Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ G ] / Görürüz

Görürüz перевод на испанский

1,704 параллельный перевод
Lana'yı buraya getirdiğimde... konuşup konuşmayacağını görürüz.
Quizás cuando traiga a Lana aquí veremos si hablas.
Ve pek çok örnekte, Arapların filmlerde, tek amaçları ucuz komedi yapmak olan şaklabanlar olarak resmedildiğini görürüz.
Una y otra vez vemos en las películas a los árabes retratados como bufones, cuyo único propósito es ofrecer risas fáciles.
Ve yine de, filmin başlarında kahramanlarımızı öldürmeye çalışan makineli tüfekli çirkin ve beceriksiz Libyalıları görürüz.
Y ya al principio de la película vemos a estos libios feos e ineptos con ametralladoras tratando de matar a tiros a los protagonistas en un estacionamiento.
Nazilerin Yahudi karşıtı söylemlerinde bakarsak, temelde benzer türde bir ekonomik tehdidin olduğunu görürüz.
Si miramos la propaganda antisemita de los Nazis, en su núcleo existe una amenaza económica idéntica.
Onları vahşi katiller, gözleri dönmüş manyaklar olarak görürüz.
Los vemos únicamente como crueles pistoleros. Maniáticos de ojos desorbitados
Ailelerini geçindiren sevgi dolu babalar mı görürüz?
¿ Vemos a padres cariñosos, hombres que quieren mantener a sus familias?
Onarı da dünyanın herhangi bir yerindeki gençler gibi mi görürüz?
¿ Los vemos de la misma forma en que imaginamos a los adolescentes de otras partes del mundo?
Dini oradaki her şeyi çevreleyen ve baskılayan bir şey olarak mı görürüz?
La vemos dominando todo lo demás.
Burada, aralarındaki sıcaklığı ve sevgiyi görürüz.
Vemos la ternura y el amor que existe entre ellos.
Görürüz.
Eso lo veremos.
Hastanede, bağımlılık vakalarını her gün görürüz.
En el hospital, vemos adicciones todo el tiempo.
Görüşürüz, hesabını görürüz.
Te veo después, calculadora.
Çoğu kez farkında bile olmadan bazı şeyleri görürüz.
A veces vemos cosas y ni siquiera nos damos cuenta.
Olduklarını düşündüğümüz gibi görürüz.
Las vemos como nosotros queremos verlas.
Dumanı görürüz, duman soluruz. İşimiz budur.
Sabes, vemos humo, olemos humo, sabes, es, uh, lo que hacemos.
Ardından diğer Jäger'ı geçirip geçiremeyeceğimizi görürüz.
Luego veremos si quieren otro Jäger.
Görürüz.
Veré.
Prostatın için bana geldiğin zaman görürüz hangimizin işinin daha önemli olduğunu.
Cuando vengas a verme por tu próstata, ya veremos quién es más importante.
Yani, o polisler bana göz ucu ile baksa,... beni yakalana kadar karaciğerine kaç tane kurşun saplıyorum görürüz.
Así que si esos policías siquiera me miran veremos cuántos balazos acierto en tu hígado, antes de que me maten.
Takımımla görüşürsün, görürüz.
Reúnete con mi equipo, luego veremos.
Biraz iş yapmak istersen, Belki gidip onu biraz sıkıştırırız ve ne olacağını görürüz.
Quieres terminar algo de trabajo, quizás podemos presionarlo y ver qué pasa.
Ne görmek istersek onu görürüz.
Vemos lo que queremos ver.
Pekâlâ, yarın tekrar geliriz eğer bu çevredeyseler görürüz, değil mi?
De acuerdo, volveremos mañana a ver si ya están aquí, ¿ sí?
Aslında biz belki biraz geç yeriz diye düşündük, belki birkaç film yıldızı görürüz.
Aunque, de hecho pensábamos que quizás podríamos comer un poco más tarde uh, sabes, encontrarnos con algún actor de cine.
Su kullanarak bu toprağı sulandırırsak ve mikroskopta incelersek yüzen yararlı mikroplarla dolu olduğunu görürüz.
Si tomásemos agua y re hidratásemos este pedazo de suelo y lo colocásemos bajo el microscopio estaría lleno de microbios nadando por todas partes.
Bunu kadının baştan çıkarıcı olamadığı bir buluşma olarak görürüz.
Consideremos esto como una cita donde la mujer no se ofendió, ¿ está bien?
Bu yeldeğirmenlerinden birini Neptün'e yerleştirecek olsak Yerleştirdiğimiz yüksekliğe bağlı olarak, Ya şu an burda gördüğümüz hareketi görürüz.
Si colocásemos uno de estos molinos en Neptuno, dependiendo de a qué altitud los pusiésemos, veríamos, o bien un movimiento similar al que vemos ahora, o si lo situásemos a las altitudes donde los vientos circulan a 1.600 Km / h,
yoğun, binlerce metre küplük ponza üreten, Dünyanın büyük bir bölümünü kül kaplayan patlamaları görürüz.
