Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ H ] / Halâ

Halâ перевод на испанский

457 параллельный перевод
Ne avukat ama, okul biteli 1 yıl oldu halâ aynı muhabbet.
Vaya abogado. Hace un año que saliste de la universidad y usas el mismo argumento.
Yani Buchanan öldüğünde Durfee'nin elleri halâ kelepçeliydi.
Está claro que Buchanan le tenía esposado cuando le asesinaron.
- Beni halâ seviyor mu, merak ediyorum.
- Me pregunto si me ama todavía.
Pist çamurlu olmadığı için şanslısın, yoksa halâ orada olurdun.
Si el terreno estuviera embarrado, estarías siempre en el suelo.
- Bu işe girdiğin için memnun musun halâ? - Elbete.
- ¿ Estás contento de haber venido?
Taretteki arıza devam ediyor mu halâ?
A ustedes " " Verifica la torreta, si puedes. "
Onarmaya çalışıyorum ama sıkışma halâ devam ediyor efendim.
Quise repararla. Todavía está atascada.
- Halâ korkuyorum.
- Todavía tengo miedo.
Henüz değil. Halâ narkoz etkisi altında.
Aún no, está bajo los efectos de la anestesia.
Bildiğim tek şey, eskiden beri çok bencil olduğum. Halâ da bencilim.
Sólo sé que he sido egoísta y aún lo soy demasiado.
Beni neden özel öğretmen olarak tanıttığını söylemedin halâ.
Todavía no me ha dicho por qué dijo que era un tutor.
O halde geri dön ve ona de ki halâ bir şansımız olabilir. Ona mücadele etmekten vazgeçmememiz gerektiğini söyle!
Pues vuelva y dígale que aún hay una posibilidad, que no debe dejar de luchar.
Halâ zaman var, kaçamazsın!
Todavía hay tiempo. No puede huir.
Bir gözümüz halâ Bernadette'de ; onu flörte ve hazza götüren bisikletindeydi.
Vigilábamos a Bernardette ir en bici disfrutando de sus encuentros y placeres
Halâ nehrin karşı yakasındalar ama?
Aún están al otro lado del río.
Bildiğim kadarıyla güneye çekilme halâ devam ediyor.
Por lo que sé, la ofensiva hacia el Sur continúa.
Cardiff'ten halâ rapor almadım.
Y aún no tengo el informe de Cardiff.
Halâ karanlık iken harekete geçmeliyiz.
Tenemos que irnos mientras esté oscuro.
Halâ da öyleler. Bu şeritlere sahip olduğun sürece de öyle olacaklar.
Y aún lo son, al menos mientras lleves ésas.
- Başlamadınız mı halâ?
- Mira, no empieces.
Ben iki kere denedim ama halâ buradayım.
Lo he intentado dos veces y aún no he salido.
Halâ orada.
Aún está aquí.
İhtiyar Gort halâ burada.
El viejo Gort aún está aquí.
Dalgakıranın yanında halâ işler vaziyette birkaç eski destroyer var gibi.
Parece que aún hay un viejo destructor trabajando allí.
Halâ biraz daha adam alabiliriz efendim.
Aún podemos coger unos pocos más, Señor.
- Halâ bizimle misin onbaşı?
- ¿ Aún con nosotros, Cabo?
Onları almak için halâ şansımız var.
Eso significa que aún tenemos una posibilidad.
Halâ bir köpekten farksız.
Sigue siendo un perro.
Halâ gelebilir, Majesteleri.
Aún podría venir, majestad.
Şimdi tatmin oldun mu ben halâ Sabâ kraliçesiyim,?
¿ Estás satisfecho ahora de que aún sea la reina de Saba?
Halâ umudum var.
Aun así, osé tener esperanzas.
Halâ burada kalacakmısınız Majesteleri,?
¿ Por qué no te pones a salvo?
Bu gece dolunay çıkacak ama önümüzde denizden başka bir şey yok halâ.
Esta noche habrá luna llena y no veo nada... nada más que mar.
Sözünde misin halâ?
Cumplirás tu promesa.
- Evet, ama halâ...
- Bueno, sí, pero todavía no sé...
- Halâ bir ilüzyon olduğunu mu düşünüyorsun?
. - Siguen pensando que todo es una ilusión? .
Yine de, halâ hayattayız.
Sin embargo, estamos vivos.
Yaşlı kadın halâ onlarla konuşuyor.
La anciana está hablando con ellos.
Küre üstümüzde ve halâ ateş yok.
Orb está sobre nosotros y no hay fuego.
Kodlar halâ gizemini koruyor.
O mejor dicho, el código es aún un secreto.
Mürekkep halâ ıslak.
La tinta aún está húmeda.
Yok etmek için halâ yeterli.
Aún es suficiente para destruir.
- Bacaklarım halâ...
- Mis piernas aún están... - ¿ Cuál de ustedes irá?
Alo. Halâ orada mısın?
Hola. ¿ Sigue ahí?
Geçen gece, nasıl becerdiğimi halâ çözemedim.
La otra noche aún no entiendo cómo me salió bien.
Bu saate halâ hasta geliyor.
Todavía hay visitas a esta hora!
Shylock rolündeki performansımın halâ niteliksiz olduğunu düşünüyor musun?
¿ Sigues pensando que mi Shylock era inadecuado?
Halâ hayatta olduğu çok açık değil mi Sayın Müfettiş?
Es evidente que no está muerto.
İyi akşamlar, nasılsınız? Halâ ateşiniz var mı?
Buenas tardes. ¿ Cómo está?
Halâ reddediyor.
Se sigue negando.
Halâ orada olacaklar.
Oh, todavía estarán allí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]