Yapılmış перевод на английский
10,770 параллельный перевод
Darko'nun adamlarımızı almasından sonra bir gösteri yapılmış.
It's been a show since Darko took half our guys.
Burası seks yapılmış kokuyor.
It smells of sex in here.
İnsan dişinden yapılmış.
Uh, made out of human teeth.
- Sahiden insan dişinden mi yapılmış?
Is it really made out of human teeth?
"Bana yapılan, hepimizin özgürlüğüne yapılmış bir saldırıdır."
"What they're " doing to me is a blow against freedom for all of us.
Bu savaş uçağı yapılmış en iyi savaş uçağıdır.
That fighter plane is the greatest fighter plane that was ever built.
Görünüşe göre kendisine baskı yapılmış.
It looks like he was coerced.
90 dolara, Tibet bambusundan yapılmış tablet kılıfıyla,..
What is this? For 90 bucks, you can "be closer to nature with a tablet case made of 100 % Tibetan bamboo"?
Müdür Vance, eğer "Lex Talionis" operasyonuyla ilgili bir şeyler yapıldıysa bile benim de haberim olmadan yapılmış olması mümkün.
Director Vance, if there's Lex Talionis activity in the field, then I'm not aware of it, either.
Şantaj yapılmış da olabilir. Belki de...
Could have been extorted.
Asa bunu görev bilip, elişi dersinde baştan sağma yapılmış ödevleri çalmaya başladı.
Asa took it upon himself to hijack some poor classroom's mission project.
Ayrıca Ford'un mali kayıtlarını yeniden inceledik ve yeni yapılmış bir havale bulduk.
We also double-checked Ford's financial records, and we found a transaction that just posted.
Düşen UFO'ların teknolojisiyle yapılmış gemilerde özenle sahnelenen sahte kaçırılmalarla her şeyden habersiz insanlar üzerinde deneyler yapılıyor. Gen düzenleme ve uzaylı embriyolarının zorla yerleştirilmesi yöntemi ile uzaylı melezi yaratmak da dahil.
Tests were done on unsuspecting human subjects in elaborately staged abductions, in craft using alien technology recovered from the downed saucers... including human hybridization through gene editing and forced implantation of alien embryos.
O onu bu kadar özel yapılmış onun hakkında neydi?
What was it about him that made him so special?
Öylesine yapılmış bir şey.
It's just so arbitrary.
Kılıçsız veya silahsız fakat kubbe çeliğinden yapılmış bir amfora, New Delphi'nin ilk silahıydı.
Not a sword, or a gun, but an amphora made of empyrean steel was the first weapon of New Delphi.
Bu kesinlikle, Marjorie Lin'i andırması için yapılmış.
This one was clearly crafted to resemble Marjorie Lin.
Elle yapılmış mermi ile işlenmiş suçlara bakmayı öneriyorum.
I suggest we look for other crimes committed with DIY ammunition.
15. yüzyılın başında mevcut haliyle yazarın çizdiği bitki türleri çok titizlikle yapılmış.
As are the species of plants that the author drew so meticulously at the dawn of the 15th century.
12 arabanın da alarm sistemi Castle adlı bir şirket tarafından yapılmış.
All 12 cars had an alarm system made by a company called Castle.
Yani o ve bagajdaki adam yeni yapılmış bir kaldırıma falan basmış.
So this guy and the guy from the trunk both stepped on fresh pavement somewhere.
Eğer o evse, bu sizin hayatınıza karşı yapılmış olabilir.
If it's the house, this may be an attempt on your life.
Gerçekten et ve kemikten yapılmış olan bir makineden, daha fazlası değiliz, elektriksel dürtülerin bizi harekete geçirmesini bekleyen makineler.
We're really nothing more than machines made of flesh and bone, waiting for electrical impulses to set us in motion.
İşin aslı bilgisayarınıza bu kadın tarafından uzaktan giriş yapılmış.
More specifically, it's about remote access to it obtained by... this woman,
Ödeme Samar'ın banka hesabına yapılmış.
Down payment came out of Samar's bank account.
Envanterden sorumlu olduğunuzu söylediniz. Paravan şirketler yardımıyla bombalamadan sorumlu Sadiq Samar'a satış yapılmış.
The inventory you just admitted to controlling was sold to a dummy corp fronting Sadiq Samar, the terrorist responsible for the bombing.
Titanyum rulman Rusya'da yapılmış.
Titanium ball bearings made in Russia.
