Esi перевод на испанский
5,907 параллельный перевод
- Aşka ihtiyacın var. - Bana başka bir ruh eşi mi bulacaksın?
- Necesitas amor. - ¿ Me vas a ayudar a encontrar otra alma gemela?
Ölüm duyurusunda diyor ki, "Walden Programlama gelecek nesil teknoloji sayesinde bir gün eşi benzeri görülmemiş akıllı telefon tanıtımını yapacak."
En Obit ponen, "Walden Computing está a un día de desvelar el teléfono móvil que presume de tener una cobertura sin precedentes, gracias a una tecnología de última generación."
Meclis seçimleri öncesi Hindistan, seçmen kartı olmayanlarla ilgili eşi benzeri görülmemiş bir sağırlığa tanık oluyor.
Antes de las elecciones parlamentarias. .. | Ndia es testigo de un movimiento único en el que la gente está haciendo oídos sordos..
Eşi bir dakika öncesine kadar faturaları ödediğini söyledi.
La esposa dijo que un minuto estaba pagando facturas.
Yurttaşlarım, insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir çaresizlik dönemine katlandık.
Mis compañeros americanos, hemos soportado un período de desesperanza sin igual en la historia de la humanidad.
Ahenk Birleşmesi daha önce eşi benzeri görülmemiş bir enerji kayması yaratmıştır.
La Convergencia Armónica creó un cambio de energía como nunca antes había sucedido.
Herkesin eşi bu kadar kötüyse demek ki ortalıkta bir sürü yalnız insan var demektir.
Si los partidos de todo el mundo eran así de horrible, Tiene que haber un montón de espectadores solitarios por ahí.
Hedefin eşi bir Volvo ile eve geliyor.
Es la esposa del objetivo llegando a la casa en el Volvo.
Hedefin eşi eve geliyor.
Esposa del objetivo llegando a la casa.
Eşi benzeri yok.
No hay nada más como esto.
Evet, onu her zaman eşi dışındaki kadınlara eğilimi vardır.
Sí, tiene una tendencia de engañar a su esposa.
Dinle Mike'ın eşi, onu etkilemek için daha çok seçeneğin var.
Escuche, esposa de Mike, usted puede convencerlo mejor que nosotros.
Bir eşi kaybetmene neden oldum.
Te costé tu esposa.
Eşi bir ay önce toprağa gömülmüş bir adam için gayet iyiyim.
Lo llevo bien para ser un tío que enterró a su mujer hace un mes.
Bu Max Rossi'nin dul eşi.
Es la viuda de Max Rossi.
Tamam, belki Niko'nun eşi değilsin ama baban Lossif benim için baba gibi.
Bueno, quizás no eres la esposa de Niko, pero tu padre Lossif es como un padre para mí.
- Eşi benzeri olmayan bir kadın oldu. Öyle mi oldu?
- Se ha convertido en una mujer como ninguna otra. - ¿ Oh, de veras?
Sayın Başkanın Eşi.
Señora Primera Dama.
Telefonu eşi açarsa, kapatın ve bir saat sonra tekrar deneyin.
Si contesta la mujer, cuelga y vuelve a intentarlo en una hora.
Eşi eve geldiğinde ona egzersiz yapmakta yardımcı olabilirsin.
Cuando lleve a su esposa a casa podrás también entrenar con ella.
Diğer eşi bu.
Es como este.
- Ama eşi Fransa'da değil mi?
Pero, ¿ su esposa no está en Francia?
Uzakölçüm sistemi gösteriyor ki yöneticilerimizden birinin eşi olan memur Cameron'un bilgilerine ulaşmışlar.
Telemetría sugiere se accede a los datos de un Cameron Oficial, el cónyuge de uno de sus ejecutivos.
Bu da eşi Lina.
Esta es mi esposa, Lina.
Görünüşe göre eşi diğer kadınlarla kadınların özgürlüğü hakkında konuşmak için gizlice buluşuyorlarmış.
