Kardasyalılar перевод на испанский
170 параллельный перевод
Ayrılırken Kardasyalılar biraz eğlenmiş.
Los cardassianos se divirtieron antes de irse.
Kardasyalılar değerli olan her şeyi almış.
Los cardassianos se llevaron todos los objetos de valor.
Kardasyalıları biz kovalıyoruz ama yeni hükümetimiz ne yapıyor?
Expulsamos a los cardassianos y ¿ qué hacen nuestros nuevos líderes?
60 yıl önce Kardasyalılar da aynı şeyi söylemişlerdi.
Los cardassianos dijeron lo mismo hace 60 años.
Kardasyalılara karşı birleşen hizipler, eski husumetleri canlandırdılar.
Las facciones unidas en la guerra han reanudado viejas rencillas.
Kardasyalılar mı?
¿ Los cardassianos?
Diğerlerini Kardasyalılar aldı.
Los cardassianos robaron los otros.
Kardasyalılar, güçlerin sırlarını çözmek için her şeyi yapacaktır.
Los cardassianos harán cualquier cosa para descifrar sus poderes.
Kardasyalılar geride yaralı bıraktılar doktor.
Los cardassianos dejaron heridos, doctor.
Bakmaya değer ama Kardasyalılar arka kapımızda bekliyor.
Vale la pena echar un vistazo pero tenemos a los cardassianos pisándonos los talones.
Tarayıcılar, Kardasyalıların enerji ağında dalgalanma saptadı.
Los escáners detectan fluctuaciones en la red de distribución energética de los cardassianos.
Kardasyalılar bunu görüyor mu?
¿ Lo detectan los sensores cardassianos?
Kardasyalılar Denorios Kuşağına doğru gidiyorlar.
Los cardassianos se dirigen al cinturón de Denorios.
Kardasyalılar bir Federasyon karakoluna saldırmazlar.
Los cardassianos no atacarían un puesto de avanzada de la Federación.
Kahrolası Kardasyalılar!
¡ Malditos cardassianos!
Kardasyalılar bölgeden ayrıldı.
Con la llegado del Enterprise, los cardassianos se han ido.
Yarısı hareket ettiğimizde kalan yarısı da Kardasyalılar yakıt borusunu vurunca hasar almıştı.
La mitad quedaron dañados durante el viaje los otros cuando los cardassianos hicieron estallar los conductos.
Oğlan muhtemelen Kardasyalılar geri çekilirken geride bıraktıkları yetimlerden biri. Onlara bakmaktan başka çaremiz yoktu.
Probablemente era un huérfano que abandonaron cuando los cardassianos se marcharon.
Bu, bütün Kardasyalıların ele almak zorunda olduğu bir trajedi.
Es una tragedia que toda Cardassia va a tener que encarar.
Kardasyalılar, Bajorluların bu çocukları kendi türlerinden nefret etmesi için büyüttüklerini düşünüyorlar.
Los cardassianos creen que los educan para odiar a su propia raza.
Kardasyalılar'dan nefret etmeleri için mi?
¿ Para odiarlos? No debería ser muy difícil, ¿ verdad?
Kardasyalıların Bajor'a yaptıklarıyla ilgili gerçeği.
La verdad sobre lo que Cardassia le hizo a Bajor.
Nazik çocuğu uzun zaman önce Kardasyalılar doğurdu.
A los cardassianos se les acabó la dulzura hace mucho tiempo.
Annenle baban Kardasyalılar hakkında ne düşünüyor?
¿ Qué opinan tus padres de los cardassianos?
- Kardasyalılar hakkında ne düşünüyorsun? - Ben mi?
¿ Qué opina de los cardassianos?
Kardasyalıların, Klingonların veya İnsanların hepsinden nefret edemezsin.
No se puede odiar a todos los cardassianos, o a todos los klingons o a todos los humanos.
İşgal sırasında Kardasyalıların kaç Bajorlu öldürdüğünü biliyor musun?
¿ Sabe a cuántos bajoranos asesinaron los cardassianos?
Kardasyalılar hala buradaydı. O zamanlara ait bir şey bulamazsınız.
Los cardassianos estaban aquí.
Kardasyalılar oldukça titiz kayıt tutarlar hanımefendi.
No encontrará nada. Los cardassianos son unos archivadores meticulosos.
Neden Kardasyalılar Bajor'dan ayrıldı sanıyorsun?
¿ Por qué cree que los cardassianos abandonaron Bajor?
Kardasyalılar'dan nefret ediyor, efemdim.
Odia a los cardassianos, señor.
Valerianlar Bajor işgali sırasında Kardasyalılar için dolamid saflaştırıyorlardı.
Hacían armas con dolamida para los cardassianos durante la ocupación.
Daha yeni Fahleena lll ile Mariah IV'gitmişler. Kardasyalılar için dolamid kaçakçılığı yaparken uğradıkları yerlerle aynı.
Visitaron Fahleena III y Mariah IV las mismas dos paradas que hacían cuando traían dolamida.
Kardasyalılar hemen hemen işgalin bütün kayıtlarını imha etmiş.
Los cardassianos destruyeron casi todos los registros de la ocupación.
Ben Bajorluların kökünü kuruturken tek yaptığınız Kardasyalıların canını sıkmaktı.
Lo único que hicieron fue incordiar mientras yo exerminaba bajoranos.
Bence, burada ne döndüğü çok açık. Kardasyalılar onu bırakmamız için dümen çevirmeye çalışıyorlar.
Está claro que quieren engañarnos para que lo liberemos.
Kardasyalılar sadece düzlem başına bir akış regülatörü ile bu güç kanallarını donatmışlar.
Los cardassianos pusieron un regulador de flujo por nivel.
Federasyon ayrılırsa Kardasyalıların geri döneceğini herkes biliyor.
Todos saben que si ustedes se van, los cardassianos volverán.
Kardasyalılar içinbir şey söyleyebilirim, istasyonu dayanması için yapmışlar.
Los cardassianos hicieron un buen trabajo con esta estación.
Kardasyalılar faturalarını ödüyorlar. Duydum. Duydum ki yamok salçasını da seviyorlarmış.
La cuestión es, ¿ qué vamos a hacer con 100 cerraduras automáticas?
Kardasyalılar da muhtemelen size karşı koyma şansınız olmadığını söylemiştir.
¿ Alguien sabe qué hace aquí esta mercancía? Pertenece a mi tío Quark.
Önce Kardasyalıların paspasıydık şimdi de Federasyonun.
Hemos sido los felpudos de los cardassianos y de la Federación.
Kimse benden daha fazla Kardasyalıları aşağılamaz,... fakat onlardan birkaç şey öğrendim.
Nadie desprecia a los cardassianos tanto como yo, pero hemos aprendido algunas cosas de ellos :
Halkaya silahları veren Kardasyalılar.
El Circulo recibe suministros de los cardassianos.
Federasyon ayrılır ayrılmaz Kardasyalılar geri dönecek.
Cuando la Federación se vaya...
Kardasyalıların işe karıştığını bilmiyorlar.
No saben que los cardassianos están involucrados.
- Kardasyalılar'ca desteklenen.
- Respaldada por los cardassianos.
Kardasyalılar başkalarının iç savaşlarına karışabilir,... fakat biz karışamayız.
Los cardassianos se meten en guerras civiles ajenas, pero nosotros no.
Üstelik Kardasyalıların tutuklularına nasıl davrandıklarını gördüm. Kimse öyle acı çekmemeli.
He visto cómo los cardassianos tratan a sus prisioneros.
Kardasyalılar gitti.
Los cardassianos se han ido.
Kardasyalıları bilirsin.
- No.