Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ V ] / Vazgeçmem

Vazgeçmem перевод на английский

404 параллельный перевод
Tüm servetinizi bile verseniz ondan vazgeçmem.
All of your wealth isn't enough for me to make this sacrifice.
Makamımın getirdiği ayrıcalıklardan vazgeçmem için bir neden göremediğimden
Seeing no reason to forego any of the available privileges of my rank...
- Asla vazgeçmem.
- I never forget.
Kaldı ki ben bu sevdadan vazgeçmem.
Besides, I won't take it back.
- Pipodan vazgeçmem.
I'll just stick to my pipe.
- Hiç vazgeçmem.
- I never let go.
Vazgeçmem için dürtüp duruyor.
He keeps nudging me to fold.
Ben asla Baal ve Astarte'den vazgeçmem.
I could never renounce Baal and Astarte.
Asla vazgeçmem.
I never will.
Vazgeçmem için... tek bir kelime yeterlidir.
'CAUSE A WORD IS JUST ABOUT ALL IT WOULD TAKE TO STOP ME.
Ben payımdan vazgeçmem.
I'm keeping my share.
Binbaşı, Amerikan vatandaşlığından vazgeçmem gerekse bile bu kızla yine de evleneceğim.
Major, I'm gonna marry my girl if I have to give up my American citizenship to do it.
Neler olup bittiğini öğrenmeden senden vazgeçmem.
I... I can't give you up without even knowing what's the matter.
Sahip olmak için neden vazgeçmem gerekir? "
"What do I have to give up to get it?"
Bir insandan bu kadar kolay vazgeçmem.
I don't give up on a man that easily.
O sıralar vazgeçmem gerektiğinin şimdi farkına vardım.
I do know now that I should've left it alone... actually.
- Ondan asla vazgeçmem.
- I shall never surrender it.
Vazgeçmem.
I'm not backing down.
Hayır asla vazgeçmem, bu işi kesinlikle yapacağım.
And I'm the one who's overdoing it? I'll do it on my own.
Yalnız çocuklarımdan vazgeçmem ben. Asla. Git haydi.
I let you free, but I don't forego my children.
- Hayır, asla vazgeçmem.
- No, I never quit.
Eğer sizi işe almam için diğer pilotlardan birinden vazgeçmem gerekseydi, yine de işi kabul eder miydiniz?
If giving you the job would have meant firing one of the other drivers, would you still have taken it?
Asla vazgeçmem.
I won't budge an inch.
Her yere ulaşabilirim ve intikamdan vazgeçmem.
My arm is long and my vengeance is total.
Her yere ulaşabilirim ve intikamdan vazgeçmem.
My arm is long and my vengeance is total. Remember.
Ve şimdi istediğim tek şeyi bana sunuyorsun. Vazgeçmem şartıyla tek hazinemden.
And now, you offer me the only thing I want... if I give up... the only thing I treasure.
Şimdi sizden vazgeçmem mümkün değil.
Now I won't be able to take you out.
- Bu kadar yaklaşmışken vazgeçmem.
- I won't quit when we're so close.
Kızdığın da oldu senin, çok sinirlendiğin de ama vazgeçmem senden
I've seen your big fires, small fires But I won't give up yet
- Vazgeçmem!
- I'm not leaving!
Senden vazgeçmem düşünülemez bile.
Jeez, I'd give up 10 years of my life for that
Eğer, sizi gördüysem o zaman perdeyi çekmiş olurdum ve eğer bunu yaparsam tüm hayatımdan vazgeçmem gerekir...
If, uh, I have seen you, then I would have pulled the shade and if I do that, I have to give up all my life...
Kırlardan asla vazgeçmem.
Give me the country anytime.
Fabrikam, o benim ve asla ondan vazgeçmem.
My factory, it's mine and I'll never let it go.
Memleketimden bu kadar kolay vazgeçmem ben.
To leave him my birthplace? That, not!
Yani eğer kalmaya karar verirsem bazı şeylerden vazgeçmem gerekecek.
Well, it seems if you really stay, there are things you have to give up.
Seni bulurum. Asla vazgeçmem.
I'll find you I don't give up
İnsanlara inanmaktan vazgeçmem gerekiyordu ama sana hala inanıyorum.
I've had to learn to stop believing people too... but I still believe you.
Çok üzüldüm. Çünkü aklımdan geçen şeyden vazgeçmem gerekecek.
I am sorry for it for that puts an end to a scheme which had occurred to me.
Bu, planlarımdan vazgeçmem demekti.
It meant abandoning my plans.
Konforlu bir daireyi paylaşacağım diye buradan vazgeçmem.
I won't give it up to share a luxury apartment.
Bu işten vazgeçmem için kontağın atmasından ya da çılgınca hikayelerden daha fazlasına ihtiyaç var.
It'll take more than a faulty electrical contact or some crazy story to make me give it up.
Vazgeçmem.
I won't give up.
Evet, hayatımı yeniden kurdum. Sen Disneyland'da yaşayabilesin diye her şeyden vazgeçmem mi gerekiyordu?
I was supposed to give up everything so that you could live in Disneyland?
- Asla vazgeçmem.
- I'll never give up.
Kurtarılmaya değer biri olduğu zaman vazgeçmem.
Not when there's someone worth saving.
Green Acres dizisini taklit etmekten vazgeçmem konusunda anlaştık.
We agreed i would stop impersonating the cast of green acres.
Hiç vazgeçmem.
Never quit.
Bir kardeşim olduğunu yeni öğrendim ve şimdi ondan vazgeçmem mi gerekiyor?
I find out now that I have a brother, and I'm supposed to give him up?
İstediğim şeyden sırf doğru olmaz diye vazgeçmem.
I don't usually give up what I want just to... Just to do the right thing.
Bundan vazgeçmem için onu cesedimin soğuk ellerinden söküp almaları gerekir.
Yeah, I'll give that up... The day they pry her from my cold, dead hand.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]