Isterseniz перевод на испанский
10,379 параллельный перевод
Alıp işe veya eve götürün.. .. veya nereye isterseniz, ama burada kalamazlar.
Lléveselos al trabajo o a casa, no pueden estar aquí.
Eğer isterseniz haftaya tekrar gelip cilalamak isterim.
Bueno, podría volver la semana próxima y esmaltarlas, si quiere.
Pekala, yiyecek ve içecekler orada ve yüzmek isterseniz mayolar kabinde.
La comida y la bebida están allí y hay trajes en la cabaña si quieren nadar.
Ne yapmak isterseniz yapın ama ne olur oğluma zarar vermeyin!
No importa lo que hagáis, no hagáis daño a mi hijo.
- Ne zaman isterseniz bayım.
- Tan pronto con quiera, señor.
Söylemek istediğim şey, eğer isterseniz... Teşekkürler.
Solo quería ofrecerle, si estaba interesada...
Bu yüzden kızımı... kaçıranlara sesleniyorum bana onun hayatta ve iyi olduğunu gösteren bir kanıt sunun, ve ne isterseniz vereceğiz.
Así que le digo a mi hija... al secuestrador... por favor, sólo... sólo prueba que mi Talia está viva y bien y te daremos cualquier cosa que pidas.
- Broşürü alın isterseniz, evde bakarsınız.
¿ Seguro? Puede llevarse este panfleto y mirarlo en casa.
İnsanlarımın güvenliğini garanti ederseniz ne isterseniz söylerim.
- Garantice la seguridad de mi gente, y diré lo que sea que quiera.
Eğer bende bir daha yardım isterseniz ölmeyi tercih ederim.
Si alguna vez me piden ayuda de nuevo, elegiré la muerte.
Nasıl isterseniz.
Enseguida.
- Pekala, nasıl isterseniz, efendim.
Iré a tu habitación. Ok, señor, como tú digas.
Ne isterseniz yapacağım.
Haré todo lo que pidan.
Tabii, isterseniz burada onlarla kalabilirsiniz.
A menos que quieran quedarse aquí con ellos.
İmzalamadan önce yazım hatalarını düzeltmek isterseniz, umrumda olmaz.
Si desean revisarlo antes de firmar, me importa una mierda. Está bién.
- Johnny'ın yatağını sizin için hazırlıyorum uyumak isterseniz.
Estoy haciendo la cama de Johnny por si le apetece echarse un rato.
- Ne isterseniz bana uyar.
- Cualquier cosa que quieras, me parece bien.
- Boğazımı da kesin isterseniz.
Quizá podrías cortar mi garganta.
Nereye isterseniz çömün.
Quédate cuando sea.
Kime ne isterseniz anlatın.
Dile lo que quieras a quien quieras.
Dedektif, eğer bir daha balık tutmak isterseniz... Catawba tekne alıp deneyin, ayrıca müşterimi eve bırakın.
Detective, la próxima vez que quiera pescar coja un barco en Catawba y deje a mi cliente en casa.
"Siz bayım, ne zaman isterseniz kayıkta öldürün beni."
Señor, puede matarme en un barco cuando quiera. "
Yine de siz ilgilenmek isterseniz...
Como sea que quieras manejarlo...
Çantanızda taşımak isterseniz içinde kaybolmaz.
No se atascará con las cosas en su cartera si decide cargarla ahí.
Ne kadar yemek isterseniz özgürsünüz.
Todo lo que querais.
Siz nasıl isterseniz.
Haré lo que me pidas, por supuesto.
- Siz nasıl isterseniz efendim.
- Bien, señor.
Tatlı isterseniz ev yapımı Fransız elmalı tartımız var.
Y si prefiere, como postre... Tenemos una tarta francesa de manzana hecha en casa.
Konuşmak isterseniz emrinizdeyim.
Bueno... si alguna vez necesitas hablar, estoy a tu disposición.
Ne zaman isterseniz.
Cuando quieras.
Ne isterseniz yapın, bana ne.
No me importa lo que hagan.
Kilise ile uzlaşmak isterseniz, daha fazla yardımcı olmak isterim.
Si alguna vez quieres conciliarte con la iglesia, estaré más que encantado de ayudar.
Durmak isterseniz sadece...
Si quieres parar, solamente...
Doğrusunu isterseniz yeti hikâyesi daha güzel.
Para decir la verdad, me gusta más la historia del yeti del chico.
Bana isterseniz bilgi vererek ödeyebilirsiniz?
Me puedes pagar, si quieres... con información.
Nasıl isterseniz Sayın Başkan.
Lo que necesites, Sr. Presidente.
- İsterseniz arama izni alabiliriz yinede.
- Pero podemos conseguir la orden.
İsterseniz bir avukat tavsiye edeyim. Cenevre'de bir adet var. Onu aramanızı ve konuyla alakalı dürüst olmanızı tavsiye ederim.
Hay uno en Ginebra, le animo encarecidamente a que le llame y sea sincero sobre la cuestión.
İsterseniz koruyucu giysili bir ekip yapıp diğer katları temizleriz.
Si quiere, puedo llevarme un equipo con trajes de aislamiento... y barrer los demás niveles.
Nasıl isterseniz.
Como quiera.
İsterseniz bir karara varmadan önce davalarımızdan birini inceleyin.
¿ Quizá deberían examinar uno de nuestros casos antes de decidir?
İsterseniz ısıtabilirim.
Puedo calentarlo.
İsterseniz...
No sé...
İsterseniz bir avukat tavsiye edeyim.
¿ Puedo recomendarle a uno?
Nasıl isterseniz.
Sí, señora.
İsterseniz oh, ve, benimle kedi bırakabilirsiniz,
Ah, y si lo desea puede dejar su gato conmigo.
İsterseniz, iç bahçeyi kullanabilirsiniz.
Puedes hacer lo que quieras en el patio.
İsterseniz getiririm.
Podrías traerla, si quieres.
İsterseniz.
Está un poco desordenado pero, si quieren.
İsterseniz temizlerim.
Yo... puedo... si quiere.
İsterseniz onlara eşinizi desteklediğimi söyleyin.
Dígales que votaré por su esposo si quiere.
ister 23
istersen 241
isterim 243
ister misin 572
isterdim 117
ister misiniz 95
ister inan ister inanma 68
isteriz 23
ister miydin 18
istersem 17
istersen 241
isterim 243
ister misin 572
isterdim 117
ister misiniz 95
ister inan ister inanma 68
isteriz 23
ister miydin 18
istersem 17