Yalancılar перевод на английский
598 параллельный перевод
Sana buna inanmadığımızı söyledim. Yalancılar.
T. So i told you we don't believe i liars!
- Yalancılar?
- Liars? - That'll do.
Yalancıları sevmiyorum.
I don't like liars.
Yalancılar, yalancılar, yalancılar!
Liars, liars, liars!
Ben zamanla bazı büyük yalancılar gördüm.
I've seen some mighty big liars in my time.
- Evet. Onlar da iki koca düzenbaz. Yalancılar.
They big crook too, they big liar.
Yalancıların gözleri hep öyledir.
They're always liars.
Oğullarım yalancıları vurmaya tereddüt etmezler.
My boys would just soon shoot a liar as look at him.
"Yalancılar Klübü." Birisi göndermiş.
It's the "Liar's Club". Someone sent it around.
Dürüstleri de, yalancıları da, aynı keyifle yerler.
They eat liars with the same enthusiasm as they eat honest men.
Yalanlar ve yalancılar!
It's lies and liars!
Yalanların da, yalancıların da topu cehenneme!
To hell with all lies and liars!
Yalancılar ve pahalı çingeneler.
Liars and expensive tramps.
Bu hırsızları ve yalancıları al ve buradan git diyorum.
Take your scavengers and these liars and get out.
Yalancılar başarılı olamaz.
Liars don't prosper.
Yalancılar.
Lies.
Bu, açıkca Allahın belası, yalancılar için yasal bir dildir.
That's legal language for a plain dumb-blasted lie.
Çocukların çifte yalancılar olduklarını mı?
That the children are a pair of calculating liars?
Yalancılar!
You're liars!
Küçük yalancılar.
Extraordinary.
Bence iddia makamı, sahip olduğu kaypak, kahpe ve iki yüzlü yalancılar koleksiyonu için tebrik edilmeyi hakediyor.
I think the prosecution deserves congratulations for having the best collection of shifty-eyed, double-crossing two-faced liars.
İşe yaramaz yalancılar!
Useless lies!
Aynı zamanda, dünyanın en başarılı yalancılarından biri oldum.
Also, I have become one of the world's most accomplished liars.
Riyakarlar korkaklar ve yalancılar.
Hypocrites... cowards and liars.
Sizi lanet yalancılar.
You damn liars!
Yalancılar!
The liars!
Tanrı, yalancılar ve hırsızlardan yana olmadığı için korkuyorsunuz.
And you're scared because the Lord don't side with them... that lies and steals.
- Yalancılar hep öyle başlar.
- Yeah, liars always start that way.
Sadakatsizler ve yalancılar!
Faithless.
Kahrolası bir yalancılar grubu.
A bunch of fucking liars.
- Asla burada duruşmada olmadınız ve saçmalayan, hükümet tarafından para yedirilen yalancıları dinlemek zorunda kalmadınız.
- You've never been on... trial here and had to listen to liars, paid by the government, talking crap.
Yalancılar aptal, tüm dürüst insanları asacak kadar çoklar.
The liars are fools, for there are enough of them to hang the honest men.
Hapisten çıktığınız için değil, yalancıları hiç sevmem.
I don't hold jail against you, but I hate a liar.
Salaklar, yalancılar..
You're nuts!
Hayır, biz profesyonel yalancılar doğruya hizmet ederiz.
No, what we professional liars hope to serve is truth.
Sizi yalancılar.
You liars.
Oh, koca yalancılar.
Oh, such big liars.
Peki ben sana,'eğer yalancılar köyünden geliyorsan, doğrucular köyü olarak nereyi gösterirdin'diye sorsam?
If you came from the other village would you answer'no'if I were to ask you whether you came from the liars'village?
Yalancılar, parfüm gibi!
Lies, just like the perfumes!
# Aşıklar, yalancılar ve soytarıları gösterir
# Bring on the lovers, liars and clowns
Eğer bize lanet olası yalancılar demeye başlarlarsa savunmaya geçme zamanı gelmiştir.
If they start calling us goddamn liars, we better start circling the wagons.
Yalancılar sonsuza dek cehennemde çürür.
Liars rot in hell for eternity.
Strand kasabasının bu saygın insanlarını tanık kürsüsüne bir şey kanıtlasınlar diye çıkarmadım sayın jüri üyeleri. Ama onlar gerçeği, yalnızca gerçeği söyleyeceklerine dair ettikleri yemine rağmen yalancı olduklarını kanıtladılar!
I did not put these representative citizens of Strand on the stand to prove anything, Your Honor, and ladies and gentlemen of the jury except that on their oaths to tell the truth and nothing but the truth, so help them God they are liars!
Ama gerçeğe ihanetleri cezasız kalmayacak. Ben de birazdan ortaya koyacağım ve davalıların 22'sinin birden hapishaneyi basıp Joseph Wilson'ı yakarak linç ettiklerini gösteren kanıtı onların yalancılıktan yargılanması için de kullanacağım!
And that their contempt of truth shall not go unpunished I shall ask their indictment for perjury on the same evidence that in one minute will prove the identity of these defendants with that of 22 active members of the mob that stormed and burned the jail and lynched Joseph Wilson!
Yalancılar.
Liars.
Yalancılar!
Liars!
Yalancıların sonu mutlak ölümdür.
Envoys who come to me in deceit remain in death.
Amerikalılar yalancı.
The Americans are lying.
Yalancılar.
You're liars.
Yalancıydılar, ahlaksız.
They were liars, depraved.
Bu tren yalancı taşımaz Gece yarısı atıcılarından olmaz
This train don't carry no liars Or none of those midnight flyers
yalancı 695
yalan 387
yalancısın 41
yalan yok 19
yalan söyleme 168
yalan söylüyorsun 705
yalandı 35
yalan söylemedim 30
yalanlar 47
yalan söyledim 210
yalan 387
yalancısın 41
yalan yok 19
yalan söyleme 168
yalan söylüyorsun 705
yalandı 35
yalan söylemedim 30
yalanlar 47
yalan söyledim 210