Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ E ] / Elijah

Elijah перевод на испанский

1,317 параллельный перевод
Elijah, daha önce kimseyi incittin mi?
Elijah, ¿ alguna vez le hiciste daño a alguien antes?
Elijah, Rudi'nin onu nasıl kontrol edeceğini bildiğini söylüyor.
Elijah dijo que Rudi sabía cómo controlarlo.
Sen Elijah ile burada kal.
Espérame aquí con Elijah.
Fleur, Elijah kötüye gidiyor.
Fleur, Elijah está empeorando.
Elijah. Sandığından daha zeki, kendinin farkında.
Elijah, es más inteligente de lo que piensas, muy consciente de sí mismo.
Etrafı tutmak için KVK'dan bir takım oluştur. hedefimiz Elijah'ı dışarı çıkart.
Hay que llevar un escuadrón PAS y establecer un perímetro. Eliminar a Elijah será el objetivo.
Elijah!
¡ Elijah!
Elijah'ın cesedi kültivar kampına geri götürülecek. Böylece onu kendi yöntemleri ile gömebilirler.
El cuerpo de Elijah será llevado al campamento de los Cultivos de Avanzada para que puedan enterrarlo según sus costumbres.
Elijah da söyledi, kötüye gidiyordu. Tehlikeliydi.
El propio Elijah me dijo que iba a empeorar, que era un peligro.
Elijah'ı koruyamadığım için üzgünüm.
Y lamento no haber podido proteger a Elijah.
"Samaria Tanrı'sına başkaldırdığı için suçlu bulunacak." İmzalayan Elijah.
"Samaria será encontrada culpable. Por que fue rebelde contra dios. Elia".
Elijah, Samaria, İncil'e benziyor.
Elia, samaria, me parece bíblico.
Elijah eski vasiyetnamede bir peygamberdi ama, bu ayrıntı buradan değil, Joshua'nın kitabından.
Elia era un profeta en el viejo testamento, pero esta cita no es de él. sino del libre de Josaia.
" Onlara büyük ve heybetli efendimizin gelişinden önce Elijah peygamberi göndereceğim.
" Le enviaré a Elías el profeta antes de la llegada del gran y terrible día del señor.
Yine Elijah.
Es Elías de nuevo.
Elijah ve Jezebel müthiş bir inanç kavgasına tutuştular.
Elías y Jízabel tuvieron una terrible batalla de fe.
Elijah Walker.
Elías Walker.
Ve Elijah...
Y Elijah...
Aksine, Elijah.
Todo lo contrario, Elijah.
Elijah babanızın Avrupa'da bir arazi sahibi olduğunu söylemişti.
Bueno, Elijah dijo que tu padre era un terrateniente en Europa.
Elijah hikâyenin bu kısmını anlatmıştı.
Elijah me contó esta parte de la historia.
Ben inatçıyım Elijah ahlaklıdır ve Nik ise...
Yo soy terca, Elijah moralista, y Nick...
En azından Klaus ve Elijah'ın numaralarını kimden öğrendiklerini biliyoruz.
Al menos ahora sabemos de dónde están aprendiendo sus trucos Klaus y Elijah.
Elijah.
Elijah.
İkiz olmanın en güzel yanı, düştüğüm zaman bir şeye üzüldüğümde Elijah beni kaldırıyor, bana yardımcı oluyor.
Lo mejor de ser gemelos es que cuando me caigo cuando me siento triste, Elijah me levanta y eso es muy útil para mí.
EliJah Jones.
Elijah Jones.
Kurbanın adı Elijah Bailey Tiller.
La víctima es Elijah Bailey Tiller.
Kurban, Elijah Bailey Tiller.
El ayudante del director Elijah Balley Tiller.
Eski zamanda ölen bir kişi vardı, bir kişi de yeni zamanda ölmüştü yani geriye de Elijah ve 2 diğer vampir kalıyor.
Había uno muerto en el viejo mundo, otro muerto en el nuevo mundo, lo cual deja a Elijah y otros dos,
Belki de o kadar çok umurumdadır ki Elijah'ı Kuzey Kutbu'na atıveririm.
Si, tal vez me importa mucho. que dejaré caer a Elijah en el Ártico.
Evet, Elijah ve diğer ikisi.
Sí, Elijah y otros dos.
Elijah?
¿ Elijah?
Sana bunu yeniden yapmaya zorlama Elijah!
No me obligues a hacerte esto de nuevo, ¡ Elijah!
O artık yok Elijah, sonsuza dek.
Con su propia arma. Se ha ido, Elijah, para siempre.
Geçmişimiz hakkında bilmediğin şeyler var, Elijah.
Hay cosas que no sabes de nuestro pasado, Elijah.
Sevgili Elijah bir ara buluşalım. Kardeşine karşı bir plan yapalım.
Querido Elijah, vamos a juntarnos, para planear la destrucción de tu hermano.
Elijah'ın hançerini çıkarmak akıllıcaydı Stefan.
Quitarle la daga a Elijah fué inteligente, Stefan.
Elijah'a güvenmenin akıllıca yanı olamaz, Damon.
No hay nada inteligente en confiar en Elijah, Damon.
Elijah bana konuşmak istediğinizi söyledi.
Elijah me contó que solicitasteis una audiencia.
Elijah ile yüzyıllar boyunca tartıştık ama sürekli üstesinden geliyoruz.
Bueno Elijah y yo hemos tenido nuestra parte de las disputas por siglos pero siempre las superamos.
Eğer Rebekah'nın annemizi öldürdüğümü bildiği gerçeğini kast ediyorsan Elijah'a çoktan söyledim.
Si te refieres al hecho de que Rebekah sabe que maté a nuestra madre... Ya he aclarado todo con Elijah.
Zaten bir yere gittiğimiz yok, Elijah. Lütfen, buyurun anlatın.
Por favor, dilo.
Elijah.
Arghh! Elijah.
Elijah konusunda haklıydın.
Bien, tenías razón sobre Elijah.
- Elijah.
Elijah.
Elijah ailesiyle barış içinde yaşamak istediğini söyledi, buna Klaus da dâhil.
Elijah dijo que quería vivir en paz junto a su familia, incluyendo a Klaus.
En azından Elijah'a göre.
Al menos, no según Elijah.
Bak, Elijah bana ailesinin hiçbirimize zarar vermeyeceğine dair söz verdi.
Miren, Elijah me prometió que su familia no nos haría daño.
Elijah?
Aaah! ¿ Elijah?
Elijah'la Klaus ile aranızda eski usul bir pazarlık ortamı ayarladık. Gelecek misin diye sormadım.
No le pregunté.
Ben siyahı giy derim.
Elijah y yo hemos programado un encuentro a la antigua contigo y Klaus Digo que vayas de negro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]