Yağmur başladı перевод на английский
297 параллельный перевод
Aniden yağmur başladı!
What's with the sudden shower of rain?
Sonra yağmur başladı ve ben hastaydım.
Then it started to rain, and I was sick.
Bir yıl kadar önce şu ağacı kesiyordum ki birden yağmur başladı.
About a year ago I was chopping that tree when suddenly it began to rain.
Yağmur başladı.
It started raining.
Parkta yürüyorduk ve birdenbire yağmur başladı.
Well, we were walking in the park, and it started to rain.
Sonra da yağmur başladı.
Then the rain came.
- Yağmur başladığında Arthur... Aman Tanrım!
When the rain started Arthur was... oh heavens!
Yağmur başladı.
It's started raining.
Yağmur başladı.
Hey, it's starting to rain!
İşte, yağmur başladı.
There. It's raining.
Yağmur başladı.
It's started to rain.
- Yağmur başladı.
- It started raining.
Yağmur başladı.
- It's raining.
Sevgili dinleyiciler, yağmur başladığı için tekrar kontrol odasına sığındık.
We had to take shelter in the bus because it started to rain again.
Haydi gidelim, yağmur başladı.
Let's go, it's raining.
- Yağmur başladı!
- It's raining!
Yine yağmur başladı.
It's started to rain again.
Yağmur başladı.
Ιt's raining.
Çiftçilerin yüzü gülecek, yine yağmur başladı.
The farmers will be happy, it's raining again.
- Yağmur başladı.
- It's raining.
Yağmur başladığından bu yana tur başına üç dört saniyeyle farkı açıyor.
Since the rain began, he's increased his lead by three or four seconds a lap.
Sonra yağmur başladı. Son iki binadan koşarak geldim.
It started to rain, so I ran the last two blocks.
Ayrıca yağmur başladı ve harika bir lda Lupino filmi var.
Besides, it's starting to rain and that great lda Lupino movie's on.
Maalesef yine yağmur başladı.
I'm afraid it's started to rain again.
Yağmur başladı.
It's going to rain.
Yağmur başladı, dikkate almalıydın.
It's rainin'outside, in case you hadn't noticed.
İlk yağmur atıştırmaya başladığında nerede olacağım?
Where shall I be when the first rain strikes?
Yağmur taneleri düşmeye başladığında
When raindroрs сome tumbling
Yağmur durdu. " " Oyun yeniden başladı ve yaklaşık 50.000 kişilik kalabalık yağmurluklarını ve şemsiyelerini kaldırıp, kendilerini, bütün dünyanın İngiltere ile özdeşleştirdiği bu güzel oyunun zevkine verdiler. "
"Play has been resumed and the crowd of about 50,000 people have discarded their macs and umbrellas and settled down to enjoy the game which to people all over the world more truly represents all that's English than anything else."
Bahsi yaptım Başladı yağmur
So I bet And it started to rain
O gün yağmur yağmaya başladı.
It started raining that very day.
Yağmur yağmaya başladı.
It started to rain.
Yağmur yağmaya başladığından beri dokumacılara merak saldım.
Since the rains came, I've become absorbed in the weavers.
Ve yağmur yağmaya başladı... Anladım ki, ben de aileden biriydim.
And the rain came... and I knew.
Tam o sırada, yağmur boşanmaya başladı, ve koşarak ahıra geldi.
Just then, it began to pour, and he came running to the stable door.
Ve bardaktan boşanırcasına, bunun gibi, yağmur yağmaya başladı.
And it starts to come down, cats and dogs, just like this.
Sonra yağmur yağmağa başladı.
Then it started to rain.
Üzerine beş senedir... yağmur damlası düşmemiş vahşi bir hayvan gibi... kokmaya başladım.
I'm beginning to smell like a wild animal that hasn't even been rained on for about five years.
Ben de makineyi çalıştırdım ve o patladı, sonra yağmur yağmaya başladı ve- -
But I lit the machine and it exploded, and then it began to rain and- -
"yağmur yağmaya başladı"
It was beginning It was beginning to rain.
Hava tahmininde denildiği gibi, yağmur düşmeye başladı.
As was forecast, we have our first touch of rain.
- Burada yağmur bir başladı mı dinmez.
- When it rains up here, it doesn't stop.
Sonunda yağmur durdu, soğuk bir rüzgar esmeye başladı.
Finally the rain stopped, and a cold wind swept the grounds.
Yağmur başladı göz yaşları dökmeye.
The poplar threw its autumn leaves
Sonra, yağmur başladı.
Then it started to rain.
Yağmur yağmaya başladı.
Would you listen to that?
Tam o anda yağmur yağmaya başladı.
It began to rain at that very moment.
Hem zaten yağmur da başladı.
And besides, it's raining.
Bu siyah yağmur şehrin kuzeybatı... bölgesine yağmaya başladı.
This black rain began falling... on the northwest section of the city.
Erkekler ayaklarıyla toprağı eşeler. Çünkü tohum dansın başladığını bilmeli... ve ağızlarını açıp cennetten yağmur içerler.
The men beat the soil with their feet because the seeds must know that the dance has started and they open their mouths and drink the rain from heaven
Yağmur, o topa vurduktan sonra başladı.
It didn't start to rain till after he hit the ball.
başladı 99
başladı mı 16
yağmur 95
yağmur yağıyor 154
yağmur mu yağıyor 23
yağmurda 16
yağmur geliyor 16
yağmur yağıyordu 31
yağmur yağacak 48
yağmur durdu 32
başladı mı 16
yağmur 95
yağmur yağıyor 154
yağmur mu yağıyor 23
yağmurda 16
yağmur geliyor 16
yağmur yağıyordu 31
yağmur yağacak 48
yağmur durdu 32