Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ Y ] / Ya bağlı

Ya bağlı перевод на английский

1,178 параллельный перевод
Evet, sanatçıya bağlı.
Yeah, well, depends on the artist.
Kontrol devresi açık çatıya bağlısınız efendim.
Fire open control circuit coordinates to the roof, sir.
Gerçekten bu eski "bombaya bağlıyım" numarasına düşeceğimi sanmıyorsun değil mi?
You don't really think I'm gonna fall for that old tied - to-the-bomb trick, do ya?
Ben onurlu, Tanrı'dan korkan, ahlaki kurallara sıkı sıkıya bağlı... 27 yıldır mutlu bir evliliği olan, saygıdeğer bir kadınım.
I am an upstanding, God-fearing, respectable woman with unimpeachable morals who has been happily married 27 years.
Memelilerden farklı olarak büyüme hızları ısıya bağlıdır.
Unlike mammals, their rate of growth is affected by temperature.
"Bakın, Macintosh bir bilgisayarım var. Canon yazıcıya bağlı ve..."
" Now, I've got a Macintosh computer plugged into a Canon printer and...
Mantığım, annemin iğrenç bir mahlûka duyduğu saplantıya bağlı çalışıyordu!
My reasoning was based on my mother's obsession with vermin!
Bedensel yapıya bağlı kilo artışı.
Corpulence.
Sorun şu ki, bu başkaldıran melekler hala Tanrı'ya bağlı olan meleklerle ters düşmüşler.
- Thank you. The problem was, to do that... they had to contend with other angels that were still loyal to God's will.
Bu bilgisayar... Kudüs'e ve... Moskova'ya bağlı.
This computer is wired to a computer in Jerusalem and Moscow.
Bu Annie'ya bağlı.
I don't have a problem with it. I think it's up to Annie.
- Joe'ya bağlı.
- It's up to Joe. - Joe.
Zamanlama doğru olmalı, çünkü yaşlı adam bunun Joe'ya bağlı olduğunu söylüyor.
The timing has gotta be right, because the old man says it's up to Joe.
- Bunun Joe'ya bağlı olduğunu mu söyledi?
- He said it's up to Joe? - Mmm-hmm.
- Bu Joe'ya bağlı, ha?
- It's up to Joe, huh?
Bunun Joe'ya bağlı olduğunu söyledi.
He says it's up to Joe.
- 506'ya bağlı B Bölüğü.
Baker Company, 506th.
Bazıları, Moskova'ya bağlı yeni yarı-komünist hükümetten hoşlanmıyordu.
Some loathed the new semi-communist government tied to Moscow.
Bu Joe'ya bağlı.
Well, that's up to Joe.
O aşçıya bağlı.
Well she...
Bana o C4'lerin zamanlayıcıya bağlı olduklarını söyle.
Tell me those C4 charges are on an automatic timer.
Kendisini bir "Ronin", ustası olmayan, savaşın Japon türü Thebudo'ya bağlı bir savaşçı olarak görmekten hoşlanıyor.
He likes to think of himself as a "ronin" - - A warrior without a master, Adhering to thebudo, the Japanese way of war.
Sezar, Pompey ve Crassus Roma ve Roma'ya bağlı eyaletlerin kontrolünü paylaşıyorlar.
Caesar, Pompey and Crassus share control of Rome and its provinces.
Jogmohan'ı çağırında ona kapıya bağlı olan Köpeği göstereyim Mutlaka şu İngiliz köpeğice bağlaması Gerekiyor Bana köpek mi diyorsun?
I must tell Mr. Jagmohan that this anglicised witch belongs in his kennels
Kalan her şey Tanrı'ya bağlı.
The rest is up to God.
Ya siz? Çünkü hiçbirimiz, sizin "Cumhuriyete bağlı" olduğunuz yalanına inanmıyoruz.
Because none of us swallow this story that you're "loyal to the Republic".
Seni ya batırır ya da çıkarır ; bu, tamamen şansa bağlı. "
It can destroy you or fulfill you, depending a good deal on luck. "
Tanrıya yemin ederim Bolşevizm'e karşı bu mücadelede Alman ordusunun savaş beyine, Adolf Hitler'e, bağlılık yemini ediyorum.
I swear by almighty God that I, in the battle against Bolshevism will pledge allegiance to the German army's warlord, Adolf Hitler.
ellerin bağlı olmuş olsa bile.. ... yapacağın şey aşağıya uzanıp dişlerinle şunu çekmek.
should you find your hands bound, what you can do is just reach down and pull this pin with your teeth.
