Ve onlar перевод на английский
46,818 параллельный перевод
Ve onlar da tıpkı benim gibi.
And they're just like me.
Ve onları asla tek başına yenemezsin.
And you'll never be able to defeat them alone.
Ve onları gördük umut tutmaya çalışın.
And we saw them try to hold on to hope.
Rahatlıkla erişebilecekler ve onlar için yaptığın her şey boşa gidecek.
It'll be on their streets, and everything you've done for them will have been for nothing.
Küçükken, annem Çuval Adam hikâyesini anlatırdı, söz dinlemeyen çocukların evlerine giren ve onları satmak için çuvalına atıp kaçıran bir öcü.
You know, when I was a child, my mother told me the story of the Sack Man, a sort of bogeyman who shows up at disobedient children's homes and steals them away in his sack to sell them.
Öyleyse, diyelim ki müşterinin sorusunu cevapladın ve onlar memnun görünüyorlar.
So, let's say you've answered a client's question and they seem satisfied.
Burada 144 tane kamera var, bunu yapmak bizim sadece bir günümüzü aldı ve onlar sanal olarak görünmezler.
We have 144 cameras in place here, and it took us just a day to do it and they're virtually invisible.
Neredeyse tüm eyaletlerden birçok devlet adamıyla sözlü anlaşmaya vardık, ve onlar da, Circle hesabının oy kaydı için otomatik bir yol olması konusundaki yasayı sunmayı kabul ettiler.
We've got verbal commitments from governors of almost every state, and they've agreed to push for legislation that would make your Circle account an automatic path to voter registration.
Ve onlar bizi katlettiler Ve evlerimizi parçaladı Onların kalelerini ve haçlarını koymak
and they slaughtered us and tore down our houses to put up their forts and crosses.
Yalan söylemezler, ihanet etmezler. Ve onları sevdiğinde onlar da seni seviyor.
They don't lie, they don't betray and when you love them, they love you right back.
Birkaç yıl köle olarak çalışacaklar ve... Ve onları evcil hayvanlarınmış gibi yavrulatacaksın.
I'm sure, they'll work as slaves for a couple of years and you'll Fawn over them as your pets.
O adamlar, suçlular. İnsanlara zarar verdikleri için hapisteler ve onları buraya getirdin. - Ve o atlara zarar verebilirlerdi.
- Those men are criminals, who are in jail because they hurt people and you brought them out here and they could hurt those horses.
Biz kurtulduk ve onlar hapı yuttu.
This is good. We're freed, and they are screwed.
Git ve onlar için hazırlan, bugün büyük gün
Get everything ready for them, it's a big day.
Ve onlar sanabilirler ki Sattığım şey Gucci
♪ And it may appear to them As though I supply Gucci ♪
Sen ve diğer yerel çiftçiler onlar için reklam aracısınız.
You and the other local farmers are just promotional devices for them.
Harıl harıl süper domuzlarını ürettiler ve yakında süpermarketler onların etleri ve organlarıyla dolacak.
They've been frantically breeding their super pigs, and soon the supermarkets will be filled with their flesh and organs.
Onlara sıkıca sarılabilirsin ve kendi dürüst gerçekliğinden onları uzak tutarsın.
You could hug them tight, and spare them your honest truth.
Onları bulmam için orada bırakmış olmalı.
He must've left them out there for me to find.
İşe vardığında onları ara ve bir görüşme ayarlayıp 50 bin dolarlarını öde, tamam mı?
Now, when you get to work, call them and set up a time and pay them their 50 grand, okay?
Bildiğim her şey bu yeri doldurulamaz kristallerde ve şimdi onları...
These irreplaceable crystals contain all my knowledge, which I now pass on to...
Yani, eğer bunu herkes bulursa Lütfen anneme ve babama onları sevdiğimi söyle.
So, just, if anyone finds this please tell my mom and dad that I love them.
Onları hiç görmedin mi?
Yet you've never seen them?
İçten içe, onları özel kılan şeyin sana da bulaşmasını umuyorsun ama olmuyor ve her biri senin yüzünden farklı şekillerde başarısız oldu.
You secretly hope that the thing that makes them special will rub off on you, but it hasn't, and you have failed each of them in different ways.
Hatta tek bildiğim aile onlar.
Maybe the only one I've ever known.
Onlar bana bakarlardı ve beni...
They... They'd look at me and they'd...
Tabii. Önce onları ve seni adalete engel olmaktan içeri atayım.
Oh, you can do that... after I book them for obstruction.
