olacagina dair söz vermisti ve sizi temin ederim ki, bu tamamiyla yalan.
Maggie promised to be gentle with me, and I assure you, it's a bald-faced lie.
Tamamiyla bagliligim senindir.
You have my complete devotion.
Tamamiyla Askeri Polis olmus çikmissin.
You're fitting in well with the Military Police.
Peki ya size bir terörist adı versem? O bildiğiniz mağaralarda yaşayan, sakallı bariz kişilerden değil tamamiyla farklı, tahmin edilmesi güç ve çok daha fazla tehlikeli biri.
What if I were to deliver to you a terrorist, not your run-of-the-mill ideologue answering to bearded men in caves, but someone entirely different... less predictable and far more dangerous.
Ben tamamiyla iyiyim.
- I'm perfectly all right.
Tamamiyla bunu soylemek istiyordum Kitty den yardim istediginde ben orada miydim senin zevksiz yan isin icin.
That's exactly what I would have said had I been present when you asked Kitty for her assistance with your tawdry side job.
Evindesin, Watson... Tamamiyla harika.
Your home, Watson... it's utterly pleasant.
Ancak garanti kosullari sebebiyle üst derimin tamamiyla bir muayenesini yapmalisin.
However, for insurance purposes, you should carry out a full inspection of my epidermis.
Tamamiyla mantiksizdi.
Totally irrational.
tamamıyla 47
tamam 65623
tamam mı 13610
tamam mi 103
tamamdır 2135
tamam canım 67
tamamen 264
tamam o zaman 544
tamam olur 25
tamam anladım 45
tamam 65623
tamam mı 13610
tamam mi 103
tamamdır 2135
tamam canım 67
tamamen 264
tamam o zaman 544
tamam olur 25
tamam anladım 45
tamam tatlım 105
tamam efendim 298
tamam anne 127
tamamlandı 26
tamamı 16
tamam oldu 33
tamam öyle olsun 18
tamamiyle 25
tamam baba 89
tamam hayatım 43
tamam efendim 298
tamam anne 127
tamamlandı 26
tamamı 16
tamam oldu 33
tamam öyle olsun 18
tamamiyle 25
tamam baba 89
tamam hayatım 43
tamam tamam 209
tamam dostum 85
tamam mıyız 25
tamam patron 67
tamam o halde 42
tamam da 58
tamam evlat 70
tamam millet 88
tamam işte 104
tamam öyleyse 133
tamam dostum 85
tamam mıyız 25
tamam patron 67
tamam o halde 42
tamam da 58
tamam evlat 70
tamam millet 88
tamam işte 104
tamam öyleyse 133