Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ Ö ] / Ölüyorum

Ölüyorum перевод на английский

4,626 параллельный перевод
Mavi ve gri ye ölüyorum.
I bleed blue and gray.
Açlıktan ölüyorum.
I'm starving.
Koca bir tabak yedim ama hâlâ açlıktan ölüyorum.
I've eaten a whole plate of this stuff, and I'm still starving'!
Ölüyorum, Sir Robert.
I'm dying, Sir Robert.
Hadi ama, ölüyorum.
C'mon, I'm dying.
Ölüyorum.
I'm dying.
Bugün ölüyorum ve çünkü 50 yaşındayım. Doğru.
I die today or 50 years from now. it's true.
Meraktan ölüyorum.
Okay, so come on, I'm dying.
Emmet'e bunun sorun olmayacağını söyledim ama içten içe de ölüyorum.
I told Emmett it didn't bother me, but I'm dying inside.
Açlıktan ölüyorum.
I'm freaking starving.
# Ama içten içe İçten içe ölüyorum #
♪ But deep down inside, yeah deep down inside I'm dying ♪
Bne burda ölüyorum, sen kalkmış bana bağırıyorsun.
I'm dying here, and you're yelling at me.
Korkudan ölüyorum.
I'm scared stiff.
Of ya, açlıktan ölüyorum.
Aw, man, I'm fricking starving.
Hayır, galiba cidden ölüyorum.
No, I think I'm really dying. [KRIEGER LAUGHS]
Beni umursamayın, affedersiniz, ölüyorum.
Ignore me, sorry, I'm dying.
Hayır dondurma için ölüyorum
No, no, really... I'm dying for some ice cream.
- Evet, açlıktan ölüyorum.
Yeah, I'm starving.
Ölüyorum açlıktan.
- Yes, I'm starving.
Acele et Leo. Açlıktan ölüyorum.
Let's go, Leo, I'm starving!
Korkudan ölüyorum!
Fully afraid!
Diğer taraftan ben, açlıktan ölüyorum.
I, on the other hand, am starving.
Görünüşe göre ben ölüyorum.
I'm kind of dying here, apparently.
- Anne, açlıktan ölüyorum.
- Mom, I'm starving.
Ama aynı zamanda açlıktan ölüyorum.
Oh, but I'm also starving.
Açlıktan ölüyorum. Param da yok.
Gosh I'm starving
Karnım da aç. Açlıktan ölüyorum. Ekmek istiyorum.
I could kill for some pastry
Açlıktan ölüyorum.
I'm hungry.
Burada ölüyorum. Ölüyorum.
I'm dying here.
Peter, ben ölüyorum.
Peter, I'm dying.
Açlıktan ölüyorum!
I'm starving!
Açlıktan ölüyorum.
- Yeah. I'm starving.
# Ölüyorum # Deacon'a ne oldu?
♪ now I'm dying ♪ What happened to Deacon?
# Ölüyorum #
♪ now I'm dying ♪
Açlıktan ölüyorum.
Starving, right.
- Harika açlıktan ölüyorum.
Great. I'm starving.
Sıcaktan ölüyorum... Beklerken hep sıcak basıyor bana.
I'm dying of heat, I'm always hot when I wait.
Ölüyorum açlıktan.
I'm starving.
Ölüyorum Raymond.
I'm dying, Raymond.
Bari yemek yiyelim, açlıktan ölüyorum şu anda.
Look... just get a man some food at least, cos I'm fucking starving, man.
Zaten açlıktan ölüyorum.
- Thank you.
Buraya her gelişimde ben de biraz ölüyorum.
'Cause every time I come in here, I die a little.
Allah aşkına bir sigara. Sigara için ölüyorum.
- A smoke, I dream of cigarettes.
Tanrım! Ölüyorum, ölüyorum!
Oh, my God, I'm dying.
Aman Allah'ım, ben mi ölüyorum?
Oh, my God. Am I dying?
- Ölüyorum.
- I'm dying.
Ölüyorum sandım.
I felt like I was dying.
Ama burada ölüyorum ben.
Ohh. But I'm dying back here.
Norman, lütfen. Yorgunluktan ölüyorum.
Norman, I...
Ölüyorum Ryan.
I was talking about me.
Sandviçimi yaparken uyuya kalmışsın Ölüyorum açlıktan.
I'm starving.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]