Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ K ] / Konusacağız

Konusacağız перевод на испанский

4,321 параллельный перевод
Eğitimin hepiniz için önemli olduğunu biliyorum ve bu konuyu yarın konuşacağız.
Sé que la educación es importante para todos, pero hablaremos de eso mañana.
Sadece müzik ile ilgili konuşacağımız konusunda anlaşmıştık. Alkol, uyuşturucu, boşanma ve diğer zırvalıklar değil.
Acordamos hablar sobre música y no de drogas, alcohol, divorcio y esa mierda.
Seninle konuşacağız.
Hablaremos.
Paraya ihtiyacımız var ama eşimle tekrar konuşacağım.
Necesitamos ese dinero pero lo volveré a conversar con mi marido.
- Kahvaltıda konuşacağız.
lo arreglaremos en el desayuno.
Bu yüzden çörek getirdim ve seninle konuşacağız.
Por eso he traído unos pasteles, y tú y yo vamos a tener una charla.
Benimle konuşursanız, sağır olan ziyaretçime bunları çevireceğim.. .. ve ondan cevabı alınca aynı şekilde size tekrar iletip konuşacağım.
Si hablas a mí, voy a firmar a la persona que llama que es sordo y va a firmar de nuevo a mí y voy a hablar con usted.
Bazı incelemelere göre şarkı sözlerinin sözlerin yaşlıları aşağıladığı hakkında suçlamalar alan yeni albümü hakkında konuşacağız.
Él va a hablar con nosotros sobre su nuevo disco, que ha sido envuelto en la controversia relativa letras que algunos ven como denigrantes para las personas mayores.
Nerede... nerede konuşacağız?
Dónde... ¿ dónde se hace eso?
- Sadece konuşacağız.
- Sólo vamos a hablar.
Konuşacağız ve aşacağız.
Hablaremos de ello y lo superaremos.
Gel lan buraya konuşacağız!
Ven aquí. Ven para aquí.
Senin şu arkadaşınla ilgili konuşacağımızı sanıyordum.
Pensé que hablaríamos sobre su amigo.
Oturup her şeyi konuşacağız.
- Nos sentamos y hablamos del asunto.
Bu masada mantıklı işler konuşacağız.
Sobre esta mesa, tenemos un frente legítimo.
Babam, birbirimizle nasıl konuşacağımızı bilmediğimizi düşünüyor.
Mi padre cree que no tenemos ni idea de cómo hablar.
Yakında tekrar konuşacağız. Tamam mı?
Hablaremos pronto.
Biz kapıyı çalıp konuşacağız, tamam mı?
Hagamos un tocar - hablar.
Toplantıda da böyle konuşacağız.
Y hablaremos así en la reunión.
Ajan Navarro performansınızla ilgili hayal kırıklığımı daha sonra konuşacağız.
Agente Navarro, hablaremos sobre mi decepción con su rendimiento más tarde.
Şimdi ben de olacağım ve öyle konuşacağız.
Bien, lo hará nuevamente conmigo.
Sigorta şirketiyle tekrar konuşacağız.
Hablaremos con la compañía de seguros nuevamente.
Sen dışarı çık, biraz iş konuşacağız.
Ve a dar un paseo. Tengo que trabajar.
- Bu yeni tavırlarını sonra konuşacağız.
Hablaremos luego de esta nueva actitud tuya.
Bölge valisi geldiği zaman onunla mükafatınız hakkında konuşacağım.
Cuando el gobernador regional llegue, le hablaré... sobre su compensación.
Amcanız Ted burada çünkü Teyze Penny, onun görüştüğü tek kişi, iki yüz yıldır falan, ve şimdi... sizi uyarıyorum ki, hepimiz yetişkinizmiş gibi konuşacağım, o tam bir amcık.
- Su tío Ted está aquí porque su tía Penny, a quien sólo vieron dos veces hace un siglo, y les advierto que les hablaré como adultos, es una chocha.
Şimdi biraz egzersiz yaparken hiç tanışmadığın... ölü insanlar hakkında konuşacağız.
Ahora podemos hablar acerca de gente muerta que nunca conociste mientras hacemos un poco de ejercicio.
Bunun hakkında, daha ne kadar konuşacağız?
Hablamos sobre esto muchas veces.
Şimdi kurbanın kocasıyla konuşacağız. Doğmamış çocuğun babası.
El marido de la víctima, el futuro padre del bebé...
Pekâlâ, yapacağımız şey şu sana banyoyu hazırlayacağım sonra ikimiz de sakinleşip uyuyacağız ve bu konuyu sabah konuşacağız.
Okay, esto es lo que haremos. Te voy a llevar a que te des un baño. y nos vamos a tranquilizar y dormir y hablar de esto en la mañana.
- Onunla konuşacağız, ben konuşacağım.
Voy a hablar con él, Lo haré.
Bunu daha sonra konuşacağız beyefendi.
Luego hablamos de eso, señor.
Sosisler, jambonlar, peynirler ve daha bir çok lezzet hakkında konuşacağız.
¡ hablaremos de salchichas, jamón, queso y tantas delicias!
Git, yakında konuşacağız.
Ve. Hablaremos pronto.
Şimdi konuşacağız.
Vamos a tratar esto.
Birazdan, burada New York City'deki ilginç havayı konuşacağız. Sağlam bir fırtına getiriyor gibi.
A continuación, vamos a hablar de la locura de clima pasando aquí en la ciudad de Nueva York.
Artık sadece İngilizce konuşacağız.
Hablaremos solo en inglés.
Bugün burada ötekileştirilen kadınları konuşacağımızı sanıyordum.
... Y pensé que iban a ser HABLANDO SOBRE MUJERES MARGINADOS AQUÍ HOY.
Kapıyı çalacağız Dr. Tracey içerideyse konuşacağız.
Tocamos la puerta. Si el Dr. Tracey está en casa, tendremos una conversación.
Onunla konuşacağız ama şu anda çok zayıf.
Nos encargaremos de él, pero ahora está demasiado débil.
Ne hakkında konuşacağız?
¿ De qué tenemos que hablar?
Haftaya * Yeats'i neyin etkilediğini konuşacağız. * ( İrlandalı şair-yazar )
La próxima semana, hablaremos de lo que influyó a Yeats.
Kızımla nasıl konuşacağıma karışma, lütfen.
Déjeme encargarme de mi hija a mi manera por favor.
Sonra seninle konuşacağız biraz, tamam mı?
Luego tendremos una pequeña charla, tú y yo, ¿ de acuerdo?
Birbirimizin zihinleriyle mi konuşacağız yani?
Así que en realidad estamos vamos a ser capaces de hablar el uno al otro con nuestras mentes?
Saat 8'de yeniden konuşacağız. Teşekkürler.
Hablaremos de nuevo a las 08 : 00.
Yüzdeleri konuşacağız.
Tenemos que hablar. Tenemos que revisar los porcentajes.
Sonra konuşacağız ama.
Nosotros solo queremos hablar.
Ne yazık ki işten konuşacağız.
Pero si os he molestado, es porque tenemos que hablar de negocios.
Sen ve ben yönetim değişikliği ile ilgili konuşacağız.
Tú y yo vamos a hablar sobre un cambio de régimen.
Senle bi şey konuşacağız.
Ven aquí, que tenemos que hablar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]