Bomba перевод на испанский
22,483 параллельный перевод
Gaz kaçağı falan değil de, bomba olduğuna emin misiniz?
Seguro que era una bomba, no alguna cosa tubería de gas?
Bombaydı.
Fue una bomba.
Evet, Brooklyn'de bir yargıcı arabasına yerleştirdikleri bir bombayla öldürdüler.
Sí, eran responsables de un coche bomba que mató a un juez en Brooklyn.
Çünkü onu öldüren her kimse muhtemelen bombayı da içine o yerleştirdi.
Debido a que la persona que lo mató es probablemente la misma que puso una bomba en su intestino.
Dedektif Cortes, duymamış olabilirsiniz, ama bugün Adli Tabip Şefliği binasında bir patlama oldu.
El detective Cortés, tal vez usted no lo había oído, pero una bomba estalló en la actualidad un edificio de departamento de Medicina Forense.
Bomba olayını duydum ama olay için çalıştığını bilmiyordum.
Me hicieron oír lo de la bomba, pero yo no sabía que estaba trabajando ella.
Hangi akla hizmet müvekkilim bir morga bomba koysun ki?
¿ Por qué en la Tierra Qué pensaría mi cliente podría bombardear un depósito de cadáveres?
Geçen yıl Park Slope'ta Sombra Roja'nın Yargıç Malthus'u öldürmek için arabasına bomba yerleştirdiğine oldukça eminler. Olay tam da avukatlar barosu için yapılan bağış etkinliğinin önünde oldu.
Y son bastante seguro de que Sombra Roja se utiliza un coche bomba para asesinar al juez Malthus en Park Slope año pasado justo en frente de una recaudación de fondos para la asociación de abogados.
Bir teoriye göre de arabaya bomba yerleştirilirken bir misafir yargıcın dikkatini dağıtmış.
Una teoría que se nos ocurrió fue que otro huésped distraído mientras que el juez se puso la bomba.
Araba bombalanması olayıyla ilgili size bir şey sorayım.
Permítame que le haga algo al respecto de un coche bomba.
O bomba, morgda patlayan bomba gibi ticari amaçlı bir plastik patlayıcı mıydı?
Fue hecha de comercial, explosivos plásticos, así... dispositivo... que se fue a su depósito de cadáveres?
Böylece Velez'i deşip, içine bomba yerleştirdi ve sonra da onu aynı bölgeye attı.
Por lo tanto, se dividía, Vélez, rellena una bomba dentro de él, y luego lo dejó en el mismo sitio.
Bomba onu yakalatacak her hangi bir kanıtı yok edecek ya da kirletecekti.
La bomba podría destruir o contaminar, ninguna prueba que llevó de nuevo a él.
Bomba olayında sana iyi şanslar.
Buena suerte con la cosa bomba.
İçini temizleyip onu bombaya çevirmeden önce adını almadın mı?
¿ No recibió su nombre antes de que lo destripado y lo convirtió en una bomba?
Şu midesinde bomba patlayan adam. O ne zaman öldü?
El-El que usted ha dicho tenía la bomba en el estómago... cuando-cuando murió?
Morgta Nicole Slater'ı öldüren bombaya gelirsek?
Y la bomba que mató a Nicole Slater en la morgue?
- Yani uyduya bubi tuzağı kurarsan Non uyduyu kontrol etmeye geldiğinde onu öldüreceğini mi düşündün?
Por lo tanto, usted calculó si - bomba de un satélite, entonces su kryptonita mataría no solo en caso de que fueras a ir a ver en él?
Kryptonite tozuyla dolu bir bomba.
Llena de polvo de kryptonita.
Bombayı hazırlamak için tesisimde olacağım.
Estaré en mis instalaciones preparando la bomba.
Max, buraya bomban hakkında konuşmaya gelmedik.
Max, no estamos aquí para hablar de la bomba.
Bombalı ve kötü adamların öldüğü planı tercih edeceğim ben.
¿ Sabes qué? Voy a seguir con el plan que tiene una bomba y mata al malo en lugar del tuyo.
Bomba yok.
Nada de bombas.
Bu bombayı kullanarak yaptığın şey bunun aynısı.
Esa es precisamente la opción que estás tomando con la bomba.
- İlgi çeksin.
