Cordero перевод на испанский
2,203 параллельный перевод
Hayır, hayır, incinmiş gibi bakma.
oh, no, no, no mires con esa mirada de cordero degollado.
Bu dünyadaki en mükemmel kuzu peluşusun.
Eres el mas maravilloso cordero relleno en el mundo.
Bir aya kalmaz salarlar. Birlikte Pazar rostomuzu yeriz.
Dentro de un mes estaremos juntos comiendo un cordero en Aranda de Duero, ya verás...
Çünkü kuzu eti aldım.
Porque compré cordero.
Kuzunun pişmesine 10 dakika kalmıştır!
Faltan 10 minutos para comer el cordero.
- Kuzu bacağı.
- Una pata de cordero.
Ben kuzu bacağı bulamıyorum, sen nasıl buluyorsun?
Yo no consigo una pata de cordero. ¿ Pero tú sí?
Koyun eti ve ekmek.
Cordero al curry y pan.
Bazen de kuzu bacağı severim.
A veces me gusta la pierna de cordero.
Kuzuya.
¡ Por el cordero!
Biftek, kuzu pirzola yarım kabukta istiridyeler, ıstakoz ve şarap olarak da Château Margaux'yu seçtim.
Carne asada, costillas de cordero, ostras en su concha, langosta, y el vino que hemos seleccionado es un Chateau Margaux.
Sam, kuzu pirzolaları için fırın boş değil mi?
Oye, Sam, el horno está libre para las chuletas de cordero, ¿ verdad? - Sí.
Dimetikon. Silikon bazlı kayganlaştırıcı yağ. Hücreler de kuzu derisi ile tutarlı.
Lubricante basado en dimetril silicona, y células que concuerdan con piel de cordero.
Kuzu derisi?
¿ Piel de cordero?
Gerçekten üzerime cinayet suçu yıkabileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Kuzu derisinden bir kondoma dayanarak.
¿ de verdad piensas que vas a resolver un asesinato basándonos en un condón de piel de cordero?
Kimsenin burada kuzu derisinden bahsettiğini hatırlamıyorum, akıllı.
Creo que nadie ha mencionado aquí un condón hecho de piel de cordero, genio.
Din adamı olabilirim ama kuzu olmadığım kesin.
¡ Puedo ser un hombre de religión, pero te aseguro que no soy un cordero!
Bir bakalım neler var, "Yoğurtlu kuzu köftesi, Kızarmış et somunları"
Así que veamos, tienen "hamburguesas de cordero con yogur, y pastel de carne de chipotle".
Babam öldürülürken orada kurbanlık koyun gibi durup hiçbir şey yapamadım.
Cuando Padre fue asesinado, me quedé ahí parado, como un cordero tembloroso, y no hice nada.
Kuzu, tereyağı, az biraz rezene.
Cordero, mantequilla, un toque de hinojo.
Siz salaklar hep en kötü zamanda yanlış yerde oluyorsunuz değil mi?
Siempre es el lugar equivocado, en el peor momento con ustedes cabezas de cordero.
- Gidip kurbanımı ve barı bulacağım.
- Está bien voy a buscar mí cordero de sacrificio y el bar.
- Kurbanlık kuzu.
- "Cordero de Sacrificio."
Siparişim var. Kuzu incik Gazpacho...
Pedido, piernas de cordero, gazpacho.
Toplam üç Kuzu İncik, iki Gazpacho oldu. Uykuluk ve çorba.
Eso suma tres piernas de cordero y dos gazpachos en total.
Hayır, bir koyun gibi değil, sana aşık olabilecek bir çocuk gibi ve sen 24 ila 48 saat arasında başkasına aşık olurken dağılacak bir çocuk.
No, no como un cordero, sino como un chico que se enamorará de ti y estará devastado cuando en 24 o 48 horas te enamores de otro.
Füme somon yatağında havyar. Trüflü deniz ürünleri yahnisi, yavru balık. Ardından, menüdeki kuzu.
Salmón ahumado acompañado de caviar guiso de mariscos, con patatas y el cordero del menú.
Son tabak olarak, personel yemeğinden kalma kuzu boyun kavurma duruyor mı
¿ Aún tenemos el estofado de cordero de la comida del personal?
Kuzu sırtını ve topladığımız tüm meyve ve sebzeleri istiyor.
Quiere lomo de cordero y toda la fruta verdura que seamos capaces de reunir.
Çok nazik davranmıştım.
Soy mansa como un cordero.
Belki bir gün sürün için bir başka kaybolmuş kuzu bulursun.
Tal vez encontrarás otro cordero de Dios perdido para tu rebaño.
E, ne diyorsunuz, yine acı bir yenilgi mi alacaklar kurbanlık koyun durumuna mı düşecekler yoksa gecenin Sindirellası mı olacaklar?
Así que, ¿ cómo os sentís acerca de eso, Dillon? ¿ Están estos leones con piel de cordero en camino de una matanza? ¿ O serán la Cenicienta en el baile?
"O dünyanın günahlarından çekip alınan Tanrı'nın elçisidir."
Este es el cordero de Dios que quita los pecados del mundo.
"Tanrı kuzusu..."
Cordero de Dios que quita- -
Kuzu falan mı var?
¿ Hay un cordero?
- Tamam. "İşte, dünyanın ruhlarını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu."
Cordero de Dios que quita las almas del mundo- -
- "İşte, dünyanın günahını..."
- Cordero de Dios que quita los pecados.
7 libre kuzu eti aldım çünkü Gabriel istedi, üç kutu da kuskus aldım.
He comprado una pierna de cordero de 7 libras porque Gabriela me lo dijo, y tres cajas de couscous.
Kocaman bir kuzu rostosu var pişecek.
Tenemos un enorme asado de cordero que cocinar.
Kuzu gibi kokuyorum, ulu Tanrım!
Huelo a grasa de cordero, ¡ por el amor de Dios!
- Pişirmem gereken bir kuzu var, ve bir tencere de kuskus
Tengo un cordero que rociar y una olla de cous cous que hacer.
Kuzuya bir bakayım.
Tengo un cordero que vigilar.
Bizim yüzümüzden, ufacık bir kuzu öldü.
Un pequeño cordero murió sin una buena razón.
Körili kuzu.
Cordero al curry.
Bazen bir şeytan, bazen bir kuzu.
A veces es un demonio, a veces un cordero.
Bazen bir şeytan, bazen bir kuzu.
A veces un demonio, a veces un cordero.
Diğer doğum günlerinde kuzu pirzolası yapardın.
En mis otros cumpleaños siempre hacías chuletas de cordero.
Pirzolalar. Bu öğlen dondurucudan onları çıkarırken bana bağırdılar.
Las chuletas de cordero... cuando las sacaba de la nevera esta tarde me gritaron.
Bugün dolapta domuz pirzolası gördüm.
Quiero decir... incluso vi hoy esas chuletas de cordero en la nevera.
Pekmezli turta 1,5 peni.
Estofado de cordero, tres peniques.
- "İşte, dünyanın günahını..."
Cordero de Dios que quita- -