Aşkımız перевод на испанский
2,280 параллельный перевод
O köpek aşkımızın meyvesi.
Es nuestro amado hijo.
Babanın güzel aşkımızı yok etme çabasından daha güçlü olmalıyız.
Seamos mas fuertes que la desesperación de tu padre... que intenta destruir nuestro hermoso amor.
Ama, ne yazık ki aşkımız beyhudeydi.
Pero nuestro amor no estaba destinado a durar.
Aşkımız bir çocuk yarattı.
Y nuestro amor ha dado lugar a un niño.
Bu dünyada bizim aşkımız için bir oda yok.
No hay lugar en el mundo para un amor como el nuestro.
Sevgilim ve ben günah içinde yüzdük. Artık kokmuş yaralarımı seviyorum. Sevgilim ve ben, aşkımızı yaşadık.
Mi amada y yo vivimos felices en el pecado ahora me encanta mis plena maloliente negras heridas mi amada y yo, nuestro amor era incuestionable
Sevgilim ve ben günah içinde yüzdük. Artık kokmuş yaralarımı seviyorum. Sevgilim ve ben, aşkımızı yaşadık.
Mi amada y yo vivimos felices en el pecado ahora mi amada le encanta mi maloliente piel mi amada y yo, nuestro amor era incuestionable
- Aşkımız artık bitti.
- Nuestro amor fue asesinado.
Aşkımız bitemez.
No, no nuestro amor.
"Orada, senin sonun onların başlangıcı olacak, aşkımız, kutsal vadilerde ölümsüzleşecek."
"Allí, el lirio de los valles celestes tras su fin, será su comienzo, para no terminar más, nuestros amores." Antero de Quental
Aşkımız için vakit ayıralım, kalbim ızdırap içinde #
Dedica tiempo a mi amor,
Gelmiyorum, sen devam et. Gelmezsen, bu sefer kesinlikle aşkımızı bitireceğim.
Ahora voy yo, ve tú delante Si no vienes ahora, te voy
Aşkımız, şarkı boyunca sürecek.
Nuestro amor duró el tiempo de una canción.
İnsanların başlarına böyle şeyler gelince de bizim aşkımızı unutup çeker giderler.
Y cuando algo como esto sucede entonces la gente le gusta..... hay que olvidar nuestro amor y seguir adelante.
Aşkımızın bitmediğini söylemiştim.
Ya te dije que no lo habia perdido.
Leonard Cohen'den geliyor : "Dans Edelim Aşkımız Sürdüğünce".
Dance Me to the End of Love, de Leonard Cohen.
Ama faturaları ödemek için aşkımız var...
Pero tenemos nuestro amor para pagar las facturas
Aşkımızı bitmedikçe iyi olacağız.
Si nos queremos, todo irá bien.
Aşkımız onun benden telefonda ayrılmasından çok daha büyük.
Nuestro amor es muy grande como para que rompa conmigo por teléfono.
Yaptıklarımızı aşk için mi yapıyoruz şimdi?
Las cosas que hacemos por amor, ¿ eh?
Gerçek hayranları olarak, Oppa'mızın aşkı için mutlu olmak zorundayız!
¡ Nosotras, como verdaderas fans, tenemos que estar felices por el amor de Oppa!
Yavaşla, aşkım Lütfen sakin, zıplamayı bırak
Más despacio, tranquilo, deja de tramar
Ne yani, aşk da politika da konuşamayacak mıyız?
¿ Nada de amor ni política?
Şafaktan gün batımına kadar. Birader Leonardo Tanrı aşkına üstünüzü başınızı temizleyin.
Desde el amanecer hasta el atardecer Límpiese por el amor de dios.
Aptalca bir aşk ilişkisi bazılarımızı hasta edebiliyor.
El tonto romance de ellos podría infectar el servicio de cierta manera.
Ama prenses cüceyi zaten terk etmişse... Yani, bu aşk sözlerini tutmalı mıyız?
Pero si la princesa realmente abandona al elfo quiero decir, ¿ no podemos mantener su discurso amoroso?
Ya size sorsaydım, hiç aşık oldunuz mu diye, tutkulu bir aşk yaşadınız mı?
Qué pasa si yo te pregunto, ¿ Alguna vez has estado enamorado, apasionadamente?
