Cassie перевод на испанский
2,506 параллельный перевод
Evet, ilgilendirir. Çünkü o zaman her ne olduysa bu Cassie ile ilişkimizi etkiliyor.
Sí que lo es, porque sea lo que sea lo que pasara en el pasado está afectándonos a Cassie y a mí.
Cassie uğruna savaşmaya değer.
Por Cassie vale la pena luchar.
Cassie, selam.
Hola, Cassie.
Cassie'ye olan takıntın.
Tu obsesión por Cassie.
Diğerlerinin bana söylediği gibi sana hayatına devam etmeni söylemeyeceğim. Ama bilgin olsun, Cassie ondan çok hoşlanıyor.
No voy a decirte que sigas con tu vida como a la gente le encanta decirme, pero solo para que lo sepas, ella está realmente dentro de él.
Gerçekten mi? Aman Tanrım. Cassie.
¿ En serio? Oh, Dios mío.
Cassie, yapma!
¡ Cassie, no!
Cassie!
¡ Cassie!
Cassie.
Cassie.
Seçme şansın var, Cassie.
Tienes una oportunidad, Cassie.
Ve Ethan, senin sırrını sakladığıma göre kimseye, ne ihtiyarlara, ne de herhangi birine Cassie'yi ve bu gece yaparken gördüğün şeyleri söylemeyeceksin.
E, Ethan, desde que guardo tu secreto, no se lo dirás a nadie, no a los ancianos, ni a ningún otro sobre lo de Cassie y lo que la viste hacer esta noche.
Hayır, ben Cassie, hatırladın mı?
No, soy Cassie, ¿ recuerdas?
Cassie ile ikimiz gideriz.
Cassie y yo iremos.
Cassie, Cassie, hayır!
Cassie, Cassie, ¡ no!
Cassie, hayır!
Cassie, ¡ no!
Ölmesinin nedeni sen değilsin Cassie.
No eres el motivo por el que murió, Cassie.
Cassie, seninle beraber olmak her şeyden daha önemli.
Cassie, estar contigo es más importante que cualquier cosa.
Cassie...
Cassie...
Halüsinasyon mu görüyordum yoksa Adam ile Cassie az önce ilişkilerini mi bitirdiler? Benim için?
¿ Estaba alucinando, o Adam y Cassie acaban de destruir su relación... por mí?
Keşke kalsaydı ama öğrendiğinde Cassie'nin yüzünde oluşan ifadeyi düşününce ölmeme izin vermediğine şaşıyorum.
Me gustaría que lo fuera, pero la mirada en el rostro de Cassie cuando se enteró... Me sorprende que no me dejase morir.
Cassie, çok üzgünüm.
Lo siento. Lo siento.
Endişelenme tatlım.
No te preocupes, Cassie.
Adam ve Cassie'yi onların kaderlerinden korktuğun için ayırıyorsun.
Estás tratando de separar a Adam y Cassie porque tienes miedo de su destino...
Eğer topluluk yok olursa Cassie'yi koruyacak kadar değil.
No es suficiente para proteger a Cassie si su círculo es destruído.
Ben minnettarım. Adam'ın o aşırı büyük kirpiklerini Cassie'nin aşırı küçük kafasına doğru kırpışını görmeyeceğim için.
- Estoy agradecida... de no tener que ver más a Adam mover sus gigantes pestañas en su diminuta cabeza.
Cassie'nin babası geldiğinden beri biraz ürkmüş durumda.
Ha estado... un poco nervioso desde que el padre de Cassie apareció.
Cassie yanında duramıyor bile.
Cassie ni siquiera puede estar cerca de él.
Cassie'nin babası iblisleri Chance Harbor'a getirdi dediğinde bizim iblislerimizi ürkütücü gömülü çantadaki iblisleri mi kast ediyorsun?
Cuando dices que el papá de Cassie trajo demonios a Chance Harbor, ¿ te refieres a nuestros demonios, los de la valija enterrada y tenebrosa?
Onu Cassie'nin büyük annesi ve kristali yapmıştı.
Esa fue la abuela de Cassie y el cristal. Muy bien.
- Cassie!
- ¡ Cassie!
Cassie.
Cassie...
Ve Amelia da Cassie'nin annesiydi.
Y Amelia era la madre de Cassie.
Öyleyse elimizde sadece Cassie'nin kristali var.
Entonces solo tenemos el de Cassie.
Benim büyükannem Cassie'yi öldürmeye çalıştıktan sonra ortalıktan kayboldu.
Mi abuela desapareció después de que intentara matar a Cassie.
- Peki ya Cassie?
¿ Y Cassie?
Telefonda da dediğim gibi Cassie'nin hatırına bir denemeye açığım.
Como he dicho por teléfono, estoy dispuesta a intentarlo por el bien de Cassie.
Cassie nasıl dayanıyor bilmiyorum.
No sé cómo puede Cassie mantenerse entera.
Ama Amelia hayatımın aşkıydı Cassie ve sen benim kızımsın, bunu hiçbir şey değiştirmeyecek.
Pero Amelia era el amor de mi vida, Cassie, y tú eres mi hija, y nada de eso va a cambiar.
Aklıma sürekli Cassie'nin büyükannesi geliyor.
No puedo dejar de pensar en la abuela de Cassie.
Cassie ve babasından.
De Cassie y su padre.
Lütfen özür dileme Cassie.
Por favor, no te disculpes, Cassie.
Cassie'ninkinin yanındaki ev.
La casa de al lado de la de Cassie.
Cassie o bugün beni öptü.
- Cassie... Me... - Me besó, hoy.
Cassie gibi ben de içeri giremedim. Çünkü biz akrabayız.
No pude entrar, al igual que Cassie, porque somos parientes.
Cassie, bunu sen mi yapıyorsun? Hayır!
- Cassie, ¿ tú estás haciendo esto?
Cassie seni öptüğünde sen hiç romantik bir şeyler hissettin mi?
Cuando Cassie te besó, ¿ Sentiste algo... romántico?
Bekle, Cassie!
¡ Espera, Cassie!
Onu öldüreceksin! Cassie dur!
Vas a matar...
Cassie?
¿ Cassie?
Cassie sana dün gece de söyledim.
Cassie...
Cassie nasıl?
- ¿ Cómo lo lleva Cassie?