Como si los humanos quisieran conservar parte de la belleza perdida de la Tierra, dejaron esto, con un marco de palomitas de maíz congeladas.
Onu bulamazsak buna benzer daha çok olay yeri görürüz.
Alguien en Miami tiene una. y si no la encontramos vamos a ver mas escenas de crímenes como este.
Eğer bu sıralar hassas reklamlar yayınlarsak, faydasını görürüz.
Si se hace un anuncio crítico, habrá beneficios obvios.
Catherine, biz küçük insanlar, olayları farklı bir açıdan görürüz- - başka pek çok insanın kaçırabileceği şeyleri görürüz.
Bien, Catherine, La gente pequeña, vemos las cosas desde una perspectiva diferente- - Cosas que otras personas pueden no distinguir.
Yeterince geriye gidersek Evren'in bir galaksiden daha küçük hâlini görürüz.
Si retrocedemos lo suficiente el Universo sería más pequeño que una galaxia.
Bu rüzgar hızını Güneş sistemimizdeki gezegenlerin rüzgarıyla karşılaştırdığımızda olağanüstü büyük olduğunu görürüz.
Esto es muchísimo comparado con el de cualquier planeta de nuestro sistema solar.
Diğer bir değişle bir krater duvarı ve bilinmeyen olayı görürüz. Ve ardından da krater duvarı yıkılır.
En otras palabras, veríamos una pared de cráter, un LTP, y luego una pared del cráter colapsada.
Ay'daki aşamalar sırasında görülen şekiller Dünya'dan bakış açımıza göre gerçekleşmektedir. Ay'ın ışık yayan kısmını daha az ya da daha çok görürüz.
Las formas de las fases de la Luna se deben a nuestra perspectiva desde la Tierra, vemos más o menos de la parte iluminada de la Luna.
Ancak Ay gökyüzünde tek başına olduğunda zihnimiz bu tür bir önerme kurmaz ve Ay'ı küçük olarak görürüz.
Pero cuando la Luna está sola nuestra mente no hace esa relación, vemos a la Luna pequeña.
Gece gökyüzüne baktığımızda parıldayan yıldızlar görürüz işte bu yıldızların bütününe Samanyolu denir.
Cuando miramos hacia el cielo nocturno y vemos esta lechosa franja de estrellas que llamamos la Vía Láctea, lo que en realidad vemos es un brazo espiral de la galaxia que está más cerca del centro de la misma que nosotros.
Gökyüzünde bu küresel kümeleri rahatlıkla görürüz ama onlar bizden çok uzaktadır.
Veíamos estos cúmulos globulares en el cielo pero su centro estaba en algún lugar alejado de nosotros. *
İnsanları olmasını istediğimiz gibi görürüz.
La gente es lo que quiere ser...
O zaman ne durumda olduğumuzu görürüz.
Entonces veremos dónde nos ponemos.
Biz fareler kendimizi insanlarla eşit görürüz fakat siz insanlar pek de bu şekilde düşünmüyor gibi görünüyorsunuz.
Nosotros las ratas, lo consideramos como iguales. c. rata Pero ustedes humanos no lo ven del mismo modo.
- Bu gün kendine gelmesini bekliyorlar. O zaman görürüz.
- le darán el alta hoy, entonces veremos.
Anton kimse almadı ama bazen gerçekte var olmayan şeyler görürüz.
Anton... no lo han cogido, pero a veces... ves cosas que en realidad no están allí.
Tarihteki örnekleri incelediğimizde, merkez bankacılığının temelinde iki şeyin yattığını görürüz.
Basado en precedentes históricos dos poderes específicos son inherentes a prácticas del Banco Central.
Bu süreci vuku bulurken, kum tanesi büyüklüğündeki parçacıkların tutuşup geceleyin gökyüzünde oluşturdukları çizgiler şeklinde görürüz.
Vemos este proceso en acción cuando partículas no mayores que granos de arena se queman según pasan a través del cielo nocturno.
"Biz gençler ne bu kadar çok şey görürüz, " ne de bu kadar uzun yaşarız. "
"Jamás podrá el joven ver ni vivir tanto."
Ailemizdeki gibi dik saçı olup olmadığını görürüz.
Así veremos si él tiene el cabello de la familia.
Umarım gelecek yıl seni aramızda görürüz.
Espero verte el año entrante.
Şayet bir şey varsa, umarım hepimiz görürüz.
- Si hay algo que ver, espero que lo veamos todos.
- Heather Mills'i görürüz.
- Sí.
Yoksa, Sean'a her şeyi anlatırım, ve ne kadar kolay kandırılabilir biri olduğunu görürüz. Nip / Tuck Sezon 5 - Bölüm 5 Chaz Darling
De lo contrario... le diré todo a Sean y entonces... veremos que tan fácil es en verdad. kAriTo presenta Temporada 5 Episodio 5.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]