Odo'ya olan bağlılığınız övgüye değer.
Your loyalty to Odo is commendable.
Bir yere bağlı mısınız ya da avukatınız var mı?
Now, do you have an agent or attorney?
Bu, sigorta şirketinin koşulu ; diyorlar ki, farkında olmalıymışsınız bu bir oyun ve siz de bu söz konusu oyuna kendi isteğinizle katılıyorsunuz öyle ya da böyle, garanti ediyoruz ki, ücret tamamen kardeşinizin size bir hediyesidir ve sizin memnuniyetinize bağlıdır.
This is an insurance company requirement, it states that you're aware that the game exists and that you're willing to participate in said game so on and so forth our guarantee that the payment's entirely at your brother's discretion as a gift it's dependent on your satisfaction.
Ailem çok... yani nasıl sevgi ya da bağlılık gösterilir bilmiyorlardı.
My family was very - they didn't know how to show any love or affection.
Ya da bir arkadaşıdır filan. İris başı bağlı bir ev kızı değil ki.
Or he's just a friend.
Ya da gazete Marcus'u kurtarmanın bana bağlı olduğunu söylemeye çalışıyor.
Or it's the paper telling me that it's up to me to save Marcus.
Küçük erkek ya da kız kardeşine de böyle bağlı olabilirdi.
She'd be very devoted to a little brother or sister.
Herneyse... sözüne ihtiyacım var... ya da siz Tanrı-türlerini herne bağlıyorsa.
Whatever. I need your word, or whatever it is that binds you god-types.
Joe'ya bağlı.
It's up to Joe.
Peki ya hepsinin... gözleri bağlı olsa!
Well, what if they were all... blindfolded!
Ya da kocam. Hangimizi kastettiğine bağlı.
Or a husband, depending on which of us you asked.
Ne giydiği ya da nasıl göründüğü önemli değil Her şey nasıl yemek pişirdiğine bağlı
I couldn't care less what she'II wear or what she looks like lt all depends on what she cooks like
Görevine bağlı bir adam olmasına rağmen başkan orta doğu ya da terörizm hakkında........ hiçbir şey bilmiyor. Elindeki kartları ben yazmıyorum.
Well, with all due affection for the man, the president doesn't know fuck-all about the Mideast or terrorism that I don't write on his cue cards.
Yok, saçım bağlı değil ya ondan kabardı.
It's fine if my hair's not tied.
Cadiz'den gemilere binip soylu ve büyük İtalya'ya doğru yola çıkacak olan bu lejyonerler, yüce davamıza şu anda ve sonsuza kadar gönülden bağlılar.
These Legionnaires embarking in Cadiz, enroute to noble, imperial Italy are now and forever wedded to our heroic cause.
Belki de bu'tersine muadil'dir, ama ilerleme ya da ilerlememenin....... sekse bağlı olduğu bir iş yerinde çalışıyorum.
I work in an office where going forward or not going forward is connected to sex.
Cesedin kimliğinin, ithalat ve ihracat birliğine bağlı olduğu bilinen tüccar Victor Buena Vista'ya ait olduğu tespit edildi.
"The deceased was identified as Victor Buena Vista, " an import-export trader known to have syndicate ties.
- Üzgünüm Pete. - Ona bağlı kal ya da terk et.
- Sorry Pete, either commit, or get off the pot
Ya tamamen şekilsiz bir şey olsaydım bütün yüzümün derisi gitmiş olsaydı kollarım ve bacaklarım olmasaydı ve beynim çalışmasaydı ve bir kalp cihazına bağlı olarak yaşasaydım.
What if I were totally disfigured? If my face were all scraped away, I had no arms, no legs, no brain waves and I was being kept alive on a heart-lung machine, would you love me?
Ve herkes birden sana bağlı hale geliyor.
And everybody starts depending'on ya.
Onların avantajları ya da dezavantajları hiç bu kadar senin kararına bağlı olmamıştı.
Their advantage or disadvantage has never been in your thoughts.
Bir devlet parlamenter sisteme bağlı bir başkanın olduğu sürece... İster krallık, ister cumhuriyet hatta komünist ya da faşist bir rejimle yönetilebilir. ... ama anarşiyle asla.
Mr. Gil Robles said a country can live as a monarchy or a republic, with a parliamentary or presidential system, soviet or fascist, but not in utter anarchy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]