Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ K ] / Kameralar

Kameralar перевод на испанский

6,236 параллельный перевод
Güvenlik kameralarından bir şey çıkarsa haber verin.
Avísame si encuentras algo en esas grabaciones de vigilancia.
Rıhtımın güvenlik kameralarını kontrol ettik.
Comprobamos las cámaras de seguridad del muelle.
- Güvenlik kameralarına sızmış olmalılar. - Ses nereden geliyor peki?
¿ De dónde llega el sonido?
Hayır, bunlar bizim müşterilerimiz ve her birinin telefonunda kameraları var.
No, estos son nuestros clientes, y cada uno de ellos tiene un celular con cámara.
Acaba güvenlik kameralarından biri...
¿ Podría... hay alguna de estas cámaras de seguridad, hay...?
Bu bize termal kameraların ne çektiğini gösterecek,... bu da şehrin güç şebekesini gösterecek.
Estas nos dan lo que las cámaras térmicas están mostrando, Y esta tiene acceso a la red eléctrica de la ciudad.
Bugün çoğu otobüsün kameraları kapıya dönük vaziyette.
La mayoría de los autobuses tienen cámaras apuntando a las puertas.
Otobüslerdeki video kameraların Masonik tapınağı dışında geçen görüntülerine bakıyoruz.
Mirando la grabación de las cámaras de los autobuses que pasan afuera del templo masón.
Akbaba yumurtasının hayatta olması pek mümkün değilmiş ama ben arayınca düşük görüntüleme sayısına uyandılar ve bugün kameraları çıkarmaya karar verdiler.
Pero mi llamada de teléfono en sí atrajo su atención a sus números de visión baja y que han decidido acabar con las cámaras de hoy en día.
- Sahiden mi? Güvenlik kameralarına bakarsak onun suç ortağın gibi davrandığını düşünebilirim.
Basándonos en las imágenes de las cámaras de seguridad que tenemos, podría considerarte cómplice en el asunto.
Ben güvenlik kameralarını kontrol edeceğim.
Voy a ver los monitores de seguridad.
İz yok. Gözetleme kameralarında, gerçek zamanlı yüz taraması yapıyoruz.
Estamos pasando software de reconocimiento en todas las cámaras de vigilancia.
Trafik kameraları her şeyi kaydeder.
Las cámaras de tráfico lo graban todo.
Jim trafik kameralarını kontrol etti.
Jim echó un vistazo a las cámaras de tráfico.
Biri kameraları kontrol ediyor.
¡ Alguien tomó el control de sus cámaras!
Tek bildiğimiz, yaklaşık altı saat önce kameraların Fillmore'a doğru deli gibi sürülen siyah bir araba yakaladığı.
Todo lo que sabemos es que hace seis horas, las cámaras capturaron un auto negro conduciendo como loco por Fillmore.
Güvenlik kameraları yarın sabah yüklenecek ve bu gece burada nöbet tutacağım.
Las cámaras de seguridad serán instaladas mañana a la mañana, y estaré aquí esta noche patrullando por los alrededores.
Önce, güvenlik kameralarını sabote etmeliyiz.
Primero, las cámaras de seguridad, a las cuales golpeamos.
Peki, kameralar karşısında da heyecanlanır mısın?
¿ Te pones nerviosa frente a la cámara?
Kameralar önündeyken... Evet, heyecanlanırım.
Cuando estoy frente a la cámara sí, me pongo nerviosa, pero...
Branch'ın kişisel eşyalarını evine götürmüştün, güvenlik kameraları dolu bir çanta vardı, hatırlıyor musun?
Cuando le llevaste a Branch sus cosas personales del escritorio, ¿ recuerdas haber visto una bolsa con cámaras de vigilancia?
Branch'ın evinde güvenlik kameraları dolu olan çanta gördün mü?
¿ Has visto una bolsa con cámaras de vigilancia en casa de Branch?
Kameralar veya çantaya ait bir iz bulamadım.
No hay rastro de las cámaras o de la bolsa en la que estaban.
Trafik kameralarına bakabiliriz.
