Düstüm перевод на испанский
3,437 параллельный перевод
Birkaç defa düştüm. Ama hayatta kaldım işte.
Me tropecé un par de veces, pero sobreviví para contarlo.
Duşta kayıp düştüm.
Me resbalé en la ducha.
Dehşete düştüm.
Estoy consternado.
Hayır, o babası. Bende aynı hataya düştüm.
Ese es el padre, cometí el mismo error.
Güzelliğinden düştüm.
Ya caí. Así de simple.
Ve sanırım tam anlamıyla partinin havasını kaçıran adam konumuna düştüm.
Y creo que llegué como un verdadero... Bueno, como un verdadero aguafiestas.
Şimdi üç numaraya düştüm.
Ahora mi clasificación ha caído hasta el número tres.
Ben de düştüm.
Y caí
- Sarhoşken düştüm.
- Estaba borracho y me caí.
Ne mi yaptım? Mihrap merdivenlerini kapatmama izin verdiler ben de paldır küldür kıçımın üstüne düştüm.
Me pongo demasiado cerca de las escaleras y me caí de culo.
Küçük düştüm.
He sido humillada.
Hayır, hayır, federal savcı Vasquez'in Şerif Givens hakkında topladığı bilgileri okudum ve ahlaksızlığı kuvvetlice gözler önüne seren kapsamlı ve yaygın bir davranış tarzı saptadığım için yardımcınızın peşine düştüm.
No, no, vengo por su marshal porque leí el expediente de Raylan Givens que tiene el fiscal Vásquez y descubrí un gran patrón que sugiere corrupción.
Sıcak McStick'in üstüne düştüm.
Me siento cono un caliente McStick.
Bu kadar mı düştüm?
Que bajo he caído.
Dolabın üzerine tünemiştim, sonra benim aletin üzerine düştüm.
Estaba colgado en un ropero y cai sobre mi pene.
- Kayıp düştüm.
- Me resbalé. - ¿ Te resbalaste?
Elbette düştüm.
Claro que las tengo.
Ama burada, Florida'da dört ayak üstüne düştüm.
Pero aterricé de pie aquí en Florida.
- Hayır, merdivenlerden düştüm.
- No, me caí por las escaleras.
Saatlerce onu aradım. Peşine arabayla düştüm...
Pasé horas buscándola, conduciendo por ahí.
- Tuzağa düştüm?
¿ Quién?
O hastalığı yeneceğim diye 31 kiloya düştüm.
Lo sé, luchando contra esa enfermedad perdí más de treinta kilos.
Biraz yorgun düştüm.
Estoy un poco cansado.
Dün gece banyoya giderken dönme dolaba takılıp düştüm.
Anoche me tropecé con un triciclo cuando iba hacia el baño.
Az önce bir duvardan düştüm.
Bueno, yo me acabo de deslizar por una pared para...
"Ben sadece... yenik düştüm."
"Yo sólo, ante la derrota."
Detoksumuzu sağlam bir iradeyle devam ettirmekten biraz yorgun düştüm ama bu işleri sen de bilirsin.
Un poco exhausta pero no flaqueo. Por nuestra limpieza y todo eso, pero ya sabes cómo va.
Sen kendini manyaklığa kaptırdın. Zaten düştüm, Tom.
Ya estoy en el piso, Tom.
Sonra birden buzun içine düştüm.
Entonces caí a través del hielo.
Açılış gecesi uçma elbisesine sığmıyordum. Sonra da... Ellerim açık şekilde Jenna Cristalli'nin üzerine düştüm.
Al comienzo de la noche, era demasiado grande para el arnés de vuelo y, bueno... caí con las manos encima de Jenna Cristalli.
Ben de 30 dakika önce farkedebildim. Yolko-san'ın oyununa ben de düştüm ama kafama takmıyorum.
Lo noté hace treinta minutos. pero no me importa para nada.
Dışarıda düştüm.
Me resbalé fuera.
Esir düştüm.
"Obligada a la cautividad."
Ardından bisikletten düştüm ve dikiş atıldı.
Y eso fue justo después de que acabará de recibir puntadas después de caer de mi bicicleta.
Taşa takılmış gibi düştüm, takıldım.
Como una piedra desmayada, me tropecé.
Sadece düştüm. Şurası kaygandı.
Sólo me caí.
Ben de peşine düştüm.
Y te perseguí.
Seni dinlemeliydim. Adamın avucunun içine düştüm.
Debería haberte escuchado.
- Evet, kayıp düştüm ve...
Sí, me resbalé y...
Evet, sadece koşarken buzda kayıp düştüm de.
Sí, me caí con el hielo cuando estaba corriendo.
Dehşete düştüm!
Es terrorífico.
Ben aslında çocukken ağaçlardan çok düştüm, ve sonunda şöyle dedim, "Bize bir güvenlik halatı lazım."
Yo me he caído muchas veces de arboles de pequeño, así que pensé, "necesitamos arneses."
Sadece yanlış insanlardan borç alma hatasına düştüm.
Simplemente acabé pidiendo un préstamo a la gente equivocada.
İnsanlık için savaşırken ön sayfalara düştüm.
Estoy en el frente peleando por la civilidad.
Of, o şekilde bu duruma düştüm.
Oh, es así como terminé aquí.
Düştüm.
Me caí.
- İsa değil, ben düştüm.
- Jesús, no. Me caí.
Ve kuyuya düştüm.
Me caí en el pozo.
En seksi kiloma düştüm cilt rengim bronz, sulu şaka yeteneğim geri geldi.
He bajado hasta mi peso más sexy, tengo un buen bronceado, mi toque para las bromas picantes ha vuelto.
Plaj voleybolu oynarken sırtüstü düştüm.
Me he fastidiado la espalda con las chicas de volley playa.
Ben düştüm ve bak kimse ölmedi.
Me caí al piso. ¿ Y qué cree? No se murió nadie.