Deniz kuvvetleri перевод на испанский
804 параллельный перевод
Kalkışın yapılacağı köprüye deniz kuvvetleri de yanaşır.
Un marino cierra el puente por donde han pasado.
Deniz kuvvetleri bakanı.
Ministro de la marina
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Binbaşı.
El Alto Mando Naval, Herr mayor.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Count Hassinger.
El jefe del Estado Mayor de la Marina,... vicealmirante Hassinger.
Ben Alman Deniz Kuvvetleri Teğmeni Hirth Ayrıca alman vatandaşıyım.
- ¿ En serio? Soy el teniente Hirth, de la Marina alemana, y ciudadano alemán.
Brooklyn Deniz Kuvvetleri Tersanesi, çabuk!
¡ Al muelle de la Marina, rápido!
"Donanmanın izniyle,... Brooklyn Deniz Kuvvetleri Tersanesi'ne girmeyi başardık. Ve burada sizlerle en son Amerikan Gemisi Alaska'nın denize indirilişini kutlayacağız."
Como cortesía de la Marina, nos vamos hasta el muelle de Brooklyn, desde donde transmitiremos por radio la ceremonia de la botadura del nuevo buque de la Marina, el USS Alaska.
"Sizlere bu yüzden Brooklyn Deniz Kuvvetleri Tersanesi'den bağlanıyoruz."
Conectamos con el muelle de la Marina de Brooklyn.
"Şu an burada, Brooklyn Deniz Kuvvetleri Tersanesi'ndeyiz."
Y aquí estamos.
- Hı? Telefonunuz var, efendim. Deniz kuvvetleri arıyor.
Al teléfono, señor, del Ministerio de Marina.
Britanya Deniz Kuvvetleri bu kanıda, raporların harici dostlarımıza gizli yayınlarımızla gönderiliyor.
Nuestros amigos ingleses opinan lo mismo. Tus informes tienen prioridad en nuestras emisiones clandestinas para nuestros amigos del exterior.
Şimdi yapmamız gerekense piyade, deniz kuvvetleri ve deniz piyade sınıfındaki tüm kıvırcıkları sıraya dizip...
Todo lo que tenemos que hacer es poner en fila... a todos los hombres con pelo rizado del Ejército y la Armada...
Beyler bu Üsteğmen Miller, Deniz Kuvvetleri'nden.
He aquí al teniente Miller, de la marina.
Deniz Kuvvetleri her şeyi sessizce yapmayı seviyor.
A la marina le gusta hacer las cosas calladamente.
Deniz Kuvvetleri bizi Japon anakarasının 650 km kadar yakınına götürecek.
La marina nos llevará a 400 millas de las costas japonesas.
Saldırı denizden gelirse uçaklarınızın yanında yangın söndürücülerle bekleyip gerisini Deniz Kuvvetleri'ne bırakacaksınız.
En caso de ataque marítimo, permanezcan cerca de los aviones con los extinguidores y dejen a la marina ocuparse de ello.
Deniz Kuvvetleri tüm seyrüsefer bilgilerini günde iki defa size verecek.
La marina dará las posiciones a los navegantes, dos veces por día.
Deniz Kuvvetleri'nin bir itirazı yoksa benim de yok. Başka sorusu olan?
No veo objeción en ello si la marina está de acuerdo. ¿ Otra cosa?
Biz, Deniz Kuvvetleri onları düşmana mümkün olduğu kadar yaklaştıracağız.
"La marina va a acercarlos, lo máximo posible, al enemigo"
Keşke Deniz Kuvvetleri'nde olsanız.
Ustedes deberían de estar en la marina.
Deniz Kuvvetleri hakkında konuşanları bir daha duyayım da gör sen!
No dejaré nunca hablar mal de la marina.
Ada, özel deniz kuvvetleri tarafından tutulmakta.
- Todo. La isla está ocupada por una fuerza naval especial.
Onun filmi "Hedef Tokyo" Deniz Kuvvetleri tarafından gösteridi.
Su película Destination Tokio Fue protagonizada por la Marina.
Deniz Kuvvetleri "Donanmanın Gururu" olarak övdü.. ve film endüstrisi "ırksal hoşgörü" olarak filmi onayladı.
Los marines lo felicitaron por Pride of the Marines... y la industria del cine homenajeaba su película por su tolerancia racial.
Deniz Kuvvetleri.
La marina.
Oğlum da Deniz Kuvvetleri'ndeydi.
