Uğur перевод на английский
572 параллельный перевод
Uğur olarak yanımda taşıdığım ufak bir şey.
It's just a little good-luck charm I carry around with me.
At nalının altından geçmek uğur getirir derler!
They say it's lucky to walk under a horseshoe.
Uğur getirir.
It brings good luck.
Belki sana da uğur getirir.
Perhaps it'll bring you luck.
Not : Geleceğine eminim, çünkü bana şimdiden uğur getiren bir şeyim var. "
P.S. I am sure you will because I have a good-luck charm... which has already changed my luck. "
Bana uğur getirdi.
It's brought me luck.
Kediler uğur getirir.
Cats bring you luck.
Böyle sözler uğur getirmez.
That never brings luck.
Bana uğur getirdin Toni.
Toni, you bring me luck.
Seni uğur olarak yanımda taşıyacağım.
I'm gonna wear you like a charm.
Şimdi uğur bana geçti.
Now I've got all the luck.
Bu benim uğur param.
That's my lucky piece.
Tabi, seni tanımak dışında bana hiç uğur getirmedi.
Not that it's brought me any luck, except knowing you.
"bana ışık tut, bana uğur getir, dileğimi bu gece yerine getir."
"wish me luck, wish me light, make my wish come true tonight."
# Sen... # #... benim... # #... uğur yıldızımsın #
You are my lucky star
Uğur getirsin diye noktaları sildirdim.
I had the spots removed for luck.
Başka bir adamın zarlarına uğur getirmez
And blow on some other guy's dice
Piyano bize uğur getirdi.
The piano brought us luck.
Eski bir Mısır uğur nesnesi.
An ancient Egyptian luck token.
Uğur günü için hazırlıklar tamam.
Everything's ready for lucky day.
Uğur getirsin diye mi?
A good luck charm?
Fushimi'deki evimizde uğur getiren o geleneksel fil totemlerinden vardı.
In my home Hushimi, we have a kind of cloth doll made of clay.
İki kibrit çöpü! Uğur getirecek!
Twin matches - good luck!
Şampiyon Rocco Mazzola gibi bu uğur getirir.
- Rocco. Like Rocco Mazzola, from Lucania, like you.
Uğur getirsin diye.
Just for luck.
Ama ben sadece bir uğur verebilirim.
but I can only give you a "Good".
- Uğur için dokunun ona.
- Touch him for luck - That's it.
Maish iki yıI önce uğur getirsin diye vermişti bunu.
Maish gave this to me two years ago for good luck.
- Olmaz, bana uğur getirecek.
_ No, I'll keep her for good luck.
Güzel bir kızılı, uğur getirsin diye mi kullanacaksın?
You're going to pass off a beautiful redhead as a good-luck piece? Good luck.
Uğur getirir.
For luck.
Sizin uğur böceklerinizin üzerine bir Hintli bıyık çizse nasıl hissederdiniz?
I mean, how would you like it if an Indian person... such as myself came along and drew... a mustache and a beard on your Lady Bird. It's the same thing, isn't it?
Bende bir uğur var.
I have a good luck charm.
Uğur tılsımıydı.
That was a good luck charm.
Uğur tılsımı olduğunu sanmam.
I don't think he has a good luck charm.
- Kamburlar uğur getirir.
- Hunchbacks bring good luck!
İstersen uğur getirsin diye madalya taşıyabilirsin, Ama benim saatim olmaz.
Carry a medal for luck if you want, but not my watch.
Bu kedi, yalnızca bir maskot ya da uğur değildi.
Now, this cat was not just an ordinary mascot or a good-luck charm, though he was both of those.
- Bunu al, sana uğur getirsin.
- Here, take this with you for luck.
Unutma baba, at gübresi uğur getirir derler.
You've forgotten, papa... horse manure is supposed to be lucky.
Onlara uğur getirmiştik.
We'd brought it good luck.
Zekiye, hu Hatice, Fatma, Emine.
Bekir! Uğur! Hatice!
Yada uğur getiren sihirli bir tılsım almak?
Or would you like to buy an amulet? Which will bring good luck. Lots, lots.
- Al, uğur parası.
- I brought you this for good luck.
- Uğur getiriyor.
- Just lucky.
Uğur getirir.
It's good luck.
Mesela şans için bir uğur taşımaya başlayabilirsin. Aptalca geliyor biliyorum ama alışkanlıklarını değiştirmelisin.
I know that sounds silly, but what you gotta do now is break up your routine.
dışarda kaldığında bir uğur böceği gibi sessiz olacak.
When he gets out he will be quiet as ladybug.
partner lazım bana, uğur böceği değil.
I need panthers, not ladybugs.
Biri bu köyün uğur taşının kayıp Sankara taşlarından biri olduğuna inanıyor.
Somebody believes the good luck rock from this village is one of the lost Sankara stones.
Bana uğur getirir.
It brings me luck.