Yanımdasın перевод на английский
354 параллельный перевод
Artık yanımdasın.
You're with me now.
"... hiçbir kötülükten korkmam, " Çünkü Sen, yanımdasın.
I will fear no evil, for Thou art with me.
- Çünkü yanımdasın.
- You're close to me.
Çünkü sen yanımdasın ; senin asan... "
for thou art with me... " thy rod and thy staff they comfort me.
Sonunda yanımdasın
You're here at last
Mutluyum, çünkü sen burda, yanımdasın.
Happy because you're here, near me.
Ama senin sesin çok net ; sanki yanımdasın gibi.
But your voice is clear, like you were here with me.
Seni görebiliyorum. Yanımdasın.
I can hold you next to me.
Artık benim yanımdasın.
You're with me now.
İyi ki yanımdasın.
I'm glad you're here.
Yanımdasın.
You are with me.
Ölene kadar yanımdasın.
You're with me till I die.
Artık yanımdasın Jeanne.
Now you're here, Jeanne.
Hayatta olduğunu bile bilmiyordum, şimdi yanımdasın.
I didn't know you're alive, suddenly here you are.
Şimdi burada, yanımdasın.
Now you cross me up.
Şimdi yanımdasın. Bana da piyano dersi vereceğine ve Cho'yu kucakladığın gibi beni de kucaklayacağına söz ver.
Give me piano lessons, and hold me like you held Miss Cho.
Sen, benim yanımdasın. Senin yanında Louise var. - Ve sonra, Kont.
You stand next to me, then Louise, then the count...
Bunu bilmene rağmen hala benim yanımdasın, değil mi?
You understand that, and yet you remain with me.
Seni arıyordum, sana yardım etmek için ama sen hep tuhaf yerlerde ve tuhaf zamanlarda karşıma çıktın. Şu an gerçekten yanımdasın.
I've been searching for you to help you, but you wander in strange places at strange hours.
"Güneşle beraber köye gelen arabanın içinde, yanımdasın."
"You're with me in the car that arrives to town with the sun"
Hem sen niye benim yanımdasın?
And why are you here with me?
Ve ölüm vadisinde yürüsem bile kötülükten korkmayacağım, çünkü sen benim yanımdasın.
And though I walk in the valley of the shadow of death I shall fear no evil, for thou art with me.
Biliyorum, biliyorum. Yine de sizler yanımdasınız, değil mi?
I know, I know, but you're with me, right?
Harley, niçin yanımdasın?
Harley, why are you with me?
Madem ki yanımdasın, ne diye korkayım yani? Gözlüğü şimdi takarım hemen.
Well, if you're here that's alright then... of course
Yanımdasın.
You're here.
Ve ben karanlık ovalarda dolaşsam da kötülüklerden korkmam, cünkü sen benim yanımdasın... "
Yea, though I walk through the valley of death, I fear no evil, for Thou art with me.
Sırf yanımdasın diye
Simply because you're near me
- Sonunda yine yanımdasın, hayatım.
- At last I've got you back, darling.
# Belki sen hep yanımdasın diye alabildiğine şaşkınım #
# Maybe I'm amazed at the way you're with me all the time #
"Yanımdasın, ama dalıyorsun."
You're near me, but you are gone.
Yanımdasın.
You're with me.
Şimdi yanımdasın.
I got you.
"Ve ölümün gölgesindeki vadide yürüyorum, kötülükten korkmuyorum. Çünkü sen yanımdasın, değneğin ve sopan..."
"Though I walked through the valley of the shadow of death, I fear no evil, for Thou art with me, Thy rod and Thy staff..."
Yeniden yanımdasın.
You're here with me again.
# Ben aşk modumdayım # # kolay çünkü yanımdasın # # eğlenceli ama yanımdasın # # Ben aşk modundayım # #
# I'm in the mood for love # # simply because you're near me # # funny but when you're near me # # i'm in the mood for love # #
# Çünkü sen yanımdasın
# Simply because you're near me
Çok iyiyim çünkü sen yanımdasın
So good'cause I got you
Çünkü sen yanımdasın
Simply because you're near me
Şimdi bile bugün bir konser verirken bile bir şekilde yanımdasınız. Bazen işler kötü gidiyor.
Even now, today when I'm playing in a concert, you're somehow with me.
Steve, sen halâ benim yanımdasın, değil mi?
Steve, you haven't given up on me, have you?
Ramon kaç yıldır yanımdasın?
Ramon how long have you been with me?
Burada, yanımdasın.
You're here with me now.
Şimdi yanımdasın.
You're here now.
Benim gibi bir moruğu kabul ediyorsun, ve hala yanımdasın.
You know me for the old codger that I am, and you still hang around.
Ve ihtiyaç duyduğumda yanımdasın.
And such a comfort in my time of need.
Mina, yanımdasın.
Mina, you are near.
Anne, babamı sevmiyorsun değil mi? Hayır, babanı artık sevmiyorum. Siz yanımdasınız ya, o bana yeter.
You're not in love with Dad, are you?
"Geceleri hep yanımdasın,"
Which way my life should go,
Geceleri hep yanımdasın,
When I don't know which way my life should go,
Ama şimdi yanımdasın ve ben bunu biliyorum.
But now you're here and I know. Everything is going to be fine