Hatırlıyor musun Ultron babamın en büyük icadını elimden aldı ve bunu şahsıma yapılmış olarak alıyorum.
Remember, Ultron took over my dad's greatest creation, and I'm taking that personally.
Gece 3.12 ve 3.42 arasında sabit telefondan üç dış arama yapılmış. Nereden?
Three phone calls went out from a land line between 3 : 12 a.m. and 3 : 42 a.m.
FBI siber güvenlik takımı da doğruladı. Bu kaçak bir bilgisayardan kaynaklanmış bir sızıntı. First Lady'nin ofis içi özel ağına bağlanarak yapılmış.
Our FBI cyber-security team was able to confirm that the leak did originate from a computer connected to the first lady's private, interoffice network.
El yazısını biraz değiştirerek iyi ama mükemmel olmayan bir taklit yapılmış havası verdi.
She altered her handwriting just enough to make her suicide note look like a good but not great forgery.
Peter, bu bir düğün değil, Dean Martin'in ünlülerle dalga geçmesi üzerine yapılmış kısa bir program.
Peter, it's not a wedding, it's an infomercial for The Dean Martin Celebrity Roasts.
Oldukça iyi yapılmış korkunç şeyler.
Very well-crafted horrible things.
Psişik bir etkinliğin bilinçsizce yapılmış diyagramı gibi duruyor.
It looks like the unconscious diagram of some kind of psychic event.
Katilin telefonundan yapılmış son derece ilginç üç arama var. En son karısını aramış. 35 saniye sürmüş.
We have three extremely interesting phone calls from our killer's phone to consider, the last of which was to his wife's cell... 35 seconds long.
Sekiz ay önce size ait bir kredi kartından Dr. Henson'a haftada iki kez 250 dolarlık ödemeler yapılmış.
Eight months ago, Dr. Henson charged a visa account in your name twice a week for $ 250.
Saat 9'daki arama takip edilemez bir kullan-at telefondan yapılmış.
That 9 : 00 P.M. phone call came from an untraceable burner phone.
Bu sayfalar, Karanlıklar içinde lanetlenmiş olanların vücutlarından parçalar koparılarak yapılmış metinler insan kanıyla yazılmış.
These pages, were cut from the bodies of the damned, upon which the Dark Ones inked their passages in human blood.
Harvey'nin maaşını azaltmak için yapılmış zırva bir öneri.
A bullshit proposal designed to cut harvey's salary.
Makyajlı ve pantolonu o kadar aşağıda ki göt için yapılmış sutyen gibiler.
He's wearing makeup, and his pants are hanging so low, they look like a bra for his ass.
İkisi de askeriyedeymiş, sayısız paraşüt atlayışı yapmışlar ve Jared'a sıhhiye tarafından apandis ameliyatı yapılmış.
They both were in the military, made numerous parachute jumps, and Jared had an emergency appendectomy performed by a field medic.
Yeni pelerin yapılandırılmış çoğuz karmalardan oluşuyor, şeyden çok daha...
All right, the new cape is made from a structured polymer composites, much sturdier than...
Bu kesik daha dikkatli yapılmış.
Well, this incision is much more precise.
Burada pulu yapıştırılmış, adresi yazılmış üç tane zarf var.
I have here three envelopes stamped and addressed, each containing something horrible
Bu konuyla ilgili bir araştırma yapılmış.
- Hmm.
Yapılacaklar listesinin katil tarafından yazıldığını varsayarsak midesinde bulduğumuz not bir başkası tarafından yazılmış. - El yazısı uyuşmuyor mu?
Uh, I assumed our to-do list was written by the killer, but the undigested note we found in his stomach was written by somebody else.
"207. GÜN" Arama yapılacak yerde 20 dedektiften başka saldırı için tüfekle kuşandırılmış 20 adamımız var.
20 men armed with assault rifles, another 20 investigators on the ground for the search.
Ben sadece burada yapıştırılmış elektronik ekranlarla oturmanızı istemiyorum.
I just don't want you kids sitting around here glued to your screens.
Booth'un kalkaniasında paraşüt eğitiminden kalma yapılandırılmış kırıklar vardı.
Booth had remodeled fractures to his calcanei from parachute training.
Bu kalıntılarda da kalkeniada yapılandırılmış kırıklar mevcut.
These remains have remodeled fractures on the calcanei, too.
Yapılandırılmış savunma kırıkları olması lazım.
He has defensive fractures that would have remodeled.