Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ Ç ] / Çok güzel olurdu

Çok güzel olurdu перевод на английский

404 параллельный перевод
- Çok güzel olurdu.
- That would have been nice.
Ah Bay John, Lord Penrose'a taziyelerimizi iletmen çok güzel olurdu.
Uh Sir John would you be good enough to convey our condolences to Lord Penrose.
Evet, eğer başarabilseydik... çok güzel olurdu.
Yes, that would be fine... if we could.
Çok güzel olurdu.
Wonderful!
Çok güzel olurdu! Çok havalı!
Free, in the wild, in a Jeep.
Oturup radyo dinlemek çok güzel olurdu.
Sure would be nice to sit up there and listen to the radio.
Bu çok güzel olurdu.
Why, that'll be very nice.
Tarifine uysam çok güzel olurdu.
If only I really answered to your description.
Senin kalbin, Phoebus'un göğsünde çarpsaydı dünya, çok güzel olurdu.
If Phoebus had your heart, the world would be beautiful.
Santa Marta'dan sonra, gerçek kar fırtınalarının, gerçek kışın olduğu başka bir yere gitmek çok güzel olurdu.
Oh, it would be so wonderful to go to someplace after Santa Marta... where they have real blizzards, real winters.
Çok güzel olurdu.
Then it would've been very nice.
Hepsini göndersek çok güzel olurdu.
We'd be glad to let them all go.
- Çok güzel olurdu.
It would be lovely.
- Şu meydanda çok güzel olurdu!
- It would be great in that square!
Arkadaşımız Boticelli ile görüşmeme yardımcı olsan çok güzel olurdu.
What would be nice, would be that you help me get in with our friend Boticelli.
Söylemekten çekinmiyorum, çok güzel olurdu.
And I could use it, I don't mind telling you.
İlk çocuk erkek olsa çok güzel olurdu.
- Do you? It would be nice if the first one were a boy.
Evet, çok güzel olurdu.
Oh yes, that would be nice.
- Çok güzel olurdu.
- Oh, I'd love it.
Çok güzel olurdu.
It would be nice, though.
Gerçekten çok güzel olurdu.
Very nice in fact.
Bu çok güzel olurdu, ama şu yağ izleri de olmasa.
Yes, it sounds like it'd be fun except for the grease mark.
Bu çok güzel olurdu, Gaby... ama benim için özgürlük sadece sen demek!
That's very nice, my Gabby but freedom for me means loving you!
Günün sonunda masaya güzel bir yemek koyacak paranın olması çok güzel olurdu.
Maybe it'd be nice if you had enough money to put food on the table at the end of the day.
- Bu çok güzel olurdu.
- That would be nice.
{ \ b1 \ fs28 \ fnCooper Black } Seninle birlikteyken ormanlarda ve vadilerde koşmak çok güzel olurdu.
I keep wondering what it would be like to run through the forest with you. Wouldn't that be so much fun?
Bundan 10 sene sonra, insanlar bir şeylerden etkilenmemek için ceplerinden 10,000 dolar ödeyip kısırlaştırılsalar çok güzel olurdu.
I mean, it may very well be that 10 years from now... people will pay $ 10,000 in cash to be castrated... just in order to be affected by something.
Çok güzel olurdu ve ben de kostümleri filan hazırlardım.
It would be real nice and I could make some costumes and all.
Bence çok güzel olurdu.
I think it'd be great.
Venedik çok güzel olurdu baba, sizin için
In Venice it would have been too compromising even for you, daddy.
Düşündüm de senden ve benden birşeylere de sahip olsaydım çok güzel olurdu.
I GOT SOMETHING FROM YOU AND ME.
Biraz su olsa, çok güzel olurdu
If there is any water, it will be terrific!
Bazı insanlar olmasaydı her şey çok güzel olurdu.
It could be so wonderful if it wasn't for certain people.
Söylemiyor ve arada sırada duymak çok güzel olurdu ama büyük bir sorun değil.
He doesn't say it, and it would be nice to hear it once in a while, but it's no big deal.
Bu gerçekten çok güzel olurdu.
Well, that would be very nice, obviously.
- çok güzel olurdu.
- it would be beautiful.
Biraz sapa bir yerde olmasına rağmen, çok güzel olurdu.
It would have been nice, even it's a bit out of the way.
- Çok güzel olurdu.
- How refreshing.
Evet. Ağaçlar çok güzel olurdu. Ama ağaçları yiyemezsin.
The trees are very good, but you can't eat the trees.
İkimiz de konuşabilseydik çok güzel olurdu, ama, biliyorsun, herneyse.
It would be nice if we could, but, you know, whatever.
Eğer gelip bizi destekleseniz çok güzel olurdu.
It's a new and different outdoor drama telling the exciting story of the covered-wagon families finding their way west, told against a background of spectacular scenic beauty in CinemaScope and Technicolor.
Eğer İtalya'da senin gibi 1000 adam olsaydı, her şey çok daha güzel olurdu!
It was the right thing to do. Things would be much better, if there were a thousand men like you in Italy.
Güzel fikir, çok hoş olurdu.
- That would be very charming.
Bruno, yaşamdaki soruların cevaplarını... bilseydik çok daha güzel olurdu.
Look, Bruno, we'd be a lot better off in this world of ours if we knew the answers to all your questions.
Gerçekten çok güzel olurdu.
I don't have anyone, Vanya.
Güzel, eğer büyüseydi çok çirkin bir çocuk olurdu.
Oh, well, if it had grown up, it would have made a dreadfully ugly child.
Çünkü güzel bir mekanınız var, kötü niyetli insanları kabul etmeniz çok yazık olurdu.
I hope so. Or you'd get some unpleasant visitors.
Eğer İrlandalılar olmasaydı, İrlanda çok güzel bir yer olurdu.
You know, Ireland would be a lovely place if it wasn't for the Irish.
Öyle tabi ama bir psikopos olsa çok daha güzel olurdu.
Of course, but with a bishop it looks better.
- Çok daha güzel. - Senden çok güzel bir halı olurdu. - Ne?
You could fly to Persia on that rug.
Tüm dünyanın yüzükleri önümde olsa... benim seçeceğim yüzük de bu olurdu. Çok güzel.
It's so beautiful.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]