Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ G ] / Gazete

Gazete перевод на испанский

4,737 параллельный перевод
Gazete okusana.
Lee algún periódico.
Pazar sabahları Fru Hagen'de oturup, nasıl kafe latte içtiğimizi gazete okuduğumuzu hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas como solíamos sentarnos en Fru Hagen los domingos en la mañana y beber café con leche mientras leíamos el diario?
- Lütfen gazete başlığı atmayı kes.
- ¿ Puedes dejar de decir titulares?
Nazi Almanyasının yan ürünü gibiydik,... ancak bir gazete bunu yayınladığında, hakkında direk dava açılıyordu.
Era como un derivado de la Alemania nazi, pero si algún diario publicaba algo así, iba a tener problemas.
İşçi Günü haftasonu'ndan önceki son gazete.
Es el último artículo antes del fin de semana del día del trabajo.
Ben de gazete okuyorum.
Oye, he leído el periódico.
Şu anki davamızla ilgili ama burada bazı şeyler var Wendy'nin eski gazete haberleri.
De nuestro actual caso, pero hay algunas cosas más de sus artículos en viejos periódicos.
Eve dönerken gazete almamı istemişti.
Quería que comprara periódicos de camino a casa.
Kahvaltı ettim ve gazete okudum.
Comí el desayuno y, eh, leí el periódico.
Gazete falan dağıtırız.
De repartidor de periódicos o algo así.
Gazete dağıtıcılığı yaptın. "Dövüş sporlarında yeteneklisin", her ne kadar doğru yazmakta yetenekli değilsen de...
Tú tenías un papel de la ruta y tú eres "competente en artes marciales", aunque no competente en deletrearlo.
Bu sadece yerel bir gazete.
Es la "Voz".
Gazete de kadın oyuncuların macera yaşamadan aşık rolünü oynayamadıklarını okumuştum.
Leí que una gran actriz no puede interpretar... enamoradas sin tener sus aventuras.
Yoksa gazete onu yerin dibine sokamazdı.
El periódico no le daría ese navajazo.
Gazete kupürü ya da herhangi bir şey?
- ¿ Notas periodísticas, o algo?
Deminden gazete almak için lobiye indiğimde Tony dün gece asansörde bir kaza olduğunu söyledi.
Fui a la recepción a buscar el periódico, y Tony dijo que hubo un accidente con el elevador anoche.
Sen gazete okuyorsun.
Lees el periódico.
Gazete dağıttı, manavda çalıştı, yazları Jones Plajında cankurtaranlık yaptı.
Reparto de periódicos, tiendas de comestibles, salvavidas en Jones Beach en el verano.
- Evet ama şeyden. - Gazete haberlerinden, evet.
Bueno, sólo a tu... en tus recortes de prensa, sí.
Gazete makaleleri. ... Gary Margolis hakkında. Ve, benimle ilgisi.
Los artículos... relativos a Gary Margolis... y cómo eso me concierne.
İki aylık gazete.
Un periódico de hace dos meses. Puntual.
Ya da gazete muhabirleri gibi.
¡ Los editores de periódicos!
Ama bundan sonra bir komşu gibi gazete isteyeceğim.
Pero ahora quiero pedir el periódico como un vecino.
Kıçına bir gazete ile tek bir vuruş. Bu kadardı.
Un manotazo en su culo con un diario, y eso fue todo.
- Gazete okuyorum.
- Leer el periódico.
- Bu akşam büyükbabamı görmeye gideceğim. Ona gazete okumamı seviyor.
- Voy a ir a ver a mi abuelo esta noche y a él le gusta que le lea el periódico.
Lütfen gazete atmayın!
[¡ Por favor no dejar periódicos! ]
Burada ne yazıyor : "Lütfen gazete atmayın!".
¡ El letrero dice : "No dejar periódicos"!
O yazı oraya öylesine konulmadı, gazete atmayın diyorsa atmamalısın.
No escribí nada grosero porque pensé que Ud. entendería.
Az kalsın arabaya çarpıp ölüyordum bu yüzden "lütfen gazete atmayın".
Me pudieron haber atropellado y morir pensando... "No debí haber aceptado ese periódico".
Bir daha gazete getirme.
Deje de dejarnos periódicos.
Orada Alman denizaltıları var. Gazete okumuyor musun?
Me aseguraré de que deje los "Hijos de Italia".
Evet, gazete her gün aynı saatte getiriliyor.
Sí, el papel se entrega a la misma hora todos los días.
- Gerçek bir gazete bile değil.
Parece un periódico escolar.
Telefon kitaplarında kullanılanla aynı yazılar, eski gazete kağıdı.
es la misma composición usada en las páginas amarillas. papel de periódico viejo.
- Bu, oldukça şüpheli görünen... pencereleri gazete kaplı...
Tiene un aspecto bastante siniestro... Periódicos en las ventanas...
~ Gazete mazete, haber maber
Libro-Vaper News-vews
Radha'ya bile söylemedik, mübarek ayaklı gazete.
Ni siquiera decirle Radha... Ese canal de difusión
Gazete satabilesin diye insanların hayatı mahvoluyor
Destruyen la vida de las personas, sólo para vender su periódico.
Bir hafta geçti ve gazete yok
Una semana reposando en la hamaca, y ningún periódico para leer.
Peki ya sana hatalarını hatırlatması için çerçevelettiğin gazete parçası?
¿ Y el artículo del periódico que enmarcaste para recordarte tus errores?
- Gazete almaya mı gidiyor? - Evet ama dükkâna girmiyor.
Sí, pero no entra en la tienda.
Yani gazete sahipleri, devletin baskısı olmadan istediklerini yapabilmekte özgürler demek istemişti.
También dijo que los dueños de los medios tienen el derecho de publicar sin la interferencia del Gobierno.
Ve bu gazete satışlarını patlatacak.
Y esto... Esto va a vender muchos periódicos.
- Televizyon, gazete falan.
- La TV, periódicos, y esas cosas.
Karşınızda Orson Herald'ın yeni gazete dağıtıcı çocuğu.
Estás viendo al nuevo repartidor del periódico "Orson Herald".
Yapma. Gazete dağıtımı bu kadar uzun mu sürdü?
Por favor. ¿ Te tomó todo este tiempo terminar la ruta de entrega?
Brick işin kolayını öğrenince, gazete dağıtımının 3. günü çok daha iyi gitti.
Una vez que Brick agarró el truco, el tercer día como repartidor de periódico fue aún mejor.
Gazete çantasını bırakmaya gelmiştik.
Estamos aquí para dejar el periódico.
Hepimiz aptal bir yerel gazete hakkında tartışıyoruz.
Todos hemos trabajado. Sobre un tonto pequeño periódico local.
"Aptal bir gazete" mi?
"Un tonto periódico".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]