Ilk başlarda перевод на испанский
542 параллельный перевод
ilk başlarda sadece seninle görev anlayışı içinde ilgilendim.
Es verdad que primero me interesé en ti sólo por obligación.
Herkes ilk başlarda acemidir.
Todos los fuimos una vez.
Babası ilk başlarda sakin ve nazikti.
Al principio su padre estaba calmado.
Ben de ilk başlarda bunu düşünmeye katlanamıyordum.
Yo a veces tampoco puedo creerlo.
Biliyorum ilk başlarda zordur... ama hepimizin paraya ihtiyacı olur.
Ya sé que, al principio, es un poco difícil, pero... ¿ quién no necesita dinero en algún momento?
Ama ilk başlarda oldukça zordu, şimdi... onlar... biraz daha hoşgörülü olmaya başladılar.
Ya llevo dos años fuera de casa. Al principio fue duro.
"... ilk başlarda bu ender ve eşsiz yazıtın anlamının farkında olmadım. "
" no era al comienzo consciente de la significación de este raro y único ejemplar.
Hatırlarsan, kadınlar ilk başlarda gevşek davranıyordu.
Si hacen memoria, al principio las mujeres parecían apáticas.
Hayır, bu yüzden ilk başlarda çok korkunçtu.
No, por éso fue tan terrible al principio.
İnsan da ilk başlarda babun gibi bozkırda yaşayan bir primattı.
Originalmente, el hombre era sólo otro primate de la sabana como el mono.
Herif ilk başlarda Fidel'in kodamanlarından biriymiş.
Era uno de los hombres de confianza de Fidel en los primeros tiempos.
Barclay için ilk başlarda zor olmuş olmalı, NCO, rütbesinin yükselmesi, alayın başçavuşunun kızı ile evlenmek?
¿ Fue difícil para los Barclays al principio, un suboficial, ascendido por los rangos, casado con la hija de un brigada de regimiento?
Sanırım size söylemem gereken şey... ilk başlarda Raymond'ın bastırılmış bir öfkesi vardı tabii ki bunu aşmasını sağladık, ama şaşırmayın.
Creo que deberia decirle.. bueno.. puede que note una rabia reprimida a lo primero, pero pensamos que lo superara por supuesto, pero no se sorprenda...
David ilk başlarda Houston'daki bir bara gittiğini genç bir kızla eğlenirken, kızın erkek arkadaşının buna çok bozulduğunu ve elinde bir silahla kendisini takip ederek ateş ettiğini söylemişti.
En un principio David me había dicho que había ido a un bar en Houston... y que había estado coqueteando con una joven, y su novio se enojó... y lo echó con una pistola, disparándole.
İlk başlarda sığınağım olarak sana tutunduğumda çok rahattım.
Al principio, me sentí cómoda aferrándome a usted como mi escudo defensor.
İlk başlarda, evet.Daha sonra mükemmel olur!
Debe de doler, ¿ no? Un poco las primeras veces. Pero después es genial, ya verás.
İlk başlarda... bana yazmasını ya da dönmesini beklediğim zamanlarda daha kötüydüm.
Al principio fue peor cuando esperaba que me escribiera o regresara.
İlk başlarda bir tanesi bile çok fazlayken, bir alıştın mıydı yüzlercesi bile yetmez.
Uno es demasiado y cien no bastan.
İlk başlarda tüm hastalarım beni bir baş belası olarak görürler.
Mis pacientes siempre me ven como una lata en las primeras sesiones.
İlk başlarda bu doğruydu ama bu günden sonra öyle olmayacak.
Quizás antes fuera verdad, pero no ahora.
İlk başlarda 36 kişi olduğumuzu hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas que al principio éramos 36?
İlk başlarda bende bunu düşündüm, ama artık bu işin içinden çıkmanın bir yolunu bulmaya çalışıyorum.
Eso pensé al principio, pero ahora estoy tratando de escabullirme.
Yalan değil. İlk başlarda evlilik yalnızca akıllı plânın bir parçasıydı. Fakat sonra ona çok âşık oldum.
Al principio, sólo buscaba seducirle después, me enamoré de él.
