Işe перевод на английский
3,433 параллельный перевод
Lee Se Young tarafından "zavallı çocuk" diye çağrılmak zorunda mıyım?
What did that da * * woman call me pitiful for?
Ben Kyung Joon'un doktoru, Lee Se Young.
I'm Gyung Joon's doctor in charge, Lee Se Young.
Bayan Se Young, bu Yoon Jae'nin iyiliği için.
Se Young! This is for Yoon Jae!
O adam olmalı hani Se Young'un bahsettiği.
He must be the person Se Young told me about.
Hwang Chun Sal Boo Dae Se Ha Ya...
Hwang Cheon Sal Bu Dae Se Ha Ya...
Seıîor Linguine.
Señor Linguine.
Onun eski öğretmeni olan Bayan Kim Se Yang fotoğrafları görünce, bunu doğruladı.
Kim Sae Young is now the president of the orphanage.
Ona tek başına beş üzerinden dört verir miydim bilmiyorum.
I don't know if I'd give it four out of five, per se.
Gru, se! lama Antonio.
Oh, Gru, se llama Antonio.
Kural falan yok seıîor.
There are no rules, señor.
Se yurttaş,
You, citizen, you are
Şey, çıkmadılar, aslında.
Well, they didn't quit, per se.
Duymuşsundur belki?
Perhaps you've heard of it? No sé, señor.
Duymadın mı ki "hayır bayım" diyorsun? Yoksa soruyu mu anlamadın?
You haven't heard of it, or "no sé," you don't understand the question?
Bir daha "hayır bayım" dersen kafana sıkarım.
And if you say "no sé" one more time, I'm gonna put a bullet in your brain out of sheer frustration.
Eğer cevabın "evet" se, bu akşam 13 : 30'da, gün batımından yarım saat önce orada ol.
If your answer's yes, be there tonight at 6 : 30, half hour before sunset.
Delirdin mi se?
Are you mad?
"Le vent se lève."
"Le vent se lève."
"Le vent se lève, Il faut tenter de vivre."
"Le vent se lève. Il faut tenter de vivre."
Ben senden istediğim mahremiyetten bahsetmiyordum.
Look, I was not talking about privacy from you per se.
"Se habla español."
"Se habla español."
Se... sesiniz çok az geliyor.
Your... voice is very faint.
Peki ne yapmamı istiyorsun?
What e se do you want me to do?
Birilerinin zorla ele geçirmeye çalışması suçtur.
Se zing someone's land by force is a crime,
Başkan, acaba daha ne zamana kadar hileyle bu arazilere el koyacaksın?
Chairman, how long will you make fa se c a ms, on these ands?
Ya kurşun başka bir yerine gelseydi?
What f the bu let had h t somewhere e se?
Ama oyuna Pritam Singh de girince herkes sobe olur.
But, when Pr tam S ngh gets n the game,' , everyone e se fa s,'
Çok geç kaldın, Rashid. Ben bu konuda birine söz verdim bile.
You're too ate, Rash d, I've a ready made a comm tment to someone e se,
Başka biri lazım.
We'need someone e se,
Başka ne istiyorsunuz?
What e se do you want me to do?
Bu yüzden onu tanıyan olmamış.
That's why no one could recogn se him,
Sizlere söz veriyorum, kardeşiniz Rashid herkese olan borcunu kanla ödeyecek.
I prom se, that your brother Rash d, will repay your debt w th his b ood,
Başka birinin onun evine saldırmasından dolayı Satbir suçlanıyor.
By fa se y accusing brother Satbeer, Of attack ng h s house,
Kardeşimin hatasından dolayı özür dilerim.
I apolog se for my brother's mistake,
Şehir merkezinde sorun çıktı. Kuvvetler oraya sevk ediliyor.
"Un mal episodio se vive en estos momentos en el centro de la ciudad."
Yaşıyor olmak nasıl bir duygu?
¿ Como se siente estar vivo..?
Burada iki kişi yaralandı ama ciddi bir şey yok.
Tenemos dos heridos aquí, pero se pondrán bien.
Evet, iyi hissettirdi.
Bien, eso se siente muy bien.
Bu Albert ve Herbert ıse.
It's about Albert and Herbert. "
Oğlum az önce burada benimle dikiliyordu.
My son... he was just... he was literally standing here with me one se...
"Se fue" dediler.
They said, "Se fue."
Örümcek His- -
Spider-se- - [cries out ] [ roars]
Düzeltmek gerekirse, aslında arkadaş değiliz.
We're not really his friends, per se.
Uh, arkadaş değil, doğrusunu isterseniz.
Uh, not friends, per se.
Ve biliyorsun, izlemekten seıkıldığımı düşünüyorsun, ama...
And you know, you'd think I'd get tired of watching, but...
- Hem de se...
- I'm done with...
Yüz yüze uyarıImadım ve kadın cadı falan değil aslında.
I wasn't warned personally, and... and it's... she's not a witch, per se.
Ya o Brynn'se?
What if she's... Brynn?
Şortların kısa olduğu dönemi severdim.
( Se / ima ) ljusz'loved when the shorts were short.
Moose?
To keep us Se from August moose.
Biliyor musunuz bu bana yıllar önce yönettiğim ba sing se dağlarının yakınındaki arama kurtarma görevlerini hatırlatıyor.
You know, this reminds me of a search-and-rescue mission I commanded years ago, in the mountains outside of ba sing se.
işe yaradı 291
işe gidiyorum 30
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramazlar 21
işe geç kaldım 21
işe gitmem lazım 28
işe yarıyor 218
işe gidiyorum 30
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramazlar 21
işe geç kaldım 21
işe gitmem lazım 28
işe yarıyor 218
işe yaramayacak 101
işe yaramadı 112
işe yarıyor mu 48
işe yararsa 16
işe yarayacak mı 29
işe yaradı mı 49
işe yarayacak 86
işe gitmeliyim 40
işe yaramazsa 22
işe yarayacaktır 19
işe yaramadı 112
işe yarıyor mu 48
işe yararsa 16
işe yarayacak mı 29
işe yaradı mı 49
işe yarayacak 86
işe gitmeliyim 40
işe yaramazsa 22
işe yarayacaktır 19
işe yarayabilir 73
işe koyul 52
işemem lazım 42
işe bak 97
işe dönmeliyim 23
işe alındın 47
işe dönelim 19
işe koyulun 35
işe koyulalım 99
işe koyul 52
işemem lazım 42
işe bak 97
işe dönmeliyim 23
işe alındın 47
işe dönelim 19
işe koyulun 35
işe koyulalım 99