Merhaba, rahatsız ediyorum. Acaba burada çalışma imkanım olabilir mi diye sormak istemiştim.
I just wanted to ask if you have any possiblilities for work with you here.
Tanrı aşkına, kızım.
¡ Por Dios, niña!
Burada oturup, manikür yaparak aşk dedikoduları yapmayacağız, tamam mı?
No vamos a sentarnos a chismorrear. No lo haremos.
Tanrı aşkına, insanlar ne istiyor, başka bir savaş başlatmamızı mı?
Por amor de Dios, ¿ qué esperan que hagamos? ¿ Iniciar otra maldita guerra?
Kulağa Yıldız Savaşları gibi geliyor biliyorum aşkım ama böyle çılgın şeyler düşünen çılgınlar olmasaydı nerede olurduk?
Sé que suena como La guerra de las galaxias, cielo, pero si no fuera por la gente loca con ideas locas, ¿ qué sería del mundo?
Tanrı aşkına, neden paramızı oraya yatırdığımı sanıyorsun?
¡ Dios! ¿ Por qué crees que puse todo nuestros fondos ahí?
Askılıları ve mızrakları ile silahlanan Inkatha savaşçıları sembolleri olan kırmızı bantlarını giyip çok sayıda yerleşim bölgesine saldırmış.
Armados con escudos y lanzas y vistiendo su emblema, vinchas rojas, los guerreros Inkatha marcharon hacia un número de áreas residenciales.
- Ama diğerleri daha... - Sadece ikimiz olacağız aşkım.
- Pero los otros...
Hayatım boyunca ben böyle bir aşk yaşamadım. Böylesini değil. Bunu yok yere yaşıyor olamayız.
Jamás en mi vida había sentido un amor así.
Umalım da o florsanlı ışıklar aşkınızı tekrardan canlandırır. Ama yarım saat sonra saat 10 : 10'da bir toplantımız var.
Pues esperemos que la luz fluorescente haga renacer su romance pero tenemos una junta en 30 minutos, a las 10 : 10.
Gabrielle'in hayatınızın aşkı olduğunu fark ettiğimde çok geç kalmıştım.
Demasiado tarde para darme cuenta que Gabrielle era el amor de su vida
Benim kızım var, Tanrı aşkına!
Tengo una niña, maldita sea! JW!
Bodrumda şipşak yaptınız diye gerçek aşk mı olduğunu sanıyorsun?
¿ Así que crees que es amor verdadero porque has hechado un polvo en el sótano?
Aşkımızı bitirmek mi?
¿ Dejarlo?
# Bir an için hayatlarımızı aşkla dolduralım, gel gülüm # # Aşkım!
Que los momentos de amor sean... Mi amor.
# # Ben süper bir kızım, senin aşkın bir kızı heyecanlandırır #
Soy una superchica, tu
Hayatının aşkıyla özel olarak konuşmak istersen kulaklarımızı kapatabiliriz.
Si quieres hablar con tu amor a solas... tapare nuestros oídos.
İzin ver bu onemli işi bir hançer saplayım sağol aşkım Ne güzel kırmızı çiçek.
Permítame una daga para una tarea más importante. Gracias mi vida, qué flores más rojas
Çünkü babalarımızın kanında hem aşk hem de gurur var,... ve dolayısıyla da nefret var.
Porque hay amor y orgullo en la sangre del Padre, entonces hay odio.
Kıçımız tutuşuyor ve sen aşk şarkıları söylüyorsun!
Nuestro culo está en el fuego y tu cantando canciones de amor!
Bir yılı aşkın süredir, ajanlarımız başkentin kilit noktalarını kontrol ettiler.
Durante un año nuestros espías han buscado en los puntos claves de la capital.
Aşk çok abartılıyor, ayrıca aşıkken ayaklarımız yere sağlam basmıyor. Oysaki gardırobunuzla yaşadığınız ilişki, sağlamdır ve sonsuza dek sürer.
El amor está sobrevalorado, y construido sobre bases muy inestables, mientras que un amorío con tu armario... es sólido y durará para siempre.
İkiniz, ona askı takmayacak mısınız?
Se acabó. No le pondrán ningún aparato a mi hija.
Tanrı aşkına, etrafımız romancılarla dolu.
Por el amor de Dios, estamos rodeados de novelistas.