Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ Y ] / Ya annen

Ya annen перевод на английский

753 параллельный перевод
Herhalde önceki hayatımda senin ya annen ya babandım.
Probably in the past, I might have been your mom or dad.
- Ya annen reddetmezse?
- What if she never rejects him?
Ya annen?
And your mother?
Tıpkı senin gibi. Peki ya annen?
But what about Mom?
Peki ya annen nasıl? O da iyi.
And your mamma?
- Ya annen?
Your ma didn't?
- Peki ya annen?
- What about your mother?
- Peki ya annen?
And your mother? She tried following me.
- Arabella, baban nasıl? - Çok iyi! - Ya annen?
How's your father, Miss Arabella?
Peki ya annen?
What about your mother?
Peki ya annen...
Your ma....
- Ya annen?
- What about your mother?
Ya annen?
A mother?
Bana kalırsa ya annen buraya taşınmalı, ya da mezarlığı Pittsburgh'a taşımalıyız.
You know, I figure we're either gonna have to move mother out here, or move the grave into Pittsburgh.
Ya annen?
Mama too?
Peki ya annen? Törene katılacak mı?
And your... mother... will she be attending?
- Ya annen?
And your mother?
Peki ya annen?
And your mother?
- Peki ya annen?
- And your mother? .
-... ya annen?
-... and your mother?
Peki ya annen?
And what about your mother?
Peki ya annen?
What about your mama?
- Ya annen?
Your mother?
Ya annen?
Mom?
Annen ya da herhangi biri, hiç bazı şeylerin uygun... bazılarının da uygunsuz olduğunu açıklamadı mı? Hayır, açıklamadı.
Hasn't your mother or anyone ever explained to you... that some things are proper and some things are not?
Annen, baban ya da kardeşin için ağlayabilirsin ama 11 kişi için nasıl ağlayabilirsin ki?
You can cry over your father or mother or brother... but how can you cry over 11 people?
Böyle ağladığını görse, annen ne düşünür sonra?
What would your mother think of ya, if she saw you crying like this?
Annen seninle gurur duyacak.
Why, your mother's gonna be so proud of ya.
Annen seni kahvaltıya bekliyor.
Your mama will be waiting to have breakfast with you, baby.
Görüyorsun ya, senin gerçek annen değilim.
You see, I'm not your real mother.
- Iowa'ya döndün, annen ölüyor... -... bense burada keyif çatıyorum.
- You back in Iowa, your mother dying and me back here having a good time.
Baban ya da annen sana peri masalı anlatmış olmalı.
Your mother and father must've told you a fairy tale. No.
Peki ya çocukken hiç mi annen baban, bir evin sokağın kasaban olmadı?
When you were a child, didn't you have a mother and a father, and a house and a street in a town?
Sanırım annen yanlış bir kanıya kapılmış.
I think your mama's just got a slight wrong impression.
- Ya annen?
- Not even mother?
Ya senin annen?
And your mother, is she still with you?
Biliyorsun, bayan, annen ve sen karşıya geçtiğinizde, şehirde çok rahat bir gece geçirmenizi isterim.
You know, Missy, you and your mother could make the crossing now, and spend a comfortable night in town. I'd like that.
Ya sevgili annen nasıl?
And how is your dear mother?
Annen öldüğünde büyük başarıya ulaşmıştım ve bu bence annenin ölümünden daha değerliydi.
When your mother died, my making it as a writer meant more to me.
- Ya annen?
- And your mama?
Annen bu Mısırlıya ne dedi?
What did your mother say to that Egyptian?
- Annen ya da babanda mı yok?
- Haven't you got a mother or a father?
Annen özgürlüğüne kavuşuyor, ben de Akitanya'ya.
Your mother gets her freedom, and I get the Aquitaine.
Oğlum olmadığını, başka bir deyişle... annen ya da baban olmadığımı öğrenmek seni üzdü mü?
Are you sorry to find out you're not my son, that I'm neither your father or mother?
Annen göndermişti ya.
Your mother sent it.
Geçen Cuma ve ondan önceki Çarşamba, hani annen yatıya kalmıştı ve ses çıkarmak istememiştin ya.
Last Friday and the Wednesday before, when your mother stayed over... and you didn't want to make noise.
- Ya annen?
- Your mother?
Annen çarşıya gitmeni istedi.
Your mother wants you to go to the store.
Baban ya da annen hiç başka bir yerden bahsetti mi?
Did your father or mother ever mention another place?
Bu işler böyledir. Bir gece anne-baban geldiler ve seni buraya bıraktılar, daha sonra annen ağlamaya başladı ve kendini dışarıya attı.
Your parents came one night and left you here, then your mother started crying and ran out.
Bir evin ya da bir annen hiç olmadı.
You never had a home or a mother.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]