Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ B ] / Boş laf

Boş laf перевод на испанский

221 параллельный перевод
- Boş laf, zırvalık.
- Tonterías y disparates.
- Her şeyin beni, Hollywood, Beverly Hills... ya da içinde olduğumuz bu tekerlekli çirkin şeye... sürüklemesi çok tuhaf. - Boş laf.
- ¡ Qué va!
- Boş laf.
- ¡ Bobadas!
- Boş laf, ha?
- ¿ Bobadas?
Boş laf ediyorsun!
¡ Basura!
- Bunlar laf. Bize bunları satacak birini bulmadıkça bunlar boş laf.
¡ Sólo son palabras si no encontramos quien nos venda lo que queremos!
Ben buraya boş laflarla kafanı şişirmeye gelmedim. Eğer bir müşterime, kendisine Hunsecker'ın köşesinde yer ayırabileceğimi söylüyorsam, bu boş laf değildir.
No he venido a vender nada a domicilio, pero cuando le digo que puedo meterle en la columna de Hunsecker, no son sólo palabras.
Boş laf!
¡ Cuentos!
biz hep prosedürleri uyguladık. Boş laf bunlar!
Siempre observamos el procedimiento regular.
Kesemez len. Boş laf edip durmayın.
No digas tonterías.
Boş laf bunlar.
No sirve de nada seguir hablando.
Boş laf.
¡ Es una necedad!
Bunların hepsi boş laf.
Palabras.
Boş laf dolusun ve hissin yok!
¡ Tienes mucha labia pero nada de sentimientos!
- Boş laf!
- ¡ Palabras vacías!
Ve çok boş laf söylüyorsun.
Y hablas mucho.
Boş laf.
Charlatanería.
Boş laf!
¡ Caca de la vaca!
- Boş laf bunlar.
- Basura
Beni dinle. Çünkü bir sonraki hedef senin beyaz ülken olacak. Boş laf!
Escúcheme porque su Sur blanco será el próximo, a menos que aprendan.
- Boş lafı bırak, bana bir içki söyle.
Déjate de pavadas e invítame un trago.
Tuvalet zarureti mi? Zaruret ha? Boş laf bunlar!
Son sólo supersticiones.
Boş laf! Her yer aynı işte.
Pamplinas, en todas partes es lo mismo.
Ama boş laf. Emekli olmayacak.
No le encuentra sentido a lo que hace.
Boş laf bunlar.
Comunicaciones confusas.
- Oh, boş laf.
- Tonterías.
Boş laf bunlar!
Un disparate.
Bir sürü boş laf.
Son un montón de palabras.
Bunlar benim için boş laf.
Eso es palabrería.
Parisli arkadaşlarım da ; bir şey yap, araştır, falan derler. Bunlar boş laf.
Eso ya me lo dicen mis amigas de París, lo de buscar y todo eso.
- Boş laf!
- Canallas.
- Boş laf bunlar. Böyle konuşamam.
No puedo decir cursilerías.
sen de Parma kitabı üzerine boş laf ettin.
Yo con los alemanes, tú con la "Cartuja de Parma".
Güzel bir hikaye, ama boş laf etmek benim işimdir.
Fantástico, mi trabajo es decir chorradas.
Kaseti aldım. Hayatım boyunca bu kadar boş lafı hiç bir arada görmedim!
Tengo las cintas, y no había oído tanto ligoteo en mi vida.
O sadece boş laf uçuruyor.
No debes tomártelo a mal.
Al Bundy kimsenin boş lafına pabuç bırakmaz.
Al Bundy no le aguanta tonterías a nadie.
- Takılmak, boş laf bunlar!
- ¿ Bloqueo? Y un cuerno.
Boş laf.
Paparruchas.
Onu rüyalarında görür denir ve boş laf.
"Sonará" con quien se casará, y son paparruchas.
- Aman, boş laf.
- Tonterías.
Boş laf.
Simples palabras.
Bu kadar yeter. Lafı boş yere dolaştırıp durma.
Peleamos sin sentido como dos niños.
Boş laf!
¡ Estupideces!
Mr. Christian, birini diğerinin lafıyla sınamak boş bir işlem.
Sr. Christian, confrontar la palabra de dos hombres es un procedimiento fútil.
- Boş laf.
En serio.
Dua ettiğinizde, putperestler gibi boş sözler tekrarlayıp durmayın. Onlar, laf kalabalığıyla seslerini duyurabileceklerini sanırlar.
Cuando oréis, no repitáis las palabras como los paganos... que creen que por multiplicar las palabras serán escuchados.
Lider ön tarafta olur ve diğerleri boş laf eder.
Y hablarán.
- Boş laf!
- Mi pie.
İnsani laf kalabalıklarını boş ver.
Deje las trivialidades humanas, Kirk.
Lafı boş verin.
Bueno caballeros.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]