İlk başlarda Larry ile birlikte masallardaki gibi bir yaşam sürdük.
Durante un tiempo, Larry y yo llevamos una vida idílica.
İlk başlarda suyun tadı ve dalgaların şiddeti yüzünden homurdanmaya başladı.
Al principio, la asustaron el rugido, el movimiento y el sabor del agua.
İlk başlarda nefes darlığı çekebilirsin.
Puede ser difícil respirar al principio.
İlk başlarda Nanterre beni sıkıyordu çünkü üniversite gecekonduların ortasına kurulmuştu.
Me aburría en Nanterre.
İlk başlarda biraz kilo vermek, çok normal.
Es del todo normal adelgazar un poco al principio.
İlk başlarda bile daha mı yakındık?
¿ Estábamos más cerca al principio?
İlk başlarda pek aldırmamış, sadece bir müddet sonra, birkaç gardiyan yüksek sesle bağırdıklarından korkmuş.
Las cosas que tienen que aguantar. A él no le importa. Sólo hubo una vez...
İlk başlarda, kalanlar olarak birbirimize yardım etmeyi denedik.
Al principio intentamos ayudarnos unos a otros, los que quedamos.
İlk başlarda zordu ama şimdi daha kolay.
Fue duro al principio, pero ahora es más fácil.
İlk başlarda, eskort gemileri konvoylara Atlantik'in her iki yakasından 555 km. uzağa dek eşlik edebiliyordu.
En los primeros días los trenes fueron escoltados sólo a 300 millas de cada costa del Atlántico.
İlk başlarda Tanrı Cantor'a onun tarafındaymış gibi göründü.
Al principio, a Cantor le debió parecer que Dios estaba realmente de su lado.
İlk başlarda düşündüğüm.... yaşadıklarımızın tek gecelik basit bir ilişki olduğuydu.
Al principio, pensé que sería una sola noche de placer.
İlk başlarda bir haftalık, gelip geçici bir şey sanmıştım.
Creí que sería algo pasajero, que duraría una semana.
İlk başlarda komik olduğunu düşünüyordum.
Al principio, me parecía gracioso, pero ya no.
İlk başlarda onu fark etmemiştim ama silah seslerini duymamızdan hemen önce şemsiyesini açmıştı.
Al principio no lo noté pero un momento antes del disparo, creo abrió el paragüas.
İlk başlarda pekçok kişi evrimin doğal seçimle yürümesi düşüncesine karşı çıktı.
Muchos se escandalizaron con estas ideas.
İlk başlarda pekçok kişi evrimin doğal seçimle yürümesi düşüncesine karşı çıktı.
Podemos imaginarla como unos ganchos de corto alcance que empiezan a trabajar cuando los protones o neutrones se acercan mucho entre sí.
Ama ilk başlarda, birinden delice hoşlanıyordum.
Pero, al principio, me vuelven loco.
İlk başlarda gayri ihtiyari, ellerim, göğsümde eğer kadın göğüsü olsaydı nasıl duracağını tasarlıyordu.
Al principio, sólo mecánicamente... mis manos formaban senos femeninos en mi pecho... como si me los hubieran injertado.
İlk başlarda yol bulmak zordur.
Es difícil orientarse aquí al principio.
Evet. İlk başlarda.
Sí, al principio.
İlk başlarda.
Al principio.
İlk başlarda Valerie onun dilsiz olduğunu düşünmüştü.
Hasta recuerdo que los primeros meses, Valerie tuvo miedo de que fuera mudo.
İlk başlarda kötülüğün ne olduğunu bilmiyordum.
¿ Sabe? Antes no conocía el mal.
İlk başlarda abin ve sen dışarıdan çok sahtekâr görünüyordunuz, ancak...
La primera vez que te vi con tu hermano, pensé que eran unos idiotas, pero...
İlk başlarda arabayla takip ediliyordum.
Cuando todo comenzó, me seguían en el auto.
İlk başlarda evinizin felaketten neden kurtulduğunu anlayamadım.
Al principio no entendí por qué su casa sobrevivió al holocausto.
İlk başlarda neden bağıra bağıra ağlamadıklarını anlayamamıştım.
Al principio no podía entender por qué no se quejaron más.