Cevap перевод на испанский
46,563 параллельный перевод
Kız doğru söylüyor. Cevap vermek çok zor, çünkü çok yukarı çıkmış.
Es difícil decirlo porque está muy alto.
Duyamazsa cevap veremez!
No puede responder si no puede oír.
"Eğitim herkese faydalıdır" bir cevap değil.
"La educación es un beneficio para todos" no es una respuesta.
Cevap arıyorsan neden bana onları kurtarmam için yardım etmiyorsun?
Pero Jane y Weller sí, así que, si quiere respuestas, ¿ por que no me ayuda a traer a mi gente de vuelta?
Cevap verirken amma salladın kafanı. Neler oluyor?
Vaya tonito en esa respuesta. ¿ Qué está pasando?
İkimizin de sorularımıza cevap bulmamız için gereken zaman kadar.
El suficiente para que cada uno encontremos las respuestas a nuestras preguntas.
Sanırım cevap, insanların sana yardım etmesine izin ver olacaktı.
Creo que la respuesta es dejar que la gente te ayude.
Bilmelisiniz ki, müvekkilime hiç bir soruya cevap vermemesini tavsiye ettim.
Deberían saber que le aconsejé a mi cliente no responder ninguna pregunta.
Cevap, yer altında yatar ve son derece yaratıcıdır.
La respuesta está bajo tierra, y es muy ingeniosa.
Cevap ver Kartal, burası Houston.
Adelante, Águila. Aquí Houston.
Cevap ver Kartal...
Adelante, Águi...
Bu yüzden, sorunuza cevap olarak, evet, alkol kullanırım.
Gracias por dejarme apoyarme en ti hoy.
Cevap çok belliymiş.
Obviamente.
Soruma cevap ver.
Responde a la maldita pregunta.
Bu bir cevap değil.
Eso no es una respuesta.
Korkarım ki tek bir net cevap yok.
Me temo que no hay respuesta clara.
Billy'deki hasarın tedaviye cevap verip vermeyeceğini bilmiyoruz.
Es decir, no sabremos con seguridad cómo responderá la lesión de Billy.
- Yanlış cevap.
Respuesta equivocada.
Polis cevap vermek için bir saatten fazla zaman aldı.
A la policía le llevó una hora responder.
Metninize cevap verdi mi?
¿ Te respondió tu mensaje?
Benim metne asla cevap vermedin.
Bueno, tampoco respondiste mi mensaje.
Cevap basittir :
La respuesta es simple :
Kimsenin cevap vereceğini sanmıyorum.
No creo que nadie vaya a contestar.
Buna cevap vermen lazım.
Es para usted.
- Cevap vermiyor.
- No contesta.
Arıyorum! Cevap yok!
¡ Llamo pero no contesta!
Cevap vermek zorunda.
Tiene que contestar.
- Usta Jim, çağrıya cevap veriyor!
- ¡ Maese Jim al rescate!
Nereye gitti? Neden cevap vermiyor?
- ¿ Por qué no contesta?
- Ahmak, benim cevap vermem gerekiyor!
- ¡ Yo contesto, zopenco!
Hayır, hiçbir mesajıma cevap vermiyor.
No me contesta los mensajes.
İşte bu yüzden her çağrıya biz cevap vereceğiz.
Por eso nosotros vamos a actuar.
Her çağrıya cevap vermelisin demiştin. Şimdi...
Dijiste que actuara, y ahora...
Ufak bir bilmeceye cevap.
La respuesta de una adivinanza.
Buldum! Cevap bilmece!
La respuesta es una adivinanza.
- Her zaman bir cevap vardır.
- Siempre hay.
Cevap ölüm.
Es la respuesta.
Her çağrıya cevap vermen gerekiyor.
Tu misión es ayudarnos.
Bir yerde cevap varsa buradadır.
La respuesta debería estar aquí.
Cevap yok. AARRRGGHH! gelemeyebilir.
Nada de ¡ ¡ ¡ AAARRRGGHH!
Bay Croome buna benden daha iyi cevap verebilir.
Sospecho que Croome sabrá mejor que yo.
Kim cevap verecek?
¿ Alguien sabe?
Vava'nın golüyle öne geçmiştik fakat Fransa buna hızlıca cevap verdi.
Estuvimos primero en la pizarra con el gol de Vava pero ahora Francia ataca de nuevo y ha conseguido desmoralizar a Brasil.
Bana cevap ver!
¡ Contéstame!
Eğer cevap vermezsen, hislerime zarar vereceksin.
Si no respondes, vas a herir mis sentimientos.
Bana cevap ver.
Responde.
Telefonuna cevap vermiyor mu?
¿ No contesta el teléfono?
Cevap ver.
Entre.
Lütfen cevap veriniz.
R.S.V.P. Eloise McGarry - ACEPTA _ NO PODRÁ ASISTIR
Bana, Francie'ye cevap kağıdına bakmamasını söylemem için sesli mesaj bırakıyorsun.
Me dejaste un mensaje de voz para que le dijera a Francie que no abriera la tarjeta.
Cevap Filistin mi?
¿ Y Palestina es la respuesta?