Almak mı перевод на испанский
8,979 параллельный перевод
İşimi almak mı istiyorsunuz, alın size işim!
Quieres mi negocio, pues toma mi negocio.
Gerçekten ev almak mı istiyorsun?
¿ Estás considerando seriamente la posibilidad de comprar una casa?
Doğum planında işten izin almak var mı?
¿ Vas a trabajar en tu plan de parto?
Bu benim hatam. Sorumluluk almak zorundayım.
Es mi culpa, tengo que ser responsable.
Geride bıraktığım her anından zevk almak istiyorum.
Disfrutar de lo que me quede.
Hank onayımı almak için uğradı.
Sabes, Hank vino a verme para que le diera mi bendición.
Kılıç almak zorunda mıyız gerçekten?
¿ De verdad tenemos que comprar espadas?
Biraz hava almak için dışarı çıktım.
y yo salí a tomar un poco de aire, a caminar un poco.
Benim amacım can almak.
Mi propósito... es matar. ¡ Sí!
Ama onu zan altına almak mantıklı mı?
¿ Pero no lo pone bajo sospecha razonable?
Ben sadece onu almak yok sanırım. Bilirsin?
Supongo que no lo entiendo. ¿ Sabes?
Bu ödülü almak için özel bir şeye ihtiyacım var.
Para obtener esta recompensa... requiero algo... especial.
Bunu geri almak için her şeyi yaparım.
Y haría lo que fuera por borrar lo sucedido.
Şimdi köpeği almak için yıllardır inandığım her şeye sırt döneceğim.
Bien, voy a tirar a la basura todo en lo que creo por tener un perro.
Hem de bunu almak için senin Black kartını kullandım. Bol şans.
Y lo compré con tu tarjeta.
Birisini taciz etmeye veya işini almak için John'u vurmaya ihtiyacım yok benim.
No tengo que acosar a nadie o dispararles... para conseguir el trabajo de John.
- Şapkamı mı satın almak istiyorsun?
- ¿ Quiere comprar mi sombrero?
Üzerinde "ben buradayım" yazılı TIE mekiğini almak zorundaydın!
¡ Teníamos que tomar el TIE que tiene la diana pintada!
Ekip arabasının anahtarlarını almak zorunda kalmıştım.
Tuve que ir a por las llaves de su coche patrulla.
- Bildiğiniz üzere çantamı almak için çok heyecanlıyım.
- Quiero recuperar pronto ese bolso.
Oyuncuların sesini almak için kullandığımız mikrofonlardan biri.
Es un micrófono como los que usamos para grabar a los actores.
Kimmy, alkol ve pizza karşılığında birkaç kez de ayakkabılarımı geri almak için şarkı söyledim ama hiç para karşılığında söylemedim.
Kimmy, he cantado por alcohol y por pizza, y, más de una vez, para que me devuelvan mis zapatos, pero nunca he cantado por dinero.
- DVR'ımı almak için gelmiştin hani?
Pensaba que era para pedir prestado mi vídeo.
Lumen'i almak için kaynaklarını sunmazsan o beyaz sıvıdan bir daha asla bir gıdım bile alamazsın.
Si no provees los fondos para el Lumen, nunca obtendrás otra gota de lo blanco.
İhtiyarın beni işe almak istemediğini söylediğinde İçten miydin yoksa benimle taşak mı geçiyordun?
Lo de que el viejo no quería contratarme, ¿ era en serio o estabas bromeando?
Seni, sunduğun hizmeti, şirketini ve diğer her şeyi satın almak için bir sözleşme hazırladım.
Por lo que he hecho un contrato para comprarlo a usted y a sus servicios y a su empresa, acciones y menesteres.
Seni, sunduğun hizmeti, şirketini ve diğer her şeyi satın almak için bir sözleşme hazırladım.
Así que he redactado un contrato para comprarle a usted, a su compañía y los activos de su empresa en su totalidad.
Seni, sunduğun hizmeti, şirketini ve diğer her şeyi satın almak için bir sözleşme hazırladım.