Mi hijo estuvo en la marina, también.
Oturun. Arthur, Deniz Kuvvetleri'nde miydi?
Siéntese. ¿ Estuvo Arthur en la marina?
- Ne zamandır Deniz Kuvvetleri'ndesin?
- ¿ Cuánto hace que está en la Armada?
Pearl'den sonra, Sand City'de Deniz Kuvvetleri'nin kapısını ilk ben çaldım.
La mañana después de Pearl, fui el primero en la Oficina de reclutamiento.
Deniz kuvvetleri telsizi bu, mors alfabesi.
Es código de la marina. Se llama Morse.
Deniz kuvvetleri tarafından reddedilmiş bir arkadaşım vardı.
Tenía un amigo que los marines habían rechazado.
Askeri mülâkat, Deniz Kuvvetleri, bir de hayat sigortası muayenesi.
El de la conscripción, el de la marina y el del seguro de vida.
İngiliz Deniz Kuvvetleri tarafından korunan denizlerde Almanlar gemileri manevra... yapmaya cesaret bile edemiyor.
Los barcos de guerra alemanes, no se atreven en aguas vigiladas por la Armada.
Saçmalamayı bırak. Hava ve deniz kuvvetleri ne durumda?
¿ Y qué hay de la Armada y las Fuerzas Aéreas?
Filonun, Kraliyet Deniz Kuvvetleri komutası altında çalışacağının onayı. Buna hazır mısın?
Es acerca de la Marina Mercante bajo el mando de la Armada Real.
Deniz Kuvvetleri, oteli subayların eğitimi için kullanıyordu ve ben de oteldeki eğlenceleri düzenliyordum.
La marina requisó el hotel para la instrucción de oficiales y yo les proporcionaba el entretenimiento.
Deniz Kuvvetleri'ne, Savaş Dairesi'ne... ve Havacılık Bakanlığı'na, bu çizimlerin savaş silahı olmayıp... son model elektrik süpürgesi olduğunu bildirmeliyiz.
Tenemos que notificar al Almirantazgo, a Defensa... y al Ministerio del Aire que los dibujos no son un arma de guerra, sino el último modelo de aspiradora.
Korkarım, Deniz Kuvvetleri gelecekte Deniz İstihbaratı'na güvenecektir.
Me temo que el Almirantazgo recurrirá a Inteligencia Naval.
Ben Dünya Savaşında Deniz kuvvetleri'ndeydim!
Antes de venir aquí era marinero
Kuzey Atlantik savaşı denizde verilse de Londra'daki deniz kuvvetleri komutanlığından komuta ediliyor.
La batalla del Atlántico Norte se libra en el mar pero se dirige desde el Almirantazgo, aquí en Londres.
Tarihi deniz kuvvetleri komutanlığı binasında yerin 60 metre altında harekat merkezi var. Britanya deniz kuvvetlerinin beyni ve merkezi sinir sistemi olan harekat dairesi de burada yer alıyor.
Debajo del edificio del Almirantazgo, a 60 m bajo tierra, se encuentra el comando central, que alberga el cerebro y el sistema nervioso central de la Marina Británica, la División de Operaciones.
Affedersiniz, deniz kuvvetleri komutanı sizi arıyor komutanım.
Disculpe, señor. El comandante general al teléfono, señor.
Kara ve Deniz Kuvvetleri
ARMADA Y MARINA
İngiliz Çıkartma Kuvvetleri düşmanla deniz arasında sıkıştı.
Como saben, la Fuerza Expedicionaria Británica está atrapada entre el enemigo y el mar.
- Deniz Kuvvetleri Tersanesi.
- En el muelle de la Marina.
Deniz ve Hava Kuvvetleri ortak gösterisi olacak.
"Ésta es una operación conjunta."
DENİZ KUVVETLERİ DENİZ POLİSİ
NAVEGACIÓN DE LA POLICÍA NACIONAL DE LA MARINA
- 4. deniz kuvvetleri.
- 40 de marines.
ABD DENİZ KUVVETLERİ HASTANESİ
HOSPITAL NAVAL DE LOS EE. UU. PEARL HARBOR - 1942
Kara, deniz ve hava kuvvetleri.
El Ejército, la Marina y la Fuerza Aérea.
KARA, DENİZ, HAVA KUVVETLERİ TOPYEKÜN SEFERBERLİK
MOVILIZADAS LAS FUERZAS DE TIERRA MAR Y AIRE