Danish перевод на испанский
57 параллельный перевод
Şehirdeki en iyi danish.
- El mejor pan dulce de la ciudad.
Peynir ve Danish Blue Şarabı severseniz buyurun.
- Sírvase queso, si le gusta el queso azul.
Ama kahve orada ve bugün Danish günü.
El café está ahí. Es día de pan danés.
Yani şimdi bana aptal bir kavganın Danish gününün önüne geçeceğini mi söylüyorsun?
¿ Significa que permitirás que una pelea afecte los días de pan danés?
İçeri gir ve iki kahve ile iki danish paket söyle.
Entra y pide dos cafés y dos panes para llevar.
İki kahve ve iki tane kirazlı danish istiyorum. Paket olsun lütfen
Dos cafés y dos panes de cereza para llevar, por favor.
- İki kahve ve iki tane kirazlı danish.
- Dos cafés y dos panes de cereza.
Sana bir kahve bir danish vereceğim.
Te daré un pastelillo y una taza de café.
Orada dikilip benim danish yememi mi seyredeceksin?
¿ Te vas a quedar a verme comer un pan?
Ve bunun için danish gününden daha güzel bir gün olabilir mi?
¿ Qué mejor día que el de pan danés?
Hadi herşeyi unutup kahve içip danish yiyelim dediğimiz bir gün.
El día cuando decimos : "Perdonemos y olvidemos... " con un pan danés y una taza de café. "
Bir kahve ve bir danish.
Un pan, una taza de café.
Bütün bir gün boyunca kahvesiz ve özellikle da danish'siz yapamayacağını biliyor.
Sabe que no vas a pasar todo un día... sin café y especialmente sin pan danés.
Kahvenin birazını ve danish'inin yarısını vermeye ne dersin?
¿ Por qué no me das la mitad de tu pan y café?
Sana danish'imi verebilirim ama kahvemi veremem.
Te daré el pan, pero no el café.
Kahvesiz danish'in ne anlamı var ki?
¿ Qué es un pan danés sin café?
Kahvesiz Danish yemenin hiçbir anlamı yok.
No hay razón en comer un pan danés sin café.
- Üzgün Danish. Yalnız Danish.
- Triste y solitario pan danés.
- Zavallı Danish.
- Pan danés sin amor.
Yarın restoranda Danish'in seni bekliyor olacak. Uğra, tamam mı?
Te veré mañana en el restaurante para tu pan danés, ¿ bien?
- Ama yarın Danish günü değil ki.
- Mañana no es día de pan danés.
Tamam öyleyse... Bir danish.
Pues tráigame... pastas danesas.
- Roger Danish.
- Roger Danish.
- Bana kirazlı çörek vermek.
- Darme una cherry Danish.
Merhaba. Kahve ve Danish çörek alabilir miyim?
Hola, ¿ puede ponerme un café y un danish?
Çünkü som gümüşten Royal Danish yemek takımını tükürdüm.
Porque acabo de dejar un hogar lleno de platería real danesa.
Resmi Danimarka basınına verdik.
Puse la foto en el periódico Danish.
Lobide Bay Warner'ın kahvesini hazırlıyordum.
Estaba en la recepción, consiguiendo el danish del Sr. Warner...
- Max, burada danish * var...
- Max, tenemos panecillos.
- Hayır danish istemiyorum.
- No, no quiero panecillos.
Misyoner pozisyonunda o kadar indirim yaptık.
Te di descuento en Danish
Seni seviyorum Danish!
¡ Te quiero Danés!
Danish Kapoor O'nunla film çekmeden önce ben bir film yapmalıyım.
Antes de que Danés Kapoor haga un movimiento en ella... Tengo que hacer una película con ella.
Naber, Danish?
¿ Qué hay de nuevo, Danés?
Danish, bekle oğlum.
Danesh... espera, hijo.
Genç birini kaybetmek çok acı. Danish ilk oğlumdu benim.
El dolor de perder a alguien tan joven Danesh era mi primogénito.
Annen genç oğlunun ölümünü kabullenemiyor. Uyuşturucu kullanman, Danish'i unutmana yardımcı olmaz.
Estar fumado no te ayudará a olvidar la muerte de Danesh.
Sonra da evet Danish.
Después... Danesh.
Üstelik o kadın, Danish'in dul eşi ve Sultan'ın kız kardeşiydi.
Por encargo, fue la primera viuda de Danesh y la hermana de Sultán.
Kız kardeşi, Danish ile evlendiğinde, buradan taşındı.
Se mudó el día en que su hermana se casó con Danesh.
Danish, dul eşi, Nagma ve Asgar.
Danesh, Nagma, Asgar, Shama Parveen...
Köpek krakeri.
Doggie Danish.
Ayı Pençesi, Danish, tarçınlı kekler.
Pasteles, rosquillas, pan dulce relleno, la canela.
dayanabilirsen sana kahve ve danish ( çevrilmeyen kısım ) aldım.
Te tengo café y un danés si puede soportarlo.
Akshara, Danish'i filmden çıkarıyorum.
Akshara. Yo.. .. sacare a Daanish de esta película.
Buyurun efendim Ben Danish.
Sí, señor. Habla Daanish.
Ben de "bana bir Danimarkalı getirin" dedim ama biliyorsun ki yapamazlar.
Dije, "tráeme a Danish de vuelta", pero sabes que no lo harán.
Danish yiyeceğim ben.
Necesito a un danés.
Çörek çağırıyor.
Las Danish me llaman.
Aynı zamanda Danish Crown'da güvenlik görevlisiyim.
Pero también trabajo en el puerto como guardia de seguridad.
Danish?
¿ Danés?