Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ G ] / Greens

Greens перевод на испанский

33 параллельный перевод
Bayanlar, baylar, Yeşillik Komitesi başkanı olarak, Bay Sam Bisbee'nin golf kulübünün ilk vuruşunu yapacağını duyurmaktan onur duyarım.
Damas y caballeros, como presidente del Comité de Greens... es un placer para mí anunciar... que el Sr. Sam Bisbee golpeará la primera pelota de este campo.
Saatlerdir pratik yapıyorum ve bu araziyi avucumun içi kadar iyi bilirim.
He estado practicado muchas horas y me conozco estos greens como la palma de mi mano.
Sahadaki her engebeyi, çimenin her milimini çok iyi bilirsin.
Conoces a fondo el campo, conoces bien las sutilezas de los "greens".
Yeşilleri okumak, sopalarımı seçmek, bunun gibi işler işte.
Para interpretar los greens, darme el palo adecuado...
Saha ne kadar engebeli olursa yeşiller o kadar düzleşir, sinirler de gerilir.
Donde el rough es hondo, los greens resbalosos, y los nervios truenan.
Çimen ve yeşiller.
Fairways y greens.
Parkur ve yeşiller... Seni sollarken... bana el sallamayı unutma.
Fairways y greens, y no olvides saludar cuando te pase.
Cabrini Greens öğrenim programından bir çocuk getirdi.
Trajo a un crío de su programa de tutoría de Cabrini Greens.
Eski bir golf sahası korucusu. Muhteşem bir vuruş.
El antiguo cuidador de greens, ahí va...
Bu da iyiydi, çünkü yoksa şu yeşiller benim sonum olacaktı.
Estuvo bien, porque esos greens habrían acabado conmigo.
Colin Greens.
- En Collin Greens.
- Colin Greens.
- En Collin Greens.
- Çimlerin bilardo masasına benzediğini duydum.
- Oí que los greens eran mesas de billar.
Buraya çıkıp, ne kadar iyi olduğumuzdan bahsedecektim. Ama sandığınız kadar da sıkı olmadığımı farkettim.
Vine hasta aquí para hablar sobre como los Big Greens son matones... pero noté que no son tan malos como pensaba.
O yeşiller elimden nasıl da akıp gitti.
Los greens estaban mal acondicionados. Era como jugar en vidrio.
Daft Green'den geliyor!
Deben ser los Daft Greens.
Bizim kasabımız "Daft Green" denen ağaçlarla çevrilidir. Ve bu ağaçlar şehrimizi hayvanlardan korur.
Nuestro pueblo está rodeado de Daft Greens, que lo protegen de los animales.
Sana o kadar dedim, Daft Green'lerin diğer tarafına geçme diye!
¡ Siempre te digo que no vayas más allá de los Daft Greens!
You've been spending entirely too much money and, well, you're on a financial diet now, consisting of low-denomination greens- - that's fives and tens, little sister.
Has estado gastando mucho dinero y, bueno, estás en una dieta financiera, que consiste en bajo-dominio-de verdes eso es cinco y diez, hermana pequeña.
Yeşil alan bakımcılığı değil bu.
Esto no es de un cuidador de greens.
Greens'e giriş ne kadar? Adam başı 500 mü?
¿ Cuánto es la cuota en Greens, 500 por persona?
Cinayet sabahı Ormond Beach Golf Kulübü'nün zemin sorumlusu karakolu arayıp, geceleyin dört adet çim halının çalındığını bildirmiş.
La mañana del asesinato, el administrador de la cancha de golf Ormond Beach llamó a la policía para informar que cuatro greens habían sido destrozados en la noche.
- Hayır. Adam ölmüş, ama kulübün valiyi arayıp halıların yenilerini almaya yetecek kadar federal fon sağlanması için kulübü felaket bölgesi ilan etmesini istediğini hatırlayan başka bir adam buldum.
Murió, pero encontré a otro tipo que recordaba que el club llamó al gobernador para que los declare área de desastre para conseguir fondos y reemplazar los greens.
Merhaba "Çimenler ve Yeşillik'in." yeni bölümüne hoşgeldiniz.
Hola, y bienvenidos a otro episodio de "fairways y greens."
Haydi bakalım millet, bir sürü "Patlayan Yeşil" oluşturmanızı istiyorum!
Vamos, hijos míos! deseo que nazcan un montón de Pop Greens!
Allan Greens -
Allan Greenspan, jefe del la Reserva Federal vaya para convertirse en un consultor...
Golf sahamız var ama tüm yeşiller hileci.
No. Tenemos golf, pero todos los greens son difíciles.
Güney tarafındaki sahayı yeni yaptılar.
Acaban de airear los greens en el norte.
Brüksel'de göz bebeği, Clever ile Greens içinde...
"Sunshine" en Bruselas, "Clever" con los verdes, y en el...
Galiba Greens'de bir paunta kendini elletiyordu.
Probablemente un polvo por una libra detrás de Greens.
Sedirde akçaağaç jöleli somon ve karışık salatamın üzerinde de aheste közlenmiş domatesler var.
Cedar salmón de tablas con un glaseado de arce y lento-asado tomates cherry en una cama de greens mesclun.
Veronica, söylediğimde çimenlere sap.
Veronica, cuando te diga, dale a los greens.
Tardigrad adı verilen bu canlılar üzerinde. Tardigradlar dayanıklılar. Belirli bir sıcaklık aralığında hayatta kalabilirler.
greens tarjeta de un mayor duros que puede sobrevivir a un gama de temperaturas se congele a punto de ebullición que pueden vivir sin comida ni agua durante una década o más, y de manera crucial si el ADN se daña por lo repara radiación sí mismo

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]