Podemos ver cámaras de tráfico
Cinayet saatinde Soho'da sokak kameraları tarafından görüntülenmiş.
Hay grabaciones de él en Soho a esa hora.
Ona kameraların önünde elinde megafonla duranın ben olduğumu söyleyebilirsin.
Bueno, puedes decirle que yo soy el que están en frente de las cámaras con un megáfono.
Evet ama korumalar, alarmlar ve kameralar ne olacak?
Sí, pero ¿ que hay de los guardias, las alarmas, las cámaras?
Biri hep zemin katta döner ve de her yerde kameralar vardır.
Uno siempre circula por la planta baja. Y hay cámaras por todas partes.
- Kameralar sıkıntı olmaz.
Las cámaras no serán un problema.
Orada kameralar vardı.
Había cámaras allí dentro.
Kameraları hallettim.
Yo me encargué de las cámaras.
İnsanı güvenlik kameralarından uzaklaştırıp dövmeye bayılırdı.
Le gustaba golpear a otros lejos de las cámaras de seguridad.
Böylesine bir ilgiyi yüzüne sokulan kameraları ve mikrofonları istemiyor.
No quiere este tipo de atención, las cámaras en la cara, los micrófonos.
Kameralar.
Cámaras.
Çıkarken kameraları aktifleştireceğim.
En mi salida, reactivaré las cámaras.
Root Samaritan'ın kameralarını etkisiz hâle getirip beni kurtarmasaydı düşmanın eline geçmiş olacaktım.
Si Root no hubiese deshabilitado las cámaras de Samaritan y no me hubiese salvado, estaría en las manos del enemigo.
- Bize giriş kodları engelleyiciler, Philly karakolu ekiplerinin canlı takip kameraları lazım.
Necesitamos códigos de entrada, reasignaciones, monitoreo en tiempo real de la policía,
Her yerde kart okuyucuları ve güvenlik kameraları var.
Lectores de tarjetas, cámaras de seguridad.
Buradaki mahkeme salonuna vardığımız anda iç kapıları kullanarak bir salondan diğerine güvenlik kameraları ve masaları koridora hiç adım atmadan ilerleyebiliriz.
Una vez que lleguemos hasta esta sala, Podemos utilizar puertas internas Para pasar de una sala de audiencias a otra
Ben de bunu düzenlediklerinde oradaydım Miscavige yönetiyordu "onu bir otel odasına götür ve gizli kameralar kur" dedi.
Yo estaba ahí cuando lo estaban preparando y Miscavige lo estaba dirigiendo. Lo metieron en una habitación donde se grabarían en secreto videos.
Yani, kameraları takip edersem...
Así que si sigo las cámaras...
Pekâlâ, güvenlik ve trafik kameralarını taramak için ekibe ihtiyaç var.
Está bien, necesitamos un equipo que barra... las cámaras de tráfico y seguridad de la zona.
Telefonundan kameraları görüntüleyen bir uygulama indirdim.
He bajado una aplicación de su móvil... que monitorea las cámaras.
Peterson uzaktan, evin içi veya dış kameralarını kontrol ederse haraketsiz, durgun bir resimle karşılaşacak.
Si Peterson comprueba sus cámaras, verá una imagen estática... y no verá actividad dentro o fuera de la casa.
Bunu yapanlar binadaki kameraların yerlerini biliyorlarmış bu yüzden kameralara yakalanmamışlar.
Quien lo atacó conoce las instalaciones... sabe dónde están las cámaras... evitó que lo grabaran.
- Kampüs güvenlik kameralarıyla dolu.
Eso campus está lleno de vigilancia.
Trafik kameralarına göre, bölgede 25 siyah minibüs buldum.
Tengo cerca de 25 furgonetas negras en la zona a través de cámaras de tráfico.
Kameraları kontrol et.
Revisa las cámaras.
Kameraları iptal etmiş.
Las está apagando.
Güvenlik kameralarına bakacağız.
Revisaremos los vídeos de seguridad.
Güvenlik kameraları sadece görüntüyü kaydeder.
Las cámaras de seguridad graban imágenes.
kamera 154

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]