Bekâr перевод на испанский
1,412 параллельный перевод
O bekâr mı?
¿ Es soltero?
Eee, bekâr mı?
¿ Así que, bueno, es?
Bu alete konuşmaya hâlâ alışamadım ve bekâr olmadığının farkında olduğumu söylemek istiyorum ve öyle bir randevuyu kastetmedim.
Aún no me acostumbro a estas máquinas y quería decirle que sé que no es soltero no es ese tipo de invitación.
Ben de bekâr değilim.
Yo tampoco lo soy.
Banyodan dışarı bekâr bir adam olarak çıkacağım.
Saldré de este baño siendo un hombre soltero.
Baksana, yani, eğer, geri döndüğümde hâlâ bekâr olursak...
Bueno, ya sabes, si para cuando vuelva seguimos solteros...
Buradaki bütün bekâr bayanlara bir iyilik yapalım ve çiçeği çalalım.
Hagámosle un gran favor a las solteras presentes y robemos el ramo de la novia.
Heyecanlansan iyi olur. Bir sürü bekâr kız olacak.
deberías estarlo - un montón de chicas solteras.
Bütün bunlar, bekâr olmayı ne kadar özlediğimi fark ettirdi.
Lo creo todo esto ha hecho que me dé cuenta que echo de menos estar soltero.
Bekâr bir erkeğim.
Soy un tipo soltero.
Bekârım ben.
Soy soltero.
Bekâr olmayı seviyorum.
Me gusta estar soltero.
Bekâr olmak en iyisidir. Evet.
Ser soltero es lo mejor.
İşte böyle. İki bekâr adam oturmuş, her zamanki bekâr işlerini yapıyordu.
Así que allí estábamos, dos tios solteros, haciendo nuestras cosas de tio soltero.
Ağabeyi de Graham, bekâr ve Massachusetts'te yaşıyor.
Su hermano Graham, soltero, Massashusets... Espera!
Bekâr kızlar burada 1860'dan 1934'e kadar yaşadı. Geriye pek çok şey bıraktılar.
Las muchachas solteras vivieron en este lugar desde 1860 a 1934, dejando mucho atrás.
Burada kalan kızların hepsi genç ve bekâr hanımlardı.
Las chicas que se quedaban aquí eran vistas como solteras, en el sentido más joven
Bir numaralı bekârımız. Sıra sende.
Oye soltero número uno, ¿ estás listo?
Arkadaşın bekâr mı?
¿ Su amigo es soltero?
Bekârım.
No estoy casada.
Bekâr insan.
Mujer soltera
Bekâr ya da boşanmış bir adamın buzdolabı olmalı bu.
Suena como el refrigerador de un hombre aún soltero o divorciado.
Neden hâlâ bekâr olduğumu anladım.
Ya sé por qué aún estoy soltero.
Bekâr olmak zorundasın çünkü ona...
Debes ser célibe porque no puedes darle...
Eşcinselseniz iffetli ve bekâr değilseniz komünyona gidemezsiniz.
Si eres homosexual y no eres totalmente casto y célibe no puedes comulgar.
Bu erkekler daha sonra bekâr kaldıklarında ya da cinsel dürtüleri onlara boyun eğdirdiğinde bir bakıma psikocinsel akranları olarak gördükleri kurbanlar aradılar.
Entonces, cuando estos hombres no pudieron ser célibes o cuando sus deseos sexuales los sobrepasaron buscaron víctimas a quienes consideraron en cierto nivel...
Beyaz bekâr erkek, otuzlu yaşların ortalarında.. ... yalnız yaşayan ve duygudan uzak.
Hombre blanco soltero, de unos treinta años, vive solo desprendido de sus emociones.
Hangi bekâr hostesin çocuğu, en iyi okullarda okuyabilir ki?
¿ Cuántos niños de madres solteras azafatas van a las mejores escuelas privadas?
Burası küçük bir şehir. 40'ına yakın ve aynı üreme kliniğine giden pek fazla bekâr kadın olamaz.
No puede haber muchas mujeres solteras de más de 35 años yendo a la misma clínica de fertilidad.
Biliyorum, bekâr bir anne olmanın ne zor bir şey olduğunu hayalimde bile canlandıramam, Rita.
No puedo siquiera entender cuan difícil es esto para ti Rita, ser una madre soltera.
Şimdi burada kutlama yapıyor olmalıydı. Artık bekâr.
Debería estar aquí festejando.
Yaşlı bir kadın, genellikle 40 ya da 50'lerinde, bekâr ve daha genç bir erkek için iz peşinde.
Una mujer de edad generalmente entre 40 o 50, soltera y a la búsqueda de un hombre más joven.
Adı Grant Jordan, Manhattan'ın en gözde bekârı.
Se llama Grant Jordan. El soltero más codiciado de Manhattan.
Bir gelinin Manhattan'ın en gözde bekârının içinde ne işi var?
¿ Qué hace una novia dentro del soltero más codiciad de Manhattan?
Bekâr kadınların en büyük derdinin evde tek başlarına boğulup ölmek olduğunu sanırdım.
Diría que la preocupación más grande de una mujer soltera es morir atragantada en su apartamento mientras está sola.
Burada bekâr biri yaşıyormuş, ona şüphe yok.
Un soltero vivió aquí, de eso no hay dudas.
- Baksana, Romeo. Senin romantik hafta sonu anlayışın buysa, daha uzun süre bekâr kalacaksın demektir.
Oye, Romeo, si ésta es tu idea de un fin de semana romántico serás un soltero durante mucho tiempo.
- Bekâr bile değilmiş.
- No es soltera.
Bekâr, harika biri.
Es soltera y maravillosa.
- Bekâr.
- Es soltero.
Yine bekâr mısın?
Soltera otra vez.
Bekâr, sakat kız kardeşiyle yaşıyor.
Es un soltero que vive con su hermana inválida.
Şu vakte kadar bekâr bir babaydım. - Yemek işlerinin üstesinden gelirim.
He sido padre soltero por un tiempo ya domino las cenas.
E e e... Tekrar bekâr olmak senin için nasıl?
Bueno ¿ cómo te sientes siendo soltera de nuevo?
Annen bekâr mı?
¿ Tu mamá es soltera?
Tekrar bekâr olmak nasıl bir duygu?
Se siente bonito ser soltero otra vez ¿ Eh?
Ben bekârım.
Soy soltera.
Gelinliğini asmak için koşu bandını kullanan bekâr bir kadından yaşam tavsiyeleri almak akıl karı değil.
Y es difícil tomar consejos sobre la vida de una mujer soltera que usa su máquina de ejercicios como perchero para su vestido de novia.
Ben bekârım.
Yo soy soltero
- Bekârım demişti.
Ella dijo que era soltera.
Erin Hudson. Whoarton mezunu. Bekâr.
Erin Hudson Warwick licenciada, soltera, relacionada con negocios internacionales