- Quiero una noticia bomba.
EMP Bomba Atar, efektif menzili 137 metre.
- Esto... Es un lanzador de granadas EMP, con un alcance de 137 metros.
Bomba patlamadan önce arabadan birlikte atladığımızı hatırlayan bir ortak.
Alguien que recuerde que yo también salté del coche antes de que estallara la bomba.
Burası bomba gibi!
¡ Este sitio es muy divertido!
Şirket bomba tasarlıyor, o da havaya uçuyor.
Hacen bombas y él explotó.
Araştırın. Bomba teknenin içindeyse, patlamayla batabilir. Torpidodaysa ya da nerdeyse işte.
Las explosiones en un barco pueden hundirlo, como un torpedo o lo que sea.
Ama dalganın o büyüklükte tekneyi batırabilmesi için nükleer bomba gerekir.
Pero estaría condenadamente cerca de ser una bomba nuclear el crear una ola lo suficientemente grande como para hundir un barco.
Bomba mı o?
¿ Es eso una bomba?
Scorpion / Sezon 2, Bölüm 14 "Bomba"
Scorpion 2x15 "La Bomba"
- Mesele şu ki bomba ekibi içeri girerse görür.
- El asunto es que, deberían ver si el escuadrón antibombas viene a todo galope.
Bombayı çıkartma ya da etkisiz hale getirme şansın var mı?
¿ Hay alguna posibilidad de que puedas sacar o desarmar la bomba?
Tamam, hala bombayı etkisiz hale getirebilme şansım var ama yeleğin içindeki devre sistemini görmem lazım.
Bien, aún hay oportunidad de que pueda desarmar la bomba, pero necesito ver los circuitos dentro del chaleco.
Bombanın en temiz x-ışını görüntüsünü üretecek tarayıcını oluşturmak için bunları pleksiglas kalkanın arkasına konumlandırmamız lazım.
Tenemos que posicionar estas detrás del escudo de plexiglás para crear un escáner que producirá la más clara imagen de rayos X de la bomba, así que...
- Görmek istemezsin.
Solo recuerda que tú me dijiste que haga esto. ¿ "Espero que la pases bomba hoy"? No querrás ver esto.
Tuhaf bir işi olan, tuhaf şeyler söyleyen, tuhaf birisin ve tüm bunlar göğsüme sarılı bir bombayla sonuçlandı.
Eres un hombre raro que dice cosas raras con un... trabajo raro, y todo eso ha terminado conmigo teniendo una bomba amarrada a mi pecho.
Bunun bombayı tetikleme ihtimali yok değil mi?
No hay posibilidad de que esto pueda activar la bomba, ¿ cierto?
Toby, sen FBI veri tabanını bu tür bir bomba imal imzasıyla eşleşen...
Toby, empieza a buscar en las bases de datos del FBI si hay algún criminal que coincida
Eğer roketin kalkmasına izin verirseniz, adam bombayı patlatır.
Si dejas que el cohete despegue, él detonará la bomba.
İşte bu yüzden bombanın patlamasına izin vereceğiz.
Es por eso que dejaremos que la bomba explote.
Patlamanın bir kısmını sönümlemesi ve geri kalanını da ondan uzaklaştırması için bombayla bedeni arasına bir de kalkan lazım.
Y un escudo entre su cuerpo y la bomba para absorber parte del estallido y dirigir el resto lejos de ella.
Sen bombadaki imzayı FBI veri tabanından araştırmaya devam et, bunların hiçbirinin işe yaramaması ihtimali için.
Ahora, sigue rastreando la firma de la bomba en la base de datos del FBI, solo por si nada de esto funciona.
Bomba imzasına uygun bir eşleşme buldum.
¡ Encontré una coincidencia para la firma de la bomba!
Aynı türde bir bomba, beş yıl önce Jeffrey Evans tarafından kullanılmış.
El mismo tipo de bomba fue usada hace cinco años por un tal Jeffrey Evans.
O tetiği çekersen, bombayı patlatırım.
Tira de ese gatillo y yo exploto la bomba.
Bir bomba.
Una bomba.
DINAMIT LOKUMU
NOTICIA BOMBA
"Umarım günün bomba gibi geçiyordur"? "İyi dileklerimle, Walter"?
¿ "Lo mejor, Walter"?