Al parecer, su propia esposa se estuvo reuniendo en secreto para tratar algún tipo de movimiento para la liberación de la mujer.
Er Brandon Grabe'in bir eşi vardı, Annabel ve iki çocuğu, Ross ve Galen.
Privado Brandon Grabe tenía una esposa, Annabel, y dos hijos, Ross y Galeno.
- Rafe'in eşi Pilar'ı hatırladın mı?
Recuerdas a Pilar, la esposa de Rafe. Así es.
- Rafe'in eşi Pilar'ı hatırladın mı?
Te acuerdas de Pilar, la esposa de Rafe.
- Taşralı Grady Hale'in eşi mi?
¿ Cómo el de la mujer de Grady Hale?
- Dul eşi.
Su viuda.
Resmen evliliğinden, karısından oluyordu. Eşi Heather Ormankupp.
Casi le cuesta el matrimonio con su mujer, Heather Ormankupp.
Juan Badillo'nun eşi.
Es la mujer de Juan Badillo... Viuda.
Eşi kayıp olduğunu bildirdi.
Bueno, su mujer presentó un informe de persona desaparecido por él ayer.
Eşi ihanet suçundan ölüme mahkum edilirse ne düşünür söyle bakalım.
Dime lo que ella pensará si su consorte es condenada a muerte por traición.
Siz ikinizin bariz olarak ruh eşi olmanız yanında,
Bueno, aparte del hecho de que vosotros dos sois obviamente almas gemelas.
- Bir günde ruh eşi olunmaz.
Las almas gemelas no se hacen en un día.
Giyinik... giyinik yatmaya geç kalacağım, annem en uygun eşi kaçırdığım için, beni bir güzel sopalayacak.
LLEGARÉ... TARDE PARA MI ACUERDO, Y MI MADRE ME PEGARÁ
İkinci eşi olan kardeşim Felicity'de aynısını yapacaktı.
Y, con seguridad, lo intentó con la segunda, mi hermana Felicity.
Cyrus Lavinius Jeremiah Jones ve 3 eşi gibi... Aşkı seviyoruz.
Cyrus Lavinius Jeremiah Jones... y a sus tres esposas, nos encanta el amor.
Selam ben Jennifer, Charlie'nin eski eşi.
Hola, soy Jennifer, la ex de Charlie.
Ben Jen, Charlie'nin eski eşi.
Soy Jen, la exesposa de Charlie.
Sudi bir prensin eşi, tabii ki Beyoncé ve...
La esposa del Príncipe Saudi, Beyoncé, claro, y...
Eşi çatışma esnasında can verdi.
Su esposa murió en el tiroteo.
Her yıl o, eşi ve ikiz kızları festivalin ilk gününe katılırlar.
Todos los años el, su esposa y sus gemelas van al primer dia del festival.
Eşi Judy ve oğlu Matt, bu topluluğu bizden uzak tutmaya çalışırken canlarından oldular.
Su mujer, Judy, y su hijo, Matt, perdieron sus vidas cuando trataron de ocultárnoslo.
Dünyada bir eşi daha yok.
No hay un lugar como ese en el mundo.
O, Mineral baronu Lestar Dolloway'in dul eşi.
Es la viuda de Lester Dolloway, el barón del mineral.
Sadece çok zengin bir macar olduğunu, iki zengin hatunla evlenmiş, iki eşi de ölmüş, bu onu üzmüş ve daha zengin etmiş.
Solo que era un húngaro muy rico que se había casado con dos mujeres ricas. Que las dos murieron, haciéndole entristecer, pero aún más rico.
Siz, ağabeyiniz, doktor ve eşi. Herkes iyi olacak.
Tú, tu hermano, el médico... y su esposa todo estará bien.
Efendim, eşi ve bir çocuğu var... ve ondan haber bekliyorlar.
Señor, tiene esposa e hijo... y están esperando noticias suyas.
Eşi ve bir oğlu var.
Tenía una esposa e hijo.