Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ H ] / Hedefimiz

Hedefimiz перевод на испанский

920 параллельный перевод
Hedefimiz burası.
Hemos llegado a nuestro destino.
Hepinizin de bildiği gibi, hedefimiz bu geçen birkaç ay içerisinde mükemmel sonuçlar alarak saldırdıklarımıza benzer bir başka güçlü düşman noktası..
Como saben, nuestro objetivo es uno de los baluartes de nuestros enemigos, como los atacados en los últimos meses.
İlk hedefimiz, Los Angeles dışındaki indikleri ilk yer.
Nuestro primer objetivo es la zona del aterrizaje inicial cerca de Los Ángeles.
Savaş gemisi manevralar sırasında ana hedefimiz olacak.
Ese acorazado es el blanco principal de nuestras maniobras.
Hedefimiz, Tokyo Koyu'ndaki Honji Adası'ndaki... Kojaku Çakıl ve Çimento Fabrikası.
Nuestro objetivo es la Fábrica de Grava y Cemento Kojaku... en la Isla Honshu, en la Bahía de Tokio.
Gerekçelerimiz farklı, kabul. Ama hedefimiz aynı. Önemli olan tek şey bu.
Nuestros motivos son diferentes, pero el objetivo es el mismo, y es lo único que cuenta.
Fakat asıl hedefimiz daha önceden belirlenmiş bulunuyor.
Cuando hayamos atendido un asunto más importante.
Asıl hedefimiz nedir kaptan?
¿ Qué asunto, capitán?
O sabahki hedefimiz Almanların elinde bulunan vadiyi gören... tepeye ulaşmaktı.
Nuestro blanco ese día era una colina que daba a un valle tomado por los alemanes.
Bizim hedefimiz, denizaltının, mümkün olursa, Pasific'in kuzeyine ilerlemesi ve Point Barrow'a gidip gerekli radyasyon ölçümlerini yapması.
Nuestra recomendación es que el submarino vaya tan... al norte del Pacífico como le sea posible, a Punta Barrow, y haga las mediciones radioactivas necesarias.
Hedefimiz burasıydı.
Este era nuestro destino.
Hedefimiz Las Vegas, Nevada.
Éste es vuestro objetivo. Las Vegas, Nevada.
Şu anda ortak bir hedefimiz var.
Nuestra causa es común.
Şimdi işte hedefimiz.
Aquí está nuestra meta.
Bugünkü hedefimiz, beyler, Kiel.
El objetivo de hoy, caballeros, Kiel.
Buda bizim ilk ve ikinci hedefimiz için yeterlidir.
Nos da el alcance suficiente para alcanzar a nuestros blancos.
Tamam, 384 numara yeni hedefimiz.
Muy bien, blanco designado 384.
Öncelikle söylemeliyim ki fabrikanın kendisi hedefimiz değil.
Primero, tengo que explicar que fábrica es... si no es un objetivo.
Hedefimiz değil mi?
¿ No es un objetivo?
Geleceğe dair hedefimiz budur gönlümüzde
Esa es la meta de nuestro futuro.
Canlı hedefimiz var!
Tenemos a un jugador!
Hedefimiz, gideceğimiz noktaydı.
Era la meta, era la escala.
Hedefimiz geminin bilgisayarına şifreli olarak geçildi.
Hemos introducido nuestro destino codificado en los ordenadores.
# Hayat vermektir hedefimiz Herhangi birini sonlandırmak değil
Nuestra meta es una nueva vida, no una nueva masacre.
Hedefimiz Güvenlik Konseyi.
Nuestro objetivo : el Consejo de Seguridad.
Onlar bizim hedefimiz.
Son nuestro objetivo.
Ana hedefimiz için gezegenin şafağına kadar bekleyeceğim. Görevini gerçekleştirmen için izin vereceğim.
Me instruyeron esperar hasta que amanezca sobre el blanco principal para permitirle que ejecute la misión.
Bay Sulu, hedefimiz bu.
Ese es el blanco, Sr. Sulu.
Hedefimiz ne durumda, radar?
¿ Qué está haciendo el blanco, radar?
Hedefimiz canlı bir insan olsaydı referans noktalarımız göğüs kemiğinden iki parmak yanda, altıncı ve yedinci kaburgaların arasında bulunan kalbin ucu olacaktı.
Viniendo lateralmente desde el esternón, entre la 6ta y la 7ma costilla encontraremos la cúspide del corazón.
Yeni hedefimiz Marcos XII.
Nuestro objetivo es Marcos XII.
Fransızları tutuklama emri verilmemişti. Hedefimiz Londra'ya giden bir Leh bölüğüydü.
La oficina se había instalado en un burdel, porque no había nada más disponible en el área.
İIk hedefimiz Polakov'un bağlantı kurduğu kişiyi bulmak.
Puede ser un yonqui, un marica, un voyeur.
Hedefimiz Little Bighorn ve zafer!
¡ Adelante, hacia Little Bighorn! ¡ Y hacia la gloria!
Hedefimiz buydu. Valladon'un hava pompası sayesinde, öne geçtik.
Esa era nuestra meta y gracias a la bomba de Valladon, nos adelantamos sobre los demás.
Günah işlemek temel hedefimiz haline geldi.
Pecar se ha vuelto nuestra prioridad.
Dördüncü ve son hedefimiz, Ortega.
El cuarto y último objetivo,
Esas hedefimiz Fantastik Gezegen'e gitmekti.
Pero era al Planeta Salvaje donde queríamos ir.
Hedefimiz binaya bayrak asmaktı.
Nuestro objetivo era ser la siembra de nuestra bandera en el propio edificio.
Geri döndük çünkü hava güzeldi ve hedefimiz yüksek öncelikliydi.
Volvimos porque teníamos buen tiempo y era nuestro objetivo más prioritario.
Görüyorsunuz ya, mikrofilm hala onda, ve ne de olsa, bizim ilk hedefimiz o, değil mi?
Aunque pudiera encontrarlo, aún tiene el microfilm y al fin y al cabo... -... ése es nuestro objetivo, ¿ no?
Eğer hedefimiz Eiger'a tırmanacaksa... dağ benim yerime işi halleder.
Si el objetivo está intentando escalar el Eiger cabe la posibilidad de que el trabajo sea hecho por mí.
Bu son hedefimiz olacak.
Esta es nuestra última escala.
Hedefimiz iki metre genişliğinde.
El blanco sólo tiene dos metros de anchura.
Hedefimiz orada gizleniyor olacak.
Allí es donde se oculta nuestro blanco, y aquí nos separamos.
Asıl hedefimiz, bu vagon.
Este vagón es nuestro objetivo principal.
İğne mi? Hedefimiz hala görüş alanımda, Louise.
¿ Un alfiler?
Bu bizim hedefimiz.
Es nuestro blanco.
İlk ve en önemli hedefimiz Almanlar için bir psikolojik korku ortamı yaratmak onları korku içinde tutmak bağlantı hatlarından temaslarını koparmak ve nihayetinde her şeyi uçurmaktı.
La meta era matar a los alemanes. ¿ Por qué preocuparse por matar 10, 20, 50, o incluso 100 alemanes? Venga.
Hedefimiz bu olmalı!
¡ Esta debería ser nuestra meta!
Hedefimiz, Bedir kuyuları! ...
ahora, a los pozos de Badr

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]