Así que he redactado un contrato para comprarle a usted, sus servicios su compañía y los activos de su empresa en su totalidad.
Seni, sunduğun hizmeti, şirketini ve diğer her şeyi satın almak için bir sözleşme hazırladım.
He redactado un contrato para comprarle a usted, sus servicios su compañía y los activos de su empresa en su totalidad.
Dersinizi dışardan almak için bir mail atmıştım.
Le mandé un correo para asistir de oyente a sus ponencias.
Boşanmamız onu beş parasız bırakacaktı. Kendisi de intikam almak için birikim hesabımızdaki parayı çekip Belize'ye gidip ortadan kayboldu.
El divorcio iba a dejarle en la ruina y su reacción fue vaciar nuestro fideicomiso y desaparecer en Belice.
Ödevi almak için arkadaşım Debbie'ye gideceğim.
- Oh, hola. Voy a ver a mi amiga Debbi para pillar mis deberes.
Bize katılmak istiyorsan, bize yardım etmelisin... Bir şeyi ödünç almak konusunda.
Si quieres unírtenos, tienes que ayudarnos a tomar algo prestado.
Sadece insanlara yardım edebileceğim bir yerde görev almak istiyorum. Biraz iyilik yapabileceğim bir iş. Anlamlı bir iş.
Solo quiero un trabajo en el que pueda ayudar a la gente un trabajo en el que haga el bien un trabajo con significado, como...
Onu çaylağım olarak almak istiyorum.
Me gustaría adoptarlo como mi Potro.
- Kitabı almak zorundaydım.
Tenía que coger el libro.
bu birimi karantiya almak için... desteğe ihtiyacımız olacak
Vamos a necesitar refuerzos para poner en cuarentena esta unidad.
Bazı kararlar almak zorundayım ve bir karar verdim.
Tengo que tomar algunas decisiones, y he tomado una decisión.
Ve arkadaşlarınızdan yardım almak için çöle kaçmayı da düşünmeyin.
Y no creo que de fuera corriendo al desierto para la ayuda de sus amigos.
Anneme hayallerindeki evi almak, topluma yardım etmek için. Çocuk hastanesine ek bina yaptırmak istiyoruz.
Agrandar el hospital de niños.
Birisi son blenderi almak zorunda mıymış?
¿ Qué, alguien tenía tantas ganas de hacerse con la última batidora?
Gerçekten istediğin bir şeyler almak iyi olmaz mıydı?
¿ No estaría bien que te regalara algo que realmente quieres?
Bazı şeyleri ağırdan almak istersin sanmıştım.
Pensaba que querías ir despacio.
Onun her şeyi elde etmesinden sıkıldım ve artık intikamımı almak istiyorum.
Estoy harta de que lo consiga todo, y yo- - yo quiero obtener mi venganza al fin.
Buradan ürün almak istediği için biri sürü e-posta yollamıştım fakat hiç cevap gelmedi.
Le encantaría poder venderlos en su tienda. Les he mandado muchos correos, pero nunca me han contestado.
Beni parayla satın mı almak istiyorsun?
¿ Quieres comprarme con dinero?
Evet, ona, bilgi almak için resmi bir mail attım. Neden sordunuz?
Sí, le... le envié por e-mail una solicitud oficial de información. ¿ Por qué?
- Kahvaltılık almak için çıkmıştım.
Fui a comprar el desayuno.
Kendinden haberi olan klonlarımızdan güvenlik incelemesi almak için ürünlerimizi mahvetmek için değil!
Para dirigir un análisis de seguridad de clones conscientes de sí mismos, ¡ no estropees nuestro producto!
Savaştığımız şey bu, ailelerimizi geri almak.
Bueno, por eso estamos luchando... para recuperar a nuestras familias.
İhtiyacımız kraliçeyi almak. Espheni kuvvetleri düşecektir.
Necesitamos eliminar a la reina, y la fuerza Espheni caerá.