Uyuya kalmışım перевод на английский
281 параллельный перевод
Uyuya kalmışım. Çok güzel rüyalar gördüm.
Well I overslept I had wonderful dreams
Uyuya kalmışım.
I fell asleep.
- Sandalyede uyuya kalmışım.
- I fell asleep in the chair.
- Uyuya kalmışım.
- I fell asleep.
Uyuya kalmışım.
It's 10 : 00.
- Özür dilerim, uyuya kalmışım.
I overslept.
O yüzden uyuya kalmışım.
Dad's sick, so I'm alone.
Çok acil bir iş için Ravenhurst'u görmeye gitmem gerekiyordu, ama uyuya kalmışım...
Well, I was supposed to see Ravenhurst on some rather urgent business, but I fell asleep...
Uyuya kalmışım.
And I've been asleep.
Geçen pazar ben de Franceschino'yla gittim. Ama hemen uyuya kalmışım!
I went along too, on Sunday and immediately fell asleep!
Uyuya kalmışım.
I overslept.
İş bittikten sonra uyuya kalmışım.
After we finished working, I guess I fell asleep in the car.
- Uyuya kalmışım. Bu kadar rahat ve emin olabiliyor musun?
- Can you be so relaxed and confident?
Affedersiniz, uyuya kalmışım.
Sorry, I seem to have fallen asleep.
Küvette uyuya kalmışım, sular akmış.
I fell asleep in the tub and it overflowed.
Banyoda uyuya kalmışım.
I fell asleep in the bath.
Yapacağımız sohbetle ilgili notlarımı çalışırken uyuya kalmışım.
I fell asleep while going over my notes preparing for our conversation.
Üzgünüm Frasier, bir iki paragrafta uyuya kalmışım.
I'm sorry, Frasier, I must have dozed off for a paragraph or two.
Telefon beklerken uyuya kalmışım.
I fell to sleep when I waited for the call
Orada uyuya kalmışım biliyor musun?
You know, I fell asleep out there?
- Uyuya kalmışım.
I must've fallen asleep.
Ona bir test yapamadan uyuya kalmışım.
I fell asleep before I got to test it.
Saymasını beklerken uyuya kalmışım.
Fell asleep and lost track of time. You know....
Merhaba hayatım. Uyuya kalmışım. Biliyorum.
Oh, honey, that was so sweet of you to pretend to be the peeper just to make me feel good.
Uyuya kalmışım çünkü geç saatlere kadar yemek pişirdim.
I overslept because I was up late cooking.
uyuya kalmışım.
I fainted.
- Holling'in dondurucusunda uyuya kalmışım.
You got thin blood, son? - I fell asleep in Holling's freezer.
Zile basmış mıydınız? Hamakta uyuya kalmışım.
I've been asleep in the hammock.
Oracıkta uyuya kalmışım. Çok yorulmuş olmalıydım.
I fell asleep right there, I must've been really tired,
Ben değildim, kafamı yastıga koydugum anda uyuya kalmışım.
Not me, I was dead as soon as my head hit the pillow.
Ninemin günlüğünde erotik bir bölüm okurken uyuya kalmışım.
I did fall asleep reading a particularly erotic chapter in my grandmother's journal.
Rosie, özür dilerim, uyuya kalmışım.
Rosie, I'm sorry. I fell asleep.
- Gabrielle! İzlemedeyken uyuya kalmışım.
Gabrielle, I fell asleep on watch.
Uyuya kalmışım!
I fell asleep!
Uyuya kalmışım.
I slept too long.
Bu sabah uyuya kalmışım, çünkü bilgisayara, beni uyandırması için herhangi bir komut girişinde bulunmayı unuttum, ve daha sonra, sonik duşumun akustik donanımı patladı.
I overslept this morning because I forgot to tell the computer to wake me and then the acoustic inverter in my sonic shower blew out.
Uyuya mı kalmışım?
Did I fall asleep here?
Uyuya kalmışım.
I was asleep.
Uyuya kalmış olmalıyım.
That I should oversleep.
Bir iksirle uyuya kalmış ve darağaçlarının oraya götürülmüş olmalıyım.
I must have been put to sleep with a potion and taken to the gallows.
Uyuya kalmışım.
I went to sleep.
Benim 3.Richard performansım seyirciler üzerinde öyle uyutucu bir etki yaratmış ki, bu eleştirmen bozuntusu uyuya kalmış,
So my performance of Richard the Third cast such a spell upon the audience that it put this reviewer into a
Uyuya mı kalmış?
He fell asleep on the board drifted out to sea and the currents got him.
Uyuya kalmış olmalıyım.
I must have fallen asleep.
Üzgünüm, uyuya kalmış olmalıyım.
Sorry, I must have fallen asleep.
Sıcak bir bahar akşamı uyuya kalmıştım
I had fallen asleep on a very warm spring day.
Uyuya kalmış olmalıyım.
I must've overslept.
Sanırım uyuya kalmışız!
I think we overslept!
Benimde bacağım birçok kez uyuya kalmış ve ne olduğunu anlamadan devrilmişimdir.
Many's a time my leg falls asleep, before you know it... on your side.
Oh, uyuya kalmış olmalıyım
I was fast asleep.
- Uyuya mı kalmışım şimdiden?
Buffy? - Did I fall asleep already?
uyuyacağım 54
uyuyamıyorum 198
uyuyalım 19
uyuyakalmışım 59
uyuyan güzel 16
uyuyamadım 145
uyuyamam 31
uyuyamadın mı 31
uyuyamıyor musun 38
uyuyamıyorum 198
uyuyalım 19
uyuyakalmışım 59
uyuyan güzel 16
uyuyamadım 145
uyuyamam 31
uyuyamadın mı 31
uyuyamıyor musun 38