Onları öldürürken nasıl çığlık attıklarını görmeliydin.
You should've heard the way they screamed when I killed them.
Yayını onlar kestirmiş olabilir.
They could've quashed the story.
Bilirsiniz ki, psikolojik bozukluklar genellikle hastalar onları gördüğünde kontrol ve güç kullanarak genellikle şiddetin tipleri şeklinde yansıtırlar. Bunu bir düşman üzerinden veya sevmedikleri biri tarafından gerçekleştirirler.
You see, psychological disorders usually manifest themselves in a patient when they see themselves exerting control and power, usually displayed in the form of violence over an adversary, someone they dislike.
Demet istediğim bazen rüyalar ve hayaller onlar sadece onlardır, rüyalar ve hayallerdir.
My point is that sometimes dreams and visions, they're just that, they're dreams and visions.
Anket, bilirsin, senin genel hizmetin, nasıl yaptığın, gibi birkaç kısa sorudan oluşur onlar sana hemen geri yollarlar ve nasıl yaptığını işte burada görürsün.
The survey is a set of quick questions about, you know, your overall service, how you did, and they send that immediately back and you get to see how you did right here.
Onları The Circle'a ve dünyaya bir örnek olmaları için davet ediyorum... Şeffaf olmaya.
I invite them to set an example for The Circle and the world... to go transparent.
- Onlar da Charlie ve Frank.
And that's Charlie, and that's Frank.
Bunlar vahşi hayvanlar. Daha önce insanlarla hiç iletişime geçmediler. Yani onların güvenlerini ve saygılarını kazanacaksınız.
These are wild animals, they've never interacted with humans before, so you're going to have to earn their trust and respect.
Ve yaşlanacaklar ve biri onları kafalarından vuracak.
Then they'll get old and then someone will shoot them in the head.
Komşularınızdan biri, onları esir alma, yetiştirme ve kendi kişisel çıkarları için kullanma niyetiyle, özgür vahşi atları yakalıyor.
One of your neighbors has been capturing free wild horses with the intention of holding them in captivity, breaking them, exploiting them for her own personal gain.
Onları en yakın barınağa götürme emri aldım.
I've got orders to take them to the closest holding facility.
Onları, senin o muazzam, zıplayan aygırınla çiftleştiririz.
We breed them with that magnificent bucking stallion you've got in there.
Onlar için yaptığım o kadar şeyden sonra.
After everything I've done, you know?
Austen ve Brontë okuyordum. Kimse onlar kadar iyi olamazdı.
I was reading Austen and bronté and nobody ever measured up to that.
Ama Bayan Davis, eğer biz liderlerimizi bölersek... Sen ve ben gibi insanlardan onları uzak tutarsak siyasetçi olurlar.
But Mrs. Davis, if we separate our leaders, if we segregate them from people like you and me, you get congressmen.
Onları birbirine düşürdü ve savaş, dünyayı tahrip etti.
He turned them against one another and the war ravaged the Earth.
Ve bu dünyayı onlar gelmeden önceki cennet hâline geri döndürecektik.
And we could return this world to the paradise it was before them.
Onlar için en iyi olanı ve mutluluklarını düşünmelisin.
Think about their best interest and their well being.
Ve bugün burada onları andığımızı görüyorlar.
And they can see that on a day like today we remember them and pay tribute to them.
Onları gece besledim ve her şey yolundaydı.
I fed them last night and everything was fine.
Onlar bulunmalı ve yardım etmeye ikna etmelidirler,
They must be found, and persuaded to help,
Benim yönetimim bu zehir satıcılarını avlayacak ve işin kaynağına varana kadar onları teker teker tutuklayacak.
My administration will hunt down these poison-pushers and arrest them one-by-one until we get directly to the source.
Onları o gece görmeliydin.
You should've seen them.
Ama dün şarkının provasını yaptık ve çok müstehcen. Sana yalan atmak istemedim, o yüzden onları ektim.
But we rehearsed the song yesterday and it's inappropriate and I felt wrong lying to you about that, so I bailed.
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlardan biri 72
onlar benim 87
onlara sor 23
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onlara 345
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlardan biri 72
onlar benim 87
onlara sor 23
onlar da ne 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları istemiyorum 21
onları tanımıyorum 26
onlar nerede 35
onları gördüm 114
onlara dokunma 16
onları buraya getir 21
onlar da 64
onlara bak 32
onlar ne 56
onları istemiyorum 21
onları tanımıyorum 26
onlar nerede 35
onları gördüm 114
onlara dokunma 16
onları buraya getir 21