Yapacağim перевод на английский
273 параллельный перевод
Nasıl yapacağimı bilemedim.
I didn't know how.
- Yirmi bir gün ne yapacagïm?
- What am I gonna do for 21 days?
Önce tesekkür ederim Rövansi sonra yapacagim.
Thanks for now, I'II be back later to put some lace on it.
Evet, yapacagim.
I think I will.
Ne yapacagim kizim?
What'll I do, daughter?
Anlaºmamizda üstüme düºeni yapacagim.
And I'll never let you down on my part of the bargain.
- Seninle ne yapacagim ben?
- What am I gonna do with you?
- Ben de öyle yapacagim komutanim.
- That's what I'm gonna do, Captain.
Duymamiº gibi yapacagim.
I'll make believe I didn't hear you.
Truva'da bulunan altin dükkaniyla ilgili bazi gerçekleri anlatarak hassas Achilles'in gönlünü yapacagim.
And I will persuade the sensitive Achilles... ... with certain fascinating facts... ... about the great store of gold to be found in Troy.
Wade'in cetesinden korktugumu sanmayin. Gerekeni yapacagim.
Don't think I'm too scared of Wade's gang to do what's necessary.
Bunu nasil yapacagim?
How do you reckon I'll do that?
Bu çocukla ne yapacagim bilmiyorum.
I don't know what I'm going to do with that boy.
Çalinan araba lastigi ve kriko ihbari yapacagim.
I come to report a tire and jack stolen from a car.
Senin için yapmayip Val Rogers için yapacagim bir sey mi var?
You mean there's something I'd do for Val Rogers I wouldn't do for you?
Oglum, elimden gelen her seyi yapacagim.
Son, I'll do everything I can.
Satin alma isini ben yapacagim.
I do the buying.
Sizle ne yapacagim ben!
What am I going to do with you!
Sizle ne yapacagim ben?
What am I going to do with the lot of you!
O serseriyi yakalayacagim... Yapacagim son sey olsa bile.
I'm gonna catch that sucker... if it's the last thing I ever do.
- Ben ne yapacagim?
- What do I do?
Yapacagim ilk iº bir yerlere uzanip birkaç günlügüne sizmak.
The first thing I'm gonna do is lie down somewhere and die for a couple of days.
Topragi kanla sulamak yerine... iºleyip çiftçilik yapacagim.
Gonna work the land, try to make something out of it... instead of blowing it all to hell.
Stüdyoya alerjim var, makyajimi kendim yapacagim, dedim.
I told the studio I do my own makeup because I'm allergic.
Ne yapacagim?
What am I going to do?
Ne yapacagim biliyor musun?
Do you know what?
- Bunu yapmak istedigine emin misin? - Hayir, ama yapacagim.
- Are you sure you wanna do this?
"Yapacagim," dedi Gordon.
"Get in quickly," he whistled.
Senin sevdigin her seyi yapacagim.
I'll do anything you like.
Ne yapacagim, çiplak kadinlarin fotograflarini mi çekecegim?
What am I going to do, take pictures of naked women?
Tabii ki, konsultasyon icin odeme yapacagim.
Of course, I'll pay for the consultation.
Yapacagim.
I'll do it.
tamam yapacagim.
I'll do it.
su kucuk, boktan yuzunu al, Tex, ve kicina sok. Bu benim sana yapacagim sey
Take your little motherfucking face, Tex, and ram it up your butt is what I'm going to do.
yapacagim.
I will.
- Yapacagim da daha.
KLINE : A few questions for the people out there- -
- Ben ne yapacagim peki? - Wells, Iris için de bir tehdit.
And somehow we never even got a chance to talk.
Ben bir sey yapacagim ve 7 bilet alacagim size.
I'll do something and get you 7 tickets.
Size sadece yapacagim... Sesinin ötesine ulasir Bu konagin duvarlari
That you'll do only if... your voice reaches beyond the walls of this mansion
Anne, söyle bana... Ben ne yapacagim?
Tell me, Mother... what shall I do?
- Lazanya yapacagim.
- I'm gonna make lasagne.
Tabii ki yapacagim!
Of course I will!
Yapacagim ilk is muvekkillerimin sirlarini ihlal etmek.
The first thing I'm going to do is violate the secrets of my clients.
Ben poker oynayamam, bu sefer oynayacak ve blof yapacagim.
I can't play this poker game and bluff.
Bakin, sizin için Burada elimden geleni yapaçagim,
Look, I'll do all I can to help you while you're in here.
Baskanliga seçilir seçilmez hemen bunu yapacagim.
You'll have that order as soon as I'm elected President.
Serefsizle anlasma yapacagim.
I'II deal with the bastard.
Senin uzun zaman önce yapman gerekeni yapacagim.
I'II do what you should have done long ago.
O harabelerde dolasip arastirma yapacak, bense üniversitede kalip saglam bir kariyer yapacagim.
It's all right for him to spend his time digging in ancient ruins, but I'm supposed to stay at the university and have a solid career.
Sanirim yapacagim.
I think I'm gonna do that.
Kurallari çignememen için elimden geleni yapacagim ama yine de çignersen, Kate beni hayal kirikligina ugratirsin.
I'll do what I can to help you not break these rules, but if you do, Kate